WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 12. HUKUK DAIRESI

12. Hukuk Dairesi         2022/12078 E.  ,  2023/4000 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/4007 E., 2022/2690 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/394 E., 2021/642 K.

Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ
Borçlu itiraz dilekçesinde, borçlu şirketin davalı tarafa senet imzalayıp vermediğini, senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, senetlerdeki yazıya, rakamlara, imzaya itiraz ettiklerini, takibin iptalini talep ettiklerini, davalı tarafın huzurdaki icra takibi ile birlikte, müvekkil şirkete karşı İstanbul ... 21. İcra Müdürlüğünün 2020/11950 ve 2020/11826 E. sayılı dosyaları olmak üzere 3 farklı icra takibi başlattıklarını, tüm bu takiplerde alacaklı görülen şirketlerde aynı ortakların sürekli birbirine hisse devri yaptığını, sürekli temsilcisinin yetkilisinin, ortağının dönüşümlü olarak değiştiğini, esasında aynı insanlara ait grup şirketler olduğunu, her üç takipte de senetler, yazılar, imzalar aynı el mahsulü olduğunu, müvekkil şirket yetkilisi ...'ın şirketi temsile yetkili kişi olduğunu, müvekkil şirketin hisselerini devir ve temlik aldığını, devir esnasında hisse devri yapan kişinin davalı şirket yetkilisi... olduğunu, ...'ın şirket hisselerini borçlu şirketin şu an ki yetkilisi ... ve ...'e devrettiğini, .....,ın hem borçlu hem alacaklı göründüğünü, ...'ın hisselerini devrettiği şirketi borçlandırmış gözüktüğünü, ...'ın eline boş senetleri alıp borçlu şirket yetkilisi olduğunu bildiği döneme geçmişe dönük senet yazıp lehtar kısmına kendi mevcut şirketini yazarak eski şirketini yeni şirketine borçlandırmasının hiç zor olmadığını, devir esnasında takip konusu senetlerden hiç bahsedilmediğini, şirket kayıtlarında kesinlikle davalı tarafa verilmiş kaydedilmiş muhasebe kayıtlarında borç veya ödeme olarak belirlenmiş bir senet olmadığını, bu nedenle senedin geçmiş tarih atılarak düzenlenmiş olması ihtimalinin yüksek olduğunu, senette vadenin 20.07.2020 tarihi olarak yazılmış olduğunu, icra takibinin ise 20.07.2020 günü yapıldığını, senette vade tarihinden sonra 3 gün içinde borçlunun ödeme yapma süresi olduğunu, bu süre geçmeden temerrüt oluşmayacağını ve davalı tarafın 3 günlük süre içinde icra takibi başlatmış olduğundan takibin iptalinin gerektiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde, icra takibine konu senetlerdeki imzanın davacı tarafın münferiden şirket yetkilisi olan...'a ait olduğunu, bunun ticaret sicil gazetesinde de 06.03.2019 tarihinde ilan edildiğini, takibe konu senetlerin de 2019 Ekim, Kasım, Aralık ve 2020 Ocak ayında keşide edildiğini, bu tarihte ...'ın yetkili temsilci olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip dayanağı bononun keşide tarihi itibariyle borçlu şirketi temsile yetkili kişinin... olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davacı borçlu tarafından ...'a yönelik imza itirazında bulunulmuş ise de, keşide tarihinde yetkili temsilci olmadığı anlaşıldığından ve...'a yönelik açıkça yapılmış bir imza itirazı bulunmadığı aksine imzanın...'a ait imza ile birebir benzediği yönünde ikrarları bulunduğunun anlaşıldığı, imza incelemesi yapılması yönündeki ara karardan dönülerek açık yargılamaya devam olundupu, borçlu tarafından İİK'nın 169/a-2. maddesinde belirtilen nitelikte bir belge sunulamamış olup, kambiyo senedinden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı ise yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde itiraz eden borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlu vekilince, mahkemenin ara kararından rücu etmediğini, incelemeyi yaptırdığını ve senetteki imzanın borçlu şirket yetkilisi ...'a ait olmadığının tespit edilmiş olduğunu, takip anında takip konusu senetlerdeki imzaların şirketi temsile yetkili kişiye ait olmadığının tartışmasız olduğunu, senetteki imzaların ...'a ait olmamasının imzaların...'a ait olduğu anlamına da gelmeyeceğini belirterek dava dilekçesindeki iddiasını aynen tekrarla kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imza itirazında bulunulmuş ise de itirazın senetteki imzanın ...'a ait olmadığı şeklinde olduğu, ticaret sicil kaydına göre keşide tarihi itibari ile borçlu şirketi temsile yetkili kişinin... olduğu, davacı vekilinin imzanın bu kişiye ait olmadığı yönünde iddiası olmadığı gibi imzanın...'a ait imza ile birebir benzediği yönünde ikrarları bulunduğundan, keşide tarihi itibari ile yetkili olan...'ın imzası olmadığı yönünde açık imza itirazı bulunmadığı için bu yön ihtilaflı olmadığından bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığına yönelik mahkeme değerlendirmesinin yerinde olduğu, keşