8. Ceza Dairesi 2023/1801 E. , 2024/7741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/450 E., 2015/846 K.
SUÇ : İftira
KARAR : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2015 tarihli ve 2015/450 Esas, 2015/846 Karar sayılı kararıyla, hükümlü hakkında iftira suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca (iki kez) 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeksizin 25.03.2016 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 08.05.2023 tarihli ve 2022/34065 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54754 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 tarihli ve KYB-2023/54754 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/10/2021 tarihli ve 2021/12658 Esas, 2021/23951 Karar sayılı ilâmında yer alan, "...Tek bir fiil ile birden fazla mağdura yönelik iftira suçunu işlediği anlaşılan sanığın cezasında, zincirleme suç hükümlerine göre TCK'nın 43/2. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, mağdur sayısınca ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle fazla ceza tayini... BOZULMASINA.." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde müştekilerin kendisinin hürriyetini tahdit ettikleri ve şahsi eşyalarını gasp ettiklerini iddia ederek şikayette bulunduğu,müştekiler hakkında şüpheli sıfatı ile soruşturma başlatıldığı, sanığın 19/04/2015 tarihli ifadesinde iftira attığını beyan ettiği ve müştekiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu suretle sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın iftira suçunu birden fazla kişiye karşı hukuki anlamda tek bir fiil ile birden fazla kez işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun’un 43/2. maddesi ile arttırılması gerekirken, her bir mağdur için ayrı ceza tatbiki neticesinde fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Hükümlü hakkında mağdurlar ... İleri ve ... ... ...'a karşı 19.04.2015 tarihli eylemi nedeniyle iftira suçundan iki kez cezalandırılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2015 tarihli iddianamesiyle açılan kamu davasında Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2015 tarihli kararıyla iki kez 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. 5237 sayılı Kanun'un 267 nci maddesinin birinci fıkrası "Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiştir.
3. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir.
4. 5237 sayılı Kanun'un "zincirleme suç" başlıklı 43 üncü maddesi ise "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun ... şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. (2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır..." şeklinde düzenlenmiştir.
5. İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde, 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesine göre, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, hükümlünün iftira suçunu tek fiille birden fazla mağdura karşı gerçekleştirmiş olması karşısında, eyleminin zincirleme şekilde tek suç oluşturacağı gözetilerek, suç kastının yoğunluğu ve meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek ... cezanın teşdiden belirlenerek 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri de uygulanmak suretiyle tek bir ceza tayin edilmesi gerekirken, hükümlü hakkında yazılı şekilde iftira suçundan iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Ankara 38. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.11.2015 tarihli ve 2015/450 Esas, 2015/846 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!