8. Ceza Dairesi 2023/239 E. , 2024/7581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/10 E. 2019/150 K.
SUÇ : 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a aykırılık
KARAR : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2016 tarihli iddianamesi ile hükümlü hakkında 6136 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılan dava ile yapılan yargılama neticesinde Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.07.2017 tarihli kararı ile 6136 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2019 tarihli kararı ile hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş, bu kararın 10.04.2019 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 23.11.2022 tarihli ve 2022/17727 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KYB-2022/149175 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KYB-2022/149175 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Sanığın aynı suçtan mahkûmiyetine dair Adana 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2017 tarihli ve 2016/690 Esas, 2017/553 sayılı Kararın, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.Ceza Dairesinin 26.04.2018 tarihli ve 2018/1037 Esas, 2018/1105 sayılı Kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmesi karşısında, karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmesine kanuni imkân bulunmamakla birlikte, anılan kararın hukuka aykırı olduğu düşünülüyorsa, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/A maddesi kapsamında Bölge Adliye Mahkemesinin esastan red kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulması gerektiği düşünülerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, incelemeye konu Adana 22. Asliye Ceza 11.03.2019 tarihli ve 2019/10 Esas, 2019/150 sayılı dosyasındaki suç tarihinin 30.07.2016, iddianame düzenleme tarihinin ise 08.12.2016 olduğu, Adana 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.11.2017 tarihli ve 2016/690 Esas, 2017/553 sayılı Kararın sayılı dosyasındaki suç tarihinin 02.08.2016, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.08.2016 olduğu, her iki suçun da 09.08.2016 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 16.06.2016 tarihli ve 2014/29378 Esas, 2016/8441 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere; anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir ... için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Kanun yararına bozma istemine konu Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2019 tarihli ve 2019/10 Esas, 2019/150 Karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararının incelenmesinde;
5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin on birinci fıkrasına göre, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 5271 sayılı Kanun'un 34 üncü ve 230 uncu maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli ve 2013/8-830 Esas, 2014/502 Karar sayılı kararı uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, hükümlünün suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığından görüş istenilmesine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde tespit edilen husus yönünden kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oy birliğiyle, 10.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!