8. Ceza Dairesi 2023/635 E. , 2024/7513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hâkimliği
SAYISI :2021/2804 Değişik İş sayılı kararı
SUÇ :İftira
İNCELEME KONUSU
KARAR : Kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :İlgili kararın kanun yararına bozulması
İftira suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.11.2021 tarihinde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara şikayetçi tarafından yapılan itirazın mercii Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22.03.2021 tarih ve 2021/2804 Değişik İş sayılı kararı ile kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.12.2022 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarih ve KYB-2023/1932 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.02.2023 tarih ve KYB-2023/1932 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
" ...Dosya kapsamına göre, şüphelinin müşteki Nabi Nalbantoğlu hakkında isnatlarda bulunarak, silahlı terör örgütü üyesi olduğundan bahisle iftira suçunu işlediği iddiası ile soruşturmaya başlanıldığı, dosyaya getirtilen ve müşteki hakkında soruşturmanın yapıldığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2018 tarihli ve 2017/12838 soruşturma, 2018/101895 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ile müşteki hakkında özetle; 09/08/2016 tarihli başvurusu üzerine şüpheli hakkında soruşturma işlemlerine başlandığı, Fetö/Pdy üyeliği ile alakalı şüpheli bakımından araştırma tutanağı ile doğrulanmayan soyut genel nitelikteki ihbar dışında delil bulunmadığı, silahlı terör örgütü üyeliği suçunun unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar verildiği, şüphelinin 27/09/2017 tarihli ifadesinde eşinin ve aile bireylerinin örgüt üyesi olduğunu düşündüğünü, polis olan müştekinin Diyarbakır'a tayini çıkmasına rağmen ilişiğini kesmeyip gitmediğini, devlet işlerini çok kolay hallettiklerini, bu nedenle örgüt üyesi olabileceklerini düşündüğünü belirtmesi, şüpheli hakkında somut isnatlarda bulunmayışı, müştekinin ablası ile boşanma sürecinde olan şüphelinin, müştekinin ablası ve babası ile husumetli olduğu dava süreci ve müştekinin ablasına gönderdiği mesaj çıktıları da nazara alındığında, şüphelinin eylemine ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince yapılması gerektiği ve bu nedenle şüpheli hakkında kamu davası açılması gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası "Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklindedir.
2.Somut olayda; şüphelinin, makul şüpheye , maddi vakıa ve somut olguya dayandırmayıp şikayetçinin ablası ile boşanma sürecinde olmasından dolayı aralarında süregelen husumet nedeniyle şikayetçi hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı olduğuna dair ihbarda bulunduğuna dair yeterli şüphe bulunduğu bu nedenle şüpheli hakkında kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli delil mevcut olması ve delillerin mahkemesince takdir edilmesi gerektiği gözetildiğinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2.Ankara 7.Sulh Ceza Hakimliği'nin 22.03.2021 tarih ve 2021/2804 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!