8. Ceza Dairesi 2024/16010 E. , 2024/7533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/1388 E., 2023/1464 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I.HUKUKİ SÜREÇ
A.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının,16.02.2023 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B.Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.07.2023 tarihli kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 192 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci ve 58 inci maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 12.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 06.11.2023 tarihli ve 2023/1388 Esas, 2023/1464 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz sebepleri özetle;
Sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddiasına ilişkindir.
Şehit ... Halisdemir Bulvarı üzerinde devriye görevini ifa eden kolluk güçleri, etrafı tel örgüyle çevrili boş bir arazi önünde bekleyen tanıklar N.E. ve S.Y.'nin yanına motosikletle gelen sanığı görünce oraya intikal etmiş, şahısların kaba üst araması yapılacağı sırada sanık ..., üzerinde uyuşturucu madde olduğunu söyleyerek montundan çıkardığı üç adet şeffaf poşete sarılı ve kriminal uzmanlık raporuna göre esrar olduğu belirlenen maddeyi polise teslim etmiştir. Tanıklar aşamalarda sanık ile 4.000,00 TL'lik esrar almak amacıyla buluştuklarını, polis gelince maddeyi alamadıklarını söylemiş, sanık da motosikletle giderken kendisine el sallayan tanıkların kendisini tanıyor olabileceklerini düşünerek durduğunu, üzerindeki maddeyi tanımadığı bir şahıstan aldığını söylemiş, kovuşturmada da tanımadığı şahıstan aldığı uyuşturucu maddenin 50 gramını tanıklara satmayı amaçladığını ancak polis gelince satamadığını belirtmiştir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
" Olay tarihinde tanıklar S. ve N.'nin uyuşturucu madde satın almak istedikleri, bunun için açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen bir şahıstan sanığın cep telefonu numarasını aldıkları, dede lakaplı olarak bildikleri sanığı kullanmış olduğu 0552 *** ** 20 numaralı telefondan aradıkları, sanıkla birlikte uyuşturucu madde ticareti hususunda anlaştıkları, olay yerinde bulunan tanıkların yanına sanığın motosikleti ile gelmesi üzerine devriye görevi ifa eden kolluk görevlilerince şahısların yanına intikal edildiği, daha sonra kolluk görevlilerince kaba üst yoklamasının yapılacağı esnada sanık ...'un üzerinde uyuşturucu madde olduğunu beyan ederek üzerinde bulunan motosiklet montunun bel iç kısmından çıkardığı 3 adet şeffaf poşete sarılı daralı ağırlığı 76 gram, uzmanlık raporuna göre uyuşturucu maddelerden THC ihtiva eden, esrar elde edilmesine elverişli hint keneviri bitkisine ait ve elde edilebilecek net esrar miktarı 35,2 gram olan esrar uyuşturucu maddesini rızası ile kolluk görevlilerine teslim ettiği, böylelikle sanığın motosikleti ile uyuşturucu madde satacağı tanıkların yanına gittiği esnada kolluk görevlilerince müdahale edilmesi nedeniyle satışın gerçekleşmemiş olması karşısında sanığın yakalanma biçimi, uyuşturucu maddelerin satışa hazır 3 adet şeffaf poşete sarılı halde ele geçirilmesi, sanığın mahkememiz huzurundaki ele geçen maddenin de 50 gramını tanıklar N. ve S.'ye satıp köyüne döneceğini, satmadan yakalandığını, N. ve S.'nin kendisine telefonla ulaştıklarını, 4.000,00-4.500,00 TL bedele anlaştıkları şeklindeki ikrar içeren savunmaları, sanıkla aralarında dosyaya yansıyan herhangi bir husumet bulunmayan ve bu nedenle mahkemece beyanlarına itibar edilen tanık S. ve tanık N.'nin aşamalardaki sanıktan uyuşturucu madde satın alacaklarını, ancak satın alamadan yakalandıkları şeklindeki istikrarlı anlatımları bir bütün olarak gözetildiğinde, her ne kadar sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine teşebbüs suçu nedeniyle cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi tanıklar N. ve S.'de satmak amacıyla bulundurduğu, sanık her ne kadar uyuşturucu maddeyi satamadan yakalanmış ise de, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3. maddesi kapsamında yer alan seçimlik hareketlerden satmak amacıyla bulundurma seçimlik hareketini gerçekleştirmiş olduğu anlaşıldığından, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalmadığı, eyleminin tamamlanmış haliyle uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçunu oluşturduğu ve sübut bulduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3. maddesi gereğince yasal alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektirir herhangi bir sebep bulunmadığından takdiren alt sınırdan cezalandırılmasına, sanığın hakkında kolluk görevlilerince edinilen herhangi bir ihbar veya istihbari bilgi yada usulüne uygun olarak olay yeri ve tarihini kapsar herhangi bir önleme veya adli arama kararı bulunmadığı aşamada kolluk görevlilerince rutin devriye görevinin ifa edildiği sırada durdurulduktan sonra kendi rızası dahilinde montunun cebinde bulunan uyuşturucu maddeleri kolluk kuvvetlerine teslim ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunduğu ve etkin pişmanlık gösterdiği anlaşıldığından verilen cezadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 192/3. maddesi uyarınca yardımın niteliğine göre takdiren 1/4 oranında indirim yapılmasına, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gözetilerek sanık hakkında verilen cezadan 5237 Türk Ceza Kanunu'nun 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılmasına, ..." demek suretiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükümde oluşan hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik sanık ve müdafinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Olay tutanakları, sanık savunmaları, tanık beyanları, kriminal raporlar ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanı kanaatin dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, 06.11.2023 tarihli ve 2023/1388 Esas, 2023/1464 Karar sayılı kararında sanık müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!