WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 8. CEZA DAIRESI

8. Ceza Dairesi         2024/19985 E.  ,  2024/7654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI :2023/2122 E., 2024/297 K.
SUÇ :İftira
HÜKÜM :Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 15.12.2015 tarihli iddianamesiyle, sanık hakkında iftira suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun'un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
2.Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.10.2020 tarihli kararıyla sanığın, iftira suçundan 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun'un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3.Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 17.01.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince iftira suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafinin istinaf başvurusu yerinde görülerek İlk Derece Mahkemesi kararının, sanık hakkında alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmeden verildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İlgili İhtisas Kurulundan rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinin zorunlu görüldüğü gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
4.Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan, "...5237 sayılı Kanun' un 32 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak hakkında güvenlik tedbirine hükmolunmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun' un 57 nci maddesine göre yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına, toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığına veya önemli ölçüde azaldığına dair düzenlenecek sağlık kurulu raporunun mahkememizce değerlendirilip serbest bırakılmasına karar verilinceye kadar tedbirin uygulanmasına ve devamına..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
5. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 15.02.2024 tarih ve 2023/2122 Esas, 2024/297 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz sebepleri; sanığın atılı suçu işlemediğine, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna, sanığın suçu işlediği yolunda şüphe dışında kesin ve somut delil olmadığına, delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, eksik araştırma ile karar verildiğine, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, haksız olarak sanığa vekalet ücreti yükletildiğine, yüksek yargılama giderine mahkum edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Dava konusu olay, sanığın, akrabaları olan katılanları örgüt üyesi olmakla suçlayarak haklarında soruşturma başlatılmasını sağlamak suretiyle asılsız suç isnadında bulunarak iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince, sanığın işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azaldığı sağlık kurulu raporu ile anlaşıldığından 5237 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasına, sanığın, yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilmiştir.
B- Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Bölge Adliye Mahkemesince; "...kararın 1. maddesinin ilk paragrafında "maddesi" ibaresinden sonra "ve CMK'nun 223/3-a maddesi" ibaresinin eklenmesine,
İkinci paragrafın hükümden çıkarılarak yerine ''TCK’nın 57/1 maddesi gereğince Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastası olan sanık hakkında yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına, TCK'nın 57/2. maddesi gereğince hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası sanık hakkında yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine infaz hakimi kararıyla serbest bırakılmasına" şeklinde paragrafın eklenmesine,
Kararın 4. maddesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Katılanlar ... ve ...'ın kendilerini vekalet vermek suretiyle vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden AAÜT'ye göre belirlenen 17.900 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine" şeklindeki ibareler eklenerek hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Dava dosyası içeriği, sanığın savunmaları, katılanların beyanları, Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, sanık müdafinin, sanığın atılı suçu işlemediğine, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna, sanığın suçu işlediği yolunda şüphe dışında kesin ve somut delil olmadığına, delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına, eksik araştırma ile karar verildiğine, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, haksız olarak sanığa vekalet ücreti yükletildiğine, yüksek yargılama giderine mahkum edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 15.02.2024 tarih ve 2023/2122 Esas, 2024/297 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafindan öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.10.2024 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu