8. Ceza Dairesi 2024/19692 E. , 2024/7658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/526 E., 2024/116 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Of Cumhuriyet Başsavcılığının 28.03.2007 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başka suçlarla birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Of Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2011 tarihli ve 2010/130 Esas, 2011/4 Karar sayılı kararı ile sanığın, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan iki kez 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Of Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2011 tarihli ve 2010/130 Esas, 2011/4 Karar sayılı kararının sanık ve Cumhuriyet Savcıları tarafından temyizi üzerine Yargıtay (8). Ceza Dairesinin 20.05.2019 tarihli kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün; "... 1- Oluşa, mağdurların soruşturma aşamasında alınan, aşamalarda birbirleriyle uyumlu beyanları ve bu beyanlara uygun adli raporları, arama tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın olay tarihinde, yanında bulunan ve ancak kimliği tespit edilemeyen iki kişi ile birlikte mağdurları Kıyıcık Beldesi’nde bulunan evine götürerek üç gün boyunca emanette kayıtlı sopa ve elleriyle darp ederek rızalarına aykırı olarak burada alıkoyması şeklinde gerçekleştirdiği ... nedeniyle cezasında TCK.nın 109/3-a maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, "Olay yerinde yapılan arama sonucu ele geçen sopa parçaları ve müştekilerdeki yaralanmaların mahiyeti dikkate alındığında meydana çıkan netice ve sopaların niteliği dikkate alındığında olayda kullanılan sopaların TCK.nın 6. maddesinde tanımlanan silah kavramı kapsamında olmadığı’’şeklindeki hatalı değerlendirme ile eksik ceza tayini,
2- Kabul ve uygulamaya göre de; sanık ile birlikte kimliği tam olarak tespit edilemeyen iki kişinin daha eyleme katılmış olduğunun kabul edildiği, bu durumun TCK.nın 109/3-b maddesinde düzenlendiği ve eylemin cebir, tehdit veya hile ile gerçekleşmesi durumunda TCK.nın 109/2. madde ve fıkrasına uyduğu gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hususunun TCK.nın 109/2. maddesine uyduğundan bahisle aynı maddenin 3. fıkrasının uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,..." kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine Of Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2024 tarihli ve 2019/526 Esas, 2024/116 Karar sayılı kararı ile sanığın, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan iki kez, 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;
Kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, soyut müşteki beyanları dışında mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, sopaların suçta kullanıldığının kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğuna, varsayımsal gerekçe ile hüküm tesis edilemeyeceğine, nitelikli hallerin oluşmadığına, davanın zamanaşımına uğradığına, düşme kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, kimliği tespit edilemeyen şahıslarla birlikte müştekileri Kıyıcık beldesinde bulunan eve götürüp sopayla darp ederek hürriyetlerini kısıtladığı iddiasına ilişkindir.
IV. GEREKÇE
1. Dava dosyası içeriği, olayın kolluğa intikal şekli, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan tutanaklar, müşteki beyanları, müştekilerin adli raporları, sanık savunmaları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın, davaya konu eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kabulünde isabetsizlik görülmediği, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, soyut müşteki beyanları dışında mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, sopaların suçta kullanıldığının kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğuna, varsayımsal gerekçe ile hüküm tesis edilemeyeceğine, nitelikli hallerin oluşmadığına yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2. Sanık müdafiinin zamanaşımına yönelik temyiz isteği yönünden, 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen suç yönünden, 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 67 nci maddeleri gereğince 15 yıllık asli ve 22 yıl 6 aylık kesintili dava zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin zamanaşımının dolduğuna yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Of Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2024 tarihli ve 2019/526 Esas, 2024/116 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!