WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 4. HUKUK DAIRESI

4. Hukuk Dairesi         2023/4187 E.  ,  2023/7599 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1136 E., 2023/173 K.
DAVACILAR : 1- ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul - Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/28 E., 2022/64 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların desteklerinin yolcu olarak bulunduğu traktörün 01.11.2020 tarihinde yaptığı kaza neticesinde vefat ettiğini, davacı eşi ve çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını, bir kısım ödeme yapıldığının ancak yeterli olmadığını, belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri davada, davacı eş ... için şimdilik 100,00 TL, çocukları davacı ... ve ... için ayrı ayrı 100,00 '... TL destekten yoksun kalma tazminatını temerrüt tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili taleplerini 24.03.2022 tarihinde davacı eş ... ... için 244.185,96 TL, davacı çocukları ... için 7.001,20TL, ... için 36.519,15 TL olarak artırmıştır.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 04.12.2020 tarihinde davacılara toplam 122.292,86 TL ödeme yaptıklarını, ödeme tarihindeki verilerle yapılacak hesaplama neticesinde bakiye alacak olmadığının tespit edileceğini, kusur oranında sorumlu olduklarını öncelikle sigortalının kusurunun ispatlanması gerektiğini bu nedenle kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, vefat edenin davacıların desteği olduğunun ispatlanması gerektiğini, aktüer sicile kayıtlı bilirkişiler tarafından TRH 2010 ... tablosuna göre hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, birden fazla kisinin zarar görmesi halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "Kazada kusur oranlarının tespiti maksadı ile Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, sürücü ... ...'in % 100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, hesap raporu ile de davacıların destek tazminatlarının belirlendiğini, davalıya 30.11.2020 tarihinde başvuru yapıldığı 8 ... günü sonrası olan 11.12.2020 tarihi itibari ile temerrüte düştüğünü bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, davacının taleplerinin artırdığı" gerekçesi ile davacı ... Hatin ... için 244.185,96TL, davacı ... için 7.001,20 TL, davacı ... için 36.519,15TL destekten yoksun kalma tazminatının 11.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmişti

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece dava öncesinde müvekkili tarafından yapılan ödemenin yeterliliği ve ödeme tarihi verileri esas alınarak tespit edilmeden karar verildiğini, TRH 2010 ... tablosu ve % 1.8 teknik faiz yöntemi ile hesaplama yapılması gerektiğini müteveffanın annesine destek payının ayrılmadığını, müteveffanın yolcu istiap haddi bulunmayan traktörde yolcu olduğu, müterafık kusurunun dikkate alınmadığını, araç sürücünün ... ... görme kaybı olduğu ve ehliyetinin olmadığı ve müteveffanın bu durumu bilmesine rağmen araca bindiğini müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, ıslah edilen miktarlar bakımından ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, temerrüte düşmediklerini, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucunda karar verildiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Kazanın gerçekleştiği 01.11.2020 tarihinde dava dışı sürücü ... ...'in orman kesim bölgesinde kendisine verilen odunları traktöre köy bekçisi müteveffa ... ...'ın yardımını istereyek yüklediği, dönüş yolunda traktörün rampa aşağı indiği sırada yolun kaygan olması nedeni ile traktörün devrilip yan yatması nedeni ile trafik kazasının gerçekleştiği ve davacıların destekçisi ... ...'ın vefat ettiği, kazada sürücü ... ...'in % 100 kusurlu olduğu, hükme esas alınan 22.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda yasal düzenlemeye uygun olarak TRH-2010 bakiye ... tablosuna göre değerlendirme yapıldığı, bilirkişi raporunda müteveffanın annesi ...'ın 03.03.1968 tarihinde vefat ettiğinin ayrıca belirtildiği, davalı ... tarafından dava öncesi yapılan ödemelerin güncel değeri belirlenerek hesaplamadan düşüldüğü anlaşılmış, yargılamaya konu trafik kazasında traktörün kullanım amacına aykırı kullanılmadığı, yük taşımak için kullanıldığı, bu nedenle müteveffanın müterafik kusurunun bulunmadığı" gerekçeleri ile davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ... sürdüğü nedenlerle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (...) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 01.11.2020 tarihli trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90, 91 ve 92 nci maddeleri, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 52, 53 üncü maddesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

3. Değerlendirme
I. Davalının davacılardan ...'a yönelik temyizi yönünden;
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere; ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde davalı tarafından yapılan ödemenin yeterli olmadığının anlaşılmasına, TRH 2010 ... tablosu ve proğrasif rant yöntemi uyarınca yapılan hesaplamanın usul ve yasaya uygun olmasına, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğinin ve davalının ödeme tarihinde temerrüte düştüğünün anlaşılmasına göre davalı vekilinin davacı ... için aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

II. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun (TBK) 52 nci maddesi uyarınca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış (müterafik kusur hâli söz konusu) ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından bu yönde bir savunma olmasa da resen dikkate alınması gerekir.

