8. Ceza Dairesi 2022/4046 E. , 2024/7407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/570 E., 2021/895 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2019 tarihli iddianamesiyle sanık ... hakkında başka suçlarla birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi uyarınca, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun'un 277 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 277 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, sanık ... hakkında başka suçla birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) ve (f) bendi uyarınca, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun'un 277 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 277 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları talebiyle dava açılmıştır.
2. Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.11.2019 tarihli kararı ile sanık ... ve sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, aynı Kanun'un 44 üncü maddesi delaletiyle 277 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan ... içtima kuralı gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3. Katılan kurum vekilinin, mağdur ... vekilinin ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 24.05.2021 tarihli ve 2020/570 Esas, 2021/895 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yargı görevini yapanı etkileme suçlarından İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmünün kaldırılması ile sanıkların 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Mağdur ... vekilinin temyiz sebepleri;
Beraat hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğuna, temyiz incelemesi sonucu kaldırılarak sanıkların cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
2. Katılan kurum vekilinin temyiz sebepleri;
Beraat kararının usul ve kanuna aykırı olduğuna, sanıklara mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, sanıkların suçu işlediğinin sabit olduğuna, re'sen ele alınacak sebeplerle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, mağdur ...'nın annesi olan sanık ...'ün, olay tarihinde mağduru, hile kullanarak rızası hilafına diğer sanık ...'ın kullandığı arabaya bindirdiği, sanıkların katılan ... ile aralarında olan başka bir suç kovuştumasında tanık konumunda bulunan mağdur ...'yı etkilemeye çalıştıkları ve mağduru araç içinde darp ederek hürriyetini kısıtladıkları iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; sanıkların, başka bir suç kovuşturmasında tanık konumunda olan mağdur çocuğu etkilemeye teşebbüs kastı ile mağdurun hürriyetini kısıtlayarak mağduru darp ettikleri sabit kabul edilerek ... içtima kuralı gereğince sanıkların işlemiş olduğu suçlardan en ağır olanından hüküm kurulmakla ceza tayin edilirken 5237 sayılı Kanun'un 277 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca artırım yapılmak suretiyle sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan incelemede; "...her ne kadar sanıkların yargı görevini yapanı etkileme suçu yollaması ile kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de atılı suçları işlediklerinin şüpheli kaldığı, sanıkların tüm aşamalarda atılı suçlamaları kabul etmedikleri bu suçlar yönünden mağdurun aşamalarda genişlettiği soyut ifadeler dışında mahkumiyete yeter delil elde edilemediği, karı koca hayatı yaşayan sanıklar ile mağdurun babası arasında husumet olduğu, sanıklardan ... ile devam eden ceza davası, sanık ... ile boşanma davası nedeniyle bu husumetin süregeldiği mağdurun ise babası katılanın yanında kaldığı bu itibarlarla şüpheden sanık yararlanır ilkesinden hareketle..." sanıkların beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamı, sanıkların savunmaları, mağdur ve şikayetçi anlatımları, adli raporlar, olayın kolluğa intikal şekli, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan tutanaklar ve dava dosyasındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde Bölge Adliyesi Mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan beraat hükmünde bir isabetsizlik bulunmadığından, mağdur ... vekilinin, beraat hükmünün usul ve kanuna aykırı olduğuna, temyiz incelemesi sonucu kaldırılarak sanıkların cezalandırılması gerektiğine, katılan kurum vekilinin, beraat kararının usul ve kanuna aykırı olduğuna, sanıklara mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, sanıkların suçu işlediğinin sabit olduğuna, re'sen ele alınacak sebeplerle kararın bozulması gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin 24.05.2021 tarihli ve 2020/570 Esas, 2021/895 Karar sayılı kararında katılan ... vekili ve katılan kurum vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Lüleburgaz 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!