9. Ceza Dairesi 2023/2614 E. , 2023/3146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
KARAR : Direnme
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2022/444 Esas, 2022/448 Karar sayılı kararı ile Dairemizin 13.09.2022 tarihli ve 2022/2009 Esas, 2022/7683 Karar sayılı bozma kararına karşı verilen direnme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307 nci maddesine, 7165 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile eklenen, üçüncü fıkrası ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz yoluna tabi olduğu belirlenmekle;
Mahkemece verilen direnme kararının; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin direnme kararını temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin
süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.10.2021 tarihli ve 2017/432 Esas, 2021/363 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 15.11.2021 tarihli ve 2021/1326 Esas, 2021/1666 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dairemizin 13.09.2022 tarihli ve 2022/2009 Esas, 2022/7683 Karar sayılı kararı ile mağdurenin aşamalardaki beyanları, tanık anlatımları, olayın intikal şekli ve zamanı, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, suç tarihi olan 2016 yılı Ağustos ayında on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, amcası olan sanıkla değişik tarihlerde cinsel ilişkiye girerken sanığın zor kullandığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sanığın sübuta eren cinsel ilişkiye girme eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 43 üncü maddede düzenlenen aralarında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.12.2022 tarihli ve 2022/444 Esas, 2022/448 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca direnilmesi ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 22.02.2023 tarihli ve 9-2023/15571 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında atılı suçlardan hüküm kurulurken alt sınırdan yeterince uzaklaşılmadan ekik hapis cezalarına hükmedildiğine, üst hadden cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçunun da zincirleme olarak işlendiğine, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılan Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmediğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.
B. Sanık ve Müdafinin Temyiz İstemi
Direnme kararının yerinde olmadığına, sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçunun kanuni unsurları itibarı ile oluşmadığına, hukuka aykırı olarak gerekçeleri gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak teşdiden hapis cezalarına hükmedildiğine, sanık lehine indirim yapılmadığına ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinden önce mağdure ...'nin ağabeyinin 06.08.2016 tarihinde düğününün olması nedeniyle sanığın da düğün öncesi mağdurenin evine geldiği, düğünden bir hafta kadar önce mağdure ve yakınlarının çeyiz almaya gittikleri, gelinin evine çeyiz almaya geldiklerinde mağdurenin amcası olan sanığın telefonunu çeyizi götürecekleri ağabeyinin evinde unuttuğunu söyleyerek telefonu gidip alalım dediği, sanığın ısrarla telefonu almaya gidelim demesi üzerine sanığın kullandığı araçla söz konusu eve geldikleri, mağdurenin içeri girip telefonu aldığı ancak sanığın evin dış kapısını kilitleyerek mağdureyle zorla ve şiddet kullanarak cinsel ilişkiye girdiği, mağdurenin, sanığa bu durumu ablasına söyleyeceğini söylemesi üzerine, sanığın kendisine "Baban benim abim oluyor, bana inanırlar, bunu söylersen bende başkasıyla yaptı derim, bana inanırlar" demesi üzerine korktuğu için bu durumu kimseye söyleyemediği; Düğünden iki gün sonra da evlerinin çok kalabalık olması nedeniyle kendisinin de evin damında yattığını, gece uyuduktan sonra sanığın kendisini dürterek uyandırdığını, mağdurenin "Ne oluyor bağırırım" demesi üzerine sanığın kendisine, "Bağıramazsın, bağırsan bile bak abimler hepsi burada yatıyor, sesini çıkarsan hiçbir şey yapmazlar, direkt seni damdan aşağı atarız" diyerek korkuttuğu ve burada kendisi ile ikinci kez cinsel ilişkiye girdiğini belirttiği, dinlenen tanık beyanlarından da bu olaydan sonra mağdurenin psikolojisinin bozulduğu, davranışlarının değiştiğinin belirtildiği, savunma tanığı olarak bildirilen mağdurenin diğer amcasının oğlu olan ...'un ise o gün kendisinin de damda uyuduğunu, saat 23.30 sıralarında ...'nin yatağından kalkıp amcasının yanına gittiğini gördüğünü, yaz ayı olduğu için üzerlerini örtmek için bir çarşafın olduğunu, ...'nin 20-25 dakika boyunca amcası ...'un yanında kaldığını, daha sonra çıkarak kendi yatağına gittiğini ve bunu gördüğünü, bunun utancı ile bugüne kadar kimseye bir şey söyleyemediğini belirttiği; Mağdure, sanık ve tanık ...'un doğup büyüdükleri yer, örf ve adet nazara alındığında yine mağdurenin diğer amcasının oğlu olan tanık ...'un, yine amcasının kızı olan mağdurenin damda yatmakta olan diğer amcası ...'un yanına yatarak onunla ilişkiye girdiğini görüp müdahale etmemesinin aslında hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve bu tanığın beyanına itibar edilmediği, mağdurenin ifade verirken mahkemece yapılan gözleminde mağdurenin yumruğunu sıkarak eli titreyerek zaman zaman göz yaşları masaya damlayarak ifade verdiğinin belirtildiği, mağdurenin nasıl bir ruh haliyle samimi ifade verdiğinin tespit edildiği, tüm bu hususlar nazara alındığında sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunu zincirleme olarak gerçekleştirdiği ve yine cebir, tehdit veya hile kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun da zincirleme olarak gerçekleştiğinden sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, tanık anlatımları, olayın intikal şekli ve zamanı, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, suç tarihi olan 2016 yılı Ağustos ayında on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, amcası olan sanıkla değişik tarihlerde cinsel ilişkiye girerken sanığın zor kullandığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sanığın sübuta eren cinsel ilişkiye girme eylemlerinin 5237 sayılı Kanun'un (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasında ve aynı Kanun'un 43 üncü maddesinde düzenlenen aralarında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşılmakla direnme kararı yerinde görülmemiştir. Bu nedenle Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle direnme kararı yerinde görülmediğinden Dairemizin 13.09.2022 tarihli ve 2022/2009 Esas, 2022/7683 Karar sayılı bozma kararının, Tebliğname'ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ...'un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK'nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!