8. Ceza Dairesi 2023/1815 E. , 2024/7736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/1189 E., 2022/476 K.
SUÇ : Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
KARAR : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli ve 2015/743 Esas, 2015/778 Karar sayılı kararıyla hükümlü hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Anılan karar 21.12.2015 tarihinde itiraz olunmaksızın kesinleşmiştir. Hükümlü hakkında, beş yıllık denetim süresi içerisinde 02.02.2018 tarihinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hüküm Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli kararıyla aynen açıklanarak, anılan kararın istinaf edilmeksizin 27.04.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.05.2023 tarihli ve 2022/23763 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/55631 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/55631 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“ 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar…” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27/11/2020 tarihli ve 2019/412 esas, 2020/688 sayılı kararda, sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine, daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27/11/2020 tarihli kararının istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 05/11/2021 tarihli ve 2021/393 esas, 2021/1805 sayılı kararında, suç tarihinin 26/11/2015 olduğu ve bu durumun mahallinde düzeltilebilecek hata olduğunun belirtildiği, sanığın hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2015 tarihli kararının kesinleşme tarihinin 21/12/2015 olduğu, sanığın denetim süresi içinde işlediği kabul edilen suçun işlendiği tarihin ise 26/11/2015 olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar kesinleşmeden ve dolayısıyla denetim süresi başlamadan önce işlenen suç nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
2. 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesi; “Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl, b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi beş yıl, c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda on beş yıl, e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.” Aynı Kanun'un 67 nci maddesi ise; “(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı durur. (2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, dava zamanaşımı kesilir. (3) Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. (4) Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.” şeklinde düzenlenmiştir.
3. İncelenen dava dosyası değerlendirildiğinde, Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli ve 2015/743 Esas, 2015/778 Karar sayılı kararıyla hükümlü hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş; anılan karar 21.12.2015 tarihinde itiraz olunmaksızın kesinleşmiş; hükümlü hakkında, beş yıllık denetim süresi içerisinde 02.02.2018 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle Mahkemesine hükmün açıklanması için ihbarda bulunulmuş ve Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli kararıyla hüküm aynen açıklanmış ise de, ihbara konu suç tarihinin 26.11.2015 tarihi olduğunun ve adli sicil kaydında yapılan incelemede hükümlünün 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemediğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2015 tarihli kararının açıklanamayacağı dolayısıyla yargılama sürecinde zamanaşımı süresini kesen sanığın savunmasının alındığı 03.12.2015 tarihinden itibaren olağan dava zamanaşımı süresi olan 8 yıllık sürenin dolmasıyla 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 67 nci maddesi ve 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince sanığın üzerine atılı suçtan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
4. Yargıtay incelemesi sırasında saptanan ve yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.7.2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27.3.2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına, inceleme konusu hüküm hakkında belirlenen husus yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığından görüş istenilmesine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde tespit edilen husus yönünden kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oy birliğiyle, 16.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!