1. Somut uyuşmazlıkta; müteveffanın 01.11.2020 tarihinde sürücüsü ... ... olan traktörün arka kısmında bulunan üçgen bölgesinde oturduğu, sürücü ve müteveffanın dayı- yeğen olduğu, sürücünün ... gözünün görmediği ve sürücü belgesinin olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili tarafından müteveffanın yolcu taşınması mümkün olmayan traktöre binmesi, sürücünün ... gözünün görmemesi ve bu nedenle sürücü belgesininde olmadığının müteveffa tarafından bilinmesine rağmen, araçta yolculuk yaparak zararın artmasına neden olması nedeni ile müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği belirtilmiş, mahkemece traktörün amacına aykırı kullanılmadığı gerekçesi ile davalının bu talebi reddedilmiştir.

2. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 130. maddesine göre; "Kamyon, kamyonet, römork ve yarı römorklarda yük üzerinde insan taşınması yasaktır.

Gerekli hallerde, kamyon, kamyonet, römork ve yarı römorklarla;
a) Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen ölçülere uygun oturma yerleri yapılması,

b) Kasa kenarlarının düşmeyi önleyecek şekilde kapalı ve üzerinin örtülü olması şartıyla taşıma sınırının her tonu için 2 yolcu taşınabilir.

c) Kısa mesafelerde işçi taşınmasında kullanılacaklar için, kasanın yanı ve arka kapaklarının 90 cm. yükseklikte ve sağlam şekilde kapalı olması, karoser zemininden itibaren en az 120 santimetre yüksekliğinde elle tutulacak sağlam bir korkuluğunun bulunması şartı ile taşıma sınırının her tonu için ayakta 2 yolcu (işçi) taşınabilir. Bu amaçla kullanılan araçların üzeri açık olabilir.

d) Yükle birlikte yolcu ve hizmetlilerin taşınmasında aşağıdaki esaslara uyulması mecburidir.
1) Yüklerin sağlam olarak yerleştirilmiş ve bağlanmış olması,
2) Kasanın yan ve arka kapaklarının kapalı olması,
3) Yolcuların kasa içinde ayrılacak bir yerde oturtulması,
4) Yüklerin üzerine hiçbir şekilde yolcu bindirilmemesi, şartıyla yükle birlikte yolcu taşınabilir.

3. Araç sürücüsünün kollukta verdiği ifade de müteveffa ile dayı- yeğen olduklarını, vefat edenin olay günü traktörün arka kısım üçgen bölgesinde oturduğu, ... gözünün görmediğini bu nedenle ehliyetinin de olmadığını, yağmurun yağması nedeni ile yolun kayganlaştığını, rampadan aşağı inerken aracın devrildiğini beyan etmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeden ve olayın oluş şeklinden de anlaşılacağı üzere; müteveffa, ... gözü görmeyen ve sürücüsü belgesi olmayan ve yolcu taşımaya uygun olmayan araca binerek zararın artmasına neden olmuştur. Bu nedenle, birden fazla ortak kusur halinin varlığı da dikkate alınarak tazminattan müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken bu husus göz ardı edilerek indirim yapılmaması doğru görülmemiştir.

III. Davalının davacılardan ... ... ve ...'a yönelik temyizi yönünden;
Miktar ve değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, HMK'nın 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması halinde, anılan Kanunu'nun 366 ncı maddesi atfıyla 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz delikçesinin reddine karar vermek gerekir.

HMK'nın 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen ek 1 inci maddesinde öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2023 yılı için 238.730,00 TL’dir

Anılan kural gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 238.730,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.

Somut olayda dava dilekçesinde, davacılar için ayrı ayrı 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş, 24.03.2022 tarihinde davacı ... için 7.001,20 TL, davacı ... için 36.519,15 TL olarak talepler artırılmıştır.

İlk derece mahkemesi davacı ... için 7.001,20 TL, davacı ... için 36.519,15 TL destekten yoksun kalma tazminatına karar vermiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.

Somut olayda; ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar yönünden temyiz sınırı her bir dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenecektir. Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacı ... ve ... yönünden davalı aleyhine hükmedilen ve temyize konu edilen miktar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı vekilinin davacılar ... ve ... ...'a yönelik temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-(a) maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR
Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Değerlendirme bölümünün (I) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin, davacı ... yönünden diğer temyiz itirazlarının REDDİNE

3. Değerlendirme bölümünün (II) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davacı ... yönünden temyiz dilekçesinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

4. Değerlendirme bölümünün (III) nolu bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar ... ve ... yönünden miktardan reddine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.....2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu