8. Ceza Dairesi 2023/1806 E. , 2024/7739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği
SAYISI : 2022/1145 Değişik İş
SUÇ : 6136 sayılı Kanun'a aykırılık
KARAR : İtirazın kabulü
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Dinar Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2021 tarihli 2019/61 Esas, 2021/23 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan 6136 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl hapis ve 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/2093 Esas, 2022/109 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve hükmün aynı tarihte kesinleştiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmamış" ibaresinin aynı bentte yer alan seri muhakeme usulü yönünden Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptaline dair Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/787 Esas, 2022/44 sayılı Kararı üzerine oluşan yeni duruma göre; hükümlü ... yönünden lehe olan hükümlerin uygulanması ve infazın durdurulmasına yönelik talebin Dinar Ağır Ceza Mahkemesince kabulü üzerine Dinar Cumhuriyet Başsavcılığı Seri Muhakeme Usulü Soruşturma Bürosu tarafından hükmün Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yürürlüğe girmeden önce kesinleştiğinden bahisle hükümlü hakkında aynı suçtan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ve anılan karara karşı yapılan itiraz üzerine Dinar Sulh Ceza Hakimliğinin 06.12.2022 tarihli kararıyla itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.05.2023 tarihli ve 2022/33245 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54140 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54140 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Aynı olay nedeniyle 6136 sayılı Kanun'a muhalefet, nitelikli kasten öldürme ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından sanığın mahkumiyetine dair Dinar Ağır Ceza Mahkemesinin 31/03/2021 tarihli ve 2019/61 esas, 2021/23 sayılı kararının, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 19/01/2022 tarihli ve 2021/2093 esas, 2022/109 sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle 19/01/2022 tarihinde kesinleşmesini müteakip, nitelikli kasten öldürme ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarının temyiz edilmesi üzerine, dosyanın Yargıtay'da temyiz incelemesinde olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, yapılan soruşturma neticesinde, Dinar Cumhuriyet Başsavcılığının 04/11/2022 tarihli kararı ile “şüpheli hakkında 12/04/2019 tarihinde işlediği iddia olunan ruhsatsız ateşli silahlarla mermirleri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan dolayı verilmiş olan hapis cezasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yürürlüğe girmeden önce 19/01/2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu, bu nedenle yeniden kovuşturma olanağının bulunmadığı” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, anılan bu karara şüphelinin itirazı üzerine Dinar Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/12/2022 tarihli kararı ile “... hakkındaki ilamın 01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresinde olduğu, Anayasa Mahkemesince yalnızca 01/01/2020 tarihi itibariyle kesinleşen dosyalara yönelik yasa maddesinin iptal edilmediği, yasal düzenlemenin son hali itibariyle, o tarihte kovuşturma evresinde bulunan dosya yönünden hükümlü lehine bir durum oluştuğu” şeklindeki gerekçe ile itirazın kabulüne, seri muhakeme uygulanmasına ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinde yer alan, "(1) Soruşturma evresi sonunda aşağıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır" şeklindeki,
Anılan Kanun'un geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan, " 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenlemeler ile,
Anayasa Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Somut dosya kapsamında, sanığın mahkumiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesi gereğince seri yargılama usulüne tabi olduğu, kararın 31/03/2021 tarihinde verilerek 19/01/2022 tarihinde kesinleştiği, Anayasa Mahkemesi'nin 21/04/2022 tarihli ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararının 02/08/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, 1982 Anayasasının 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, anılan kararın kovuşturma evresinin ise iptal kararı yürürlüğe girmeden sona erdiği ve mahkemesince karar verildiği anlaşılmakla, seri muhakeme usulünün uygulanamayacağı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. "
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Seri muhakeme usulü, 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesiyle 5271 sayılı Kanun'un 250 nci maddesi yeniden düzenlenerek ceza muhakemesi sistemimize girmiştir. Yine aynı Kanun'un 31 inci maddesiyle 5271 sayılı Kanun'a eklenen Geçici Madde 5’in birinci fıkrasının (d) bendinde de “1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükmü bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü … uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
2. 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun'a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiği belirlenmiştir.
3. Anayasa Mahkemesinin, 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararıyla 5271 sayılı Kanun'un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan 01.01.2020 tarihinde kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış dosyalarda seri muhakeme usulünün uygulanmayacağına dair hüküm iptal edilmiş ve 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanılmıştır.
4. İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde, hükümlünün üzerine atılı suçun 5271 sayılı Kanun'un 250 nci maddesi gereğince seri muhakeme usulüne tabi olduğu, bununla birlikte hükümlünün mahkûmiyetine ilişkin Dinar Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2019/61 Esas, 2021/23 Karar sayılı kararının, Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen iptal kararından önce verildiği ve 19.01.2022 tarihinde kesinleştiği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Anayasa Mahkemesinin kararları" başlıklı 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "İptal kararları geriye yürümez." şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında Anayasa Mahkemesinin iptal kararının geriye yürümeyeceği, bununla birlikte iptal kararının kesinleşmiş dosyaları kapsamadığı, anılan kararın iptal kararı yürürlüğe girmeden önce kesinleştiği, yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş kararlar hakkında seri muhakeme usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden itirazın reddi yerine Mahkemesince kabulüne karar verilmesi Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Dinar Sulh Ceza Hakimliğinin, 06.12.2022 tarihli ve 2022/1145 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!