WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI

9. Hukuk Dairesi         2024/10169 E.  ,  2024/13642 K.
"İçtihat Metni"I. BAŞVURU
Başvurucu vekili dilekçesinde; müvekkili davacının davalılar nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedilmesi üzerine işçilik alacaklarının tahsiline yönelik açılan davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince davalı ... Konut ... AŞ'nin (... Konut Şirketi) istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulduğunu, kurulan yeni hükümde davanın kısmen kabulü ile hükmedilen alacak kalemleri yönünden sadece davalı ... Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.nin (... Şirketi) sorumlu olduğuna, diğer davalı ... Konut Şirketinin sorumluluğunun bulunmadığına karar verildiğini, aynı işyerinde aynı davalılar nezdinde çalışan başka bir işçinin dosyasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesince her iki davalının da işçilik alacakları ve tazminat kalemleri yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna ilişkin karar verildiğini, söz konusu kararlarının çelişkili olduğunu ileri sürerek ilgili kararlar arasındaki çelişkinin giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 12.07.2024 tarihli ve 2024/32 Esas sayılı kararında; her iki dosyanın da davacılarının aynı davalı Şirkette işçi olarak çalıştıkları, her iki davada da davacıların iş sözleşmelerinin işverence aynı gerekçe ile geçerli nedenle feshedildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 07.03.2024 tarihli ve 2020/1465 Esas, 2024/392 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı Şirketler aleyhine açmış olduğu işçilik alacağı davasında, İlk Derece Mahkemesince verilen kısmen kabul kararının, davalılardan ... Konut Şirketi tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak kurulan yeni hükümde davalı ... Konut şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 24.04.2024 tarihli ve 2020/1356 Esas, 2024/405 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı Şirketler aleyhine açmış olduğu işçilik alacağı davasında, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kararda belirtilen alacak miktarlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararın, davalılardan ... Konut Şirketi tarafından istinaf edilmesi üzerine davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu nedenle davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davalı işverenlerden ... Konut Şirketinin işçilik alacaklarından diğer davalı Şirketle birlikte sorumlu olup olmadığı, pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönündeki değerlendirmelerin çelişkili ve farklı olduğu, başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu ve söz konusu uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.
III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 07.03.2024 Tarihli ve 2020/1465 Esas, 2024/392 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak işverence feshedildiğini beyanla feshe bağlı alacakları ile bir kısım işçilik alacaklarını talep ettiği, davalı ... Konut Şirketinin istinaf itirazına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, dava dışı.... Elektrik Adi Ortaklığının ana yüklenici olduğu, davalı ... Şirketinin alt işveren olarak yer aldığı özel güvenlik hizmetleri konulu hizmet alım sözleşmesi yapıldığı, ... Konut Şirketinin komisyon olarak ihale makamı statüsünde bulunduğu, sözleşmenin niteliği incelendiğinde, işin anahtar teslimi iş olarak dava dışı Adi Ortaklığı meydana getiren Şirketlere verildiği, Yargıtayın içtihatlarına göre davalı ... Konut Şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, işin anahtar teslimi iş olarak verildiği dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, davanın davalı ... Konut Şirketi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında verilen hükümde davalı ... Konut Şirketine karşı açılan davanın pasif husumet yönünden reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne kesin olmak üzere karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 24.04.2024 Tarihli ve 2020/1356 Esas,
2024/405 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak işverence feshedildiğini beyanla feshe bağlı alacakları ile bir kısım işçilik alacaklarını istediği, davalı ... Konut Şirketinin istinaf itirazına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, İlk Derece Mahkemesinin isabetli bulunan gerekçesine göre davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve hüküm altına alınan işçilik alacaklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları noktasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı ... Konut Şirketinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kararlarına göre davalı ... Konut Şirketi ile diğer davalı ... Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı noktasındadır.
B. İlgili Hukuk
1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre; "Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek" bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise "(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir."
C. Değerlendirme
1. Uyuşmazlığın esasına yönelik değerlendirmeden önce, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine dayanan taleplerle ilgili olarak dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verdiği sırada, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda veya ne şekilde giderilmesi gerektiğine yönelik görüş bildirip bildiremeyeceği ele alınmalıdır. İlgili hükümde, uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak istenmesi üzerine bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun kendi aralarında toplanacakları ve kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini isteyecekleri düzenlenmiştir. Kanun'daki "kendi görüşleri" ifadesinden anlaşılması gereken husus, başkanlar kurulunun bölge adliye mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığı yönündeki görüşüdür. Uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediği veya hangi daire kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği yönündeki karar, Yargıtay ilgili hukuk dairesince verilir. Keza ilgili daire uyuşmazlığı mutlaka uyuşmazlık konusu daire kararları çerçevesinde ele alıp gidermek zorunda değildir. Gerektiği takdirde uyuşmazlığın, bölge adliye mahkemesi kararlarında belirtilen gerekçelerden farklı gerekçe ile de giderebilir. Başkanlar kurulunun uyuşmazlığın hangi bölge adliye mahkemesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği konusunda bir görüş ortaya koyması, ilgili yasal düzenlemeye aykırı olduğu gibi yargısal bir faaliyette bulunulması anlamına geleceğinden yerinde de değildir. Somut olayda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunca daire kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin belirtilmesi isabetsiz olup eleştirilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.
3. Bu noktada kanun yolu kavramı ve hukukumuzdaki kanun yollarına öz olarak değinmek faydalı olacaktır. Mahkemece tesis edilen nihai kararın hatalı olduğu iddiasıyla bu kararın bir üst mahkemece denetlenmesi, tekrar incelenmesi ve değiştirilmesi amacıyla başvurulan hukuki kurum kanun yolu olarak tanımlanabilir.
4. Medeni usul hukukumuzda kanun yolları, olağan kanun yolları ve olağanüstü kanun yolları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
5. Mahkemece tesis edilen nihai kararın kesinleşmesine engel olan ve kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak başvurulan kanun yolları, olağan kanun yolları olarak ifade edilebilir. Olağan kanun yolları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup hukukumuzda, istinaf ve temyiz olmak üzere iki olağan kanun yolu mevcuttur.
6. Olağanüstü kanun yolları ise kesinleşmiş hükümler yönünden söz konusu olan kanun yollarıdır. Burada misal olarak yargılamanın iadesi yolu zikredilebilir. Belirtmek gerekir ki bölge adliye mahkemesinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemi bir kanun yolu değildir. Bu itibarla, söz konusu hukuki kurumun, başvuru konusu bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin olma niteliğine ve bu kararların hukuki sonuçlarına herhangi bir etkisi söz konusu olmayacaktır.
7. Bu açıklamalara göre, bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulu tarafından uyuşmazlığın giderilmesi istemi Yargıtay ilgili hukuk dairesine iletildikten sonra benzer nitelikteki davalar ve bölge adliye mahkemesi kararları için yeniden uyuşmazlığın giderilmesi yoluna başvurulmasında herhangi bir hukuki yarar bulunmamaktadır.
8. İnceleme konusu uyuşmazlıkta, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davalı ... Konut Şirketinin işçilik alacaklarından diğer davalı Şirketle birlikte müteselsilen sorumlu olup olmadığı noktasında farklı bölge adliye mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair talep Dairemize iletilmiş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca aynı konuya ilişkin talep Dairemize daha önce iletilmiş ve Dairemizin 13.12.2022 tarihli ve 2022/16135 Esas, 2022/16507 Karar sayılı kararı ile "davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olmayıp anahtar teslimi iş olduğuna" karar verilmiştir. Başvuru konusu uyuşmazlık hakkında Dairemizce daha önce karar verilmiş olduğundan, aynı uyuşmazlık ile ilgili olarak yeniden bir karar verilmesi söz konusu değildir.
9. Tüm bu hususlar karşısında, mevcut başvuru yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
V. KARAR
1.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,
2. Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

UYAP Entegrasyonu