WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 8. CEZA DAIRESI

8. Ceza Dairesi         2023/1760 E.  ,  2024/7509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/116 Esas, 2018/507 Karar
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
KARAR : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.05.2018 tarihli ve 2016/116 Esas, 2018/507 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 20.06.2018 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleştirme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca 02.05.2023 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.06.2023 tarihli ve KYB- 2023/52374 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.06.2023 tarihli ve KYB-2023/52374 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"...Dosya kapsamına göre, her ne kadar Mahkemece sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de,Sanık hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/02/2016 tarihli ve 2016/361 soruşturma, 2016/280 esas, 2016/213 sayılı iddianamede 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen hüküm ve kararlar aleyhine gidilebilir.
2. Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesinde "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" ve aynı Kanun'un 22 nci maddesinde “Muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran onsekiz yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması lazımdır” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
3. İncelenen dosyada gıyabi kararın hükümlü ...'a tebliğine ilişkin tebligat evrakında;
“muhattabın dışarıda olması sebebiyle aynı çatı altında imzaya ehil ... Kılıç'a tebliğ edildi” ifadesinin yazılı olduğu, ancak tebligatı teslim alan şahsın hükümlü ile yakınlık derecesi ve ... olup olmadığı belirtilmediğinden tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve inceleme konusu hükmün kesinleşmediği anlaşılmıştır.
4. Öte yandan, sanık tarafından Mahkemeye hitaben sunulan 26.11.2021, 01.12.2021 ve 03.10.2022 tarihli dilekçeler ile temyiz ve eski hale getirilme talep olunmuş, Mahkemece verilen ek kararlar ile talebin reddine karar verilmiş ve merci Siirt 2. Ağır Mahkemesinin kararları ile bu kararlara yönelik itirazların reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 311 inci maddesine göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme mercii Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan, Mahkemece verilen ek kararlar ile itiraz merciinin red kararlarının hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilmiştir.
5. Somut olayda; öncelikle temyiz incelemesi yapılmasının zorunlu olduğu, temyiz yasa yolu sonuçlandırılmadan bu haliyle kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşılmıştır.
6. İnceleme konusu hükmün bu aşamada olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği Tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.10.2024 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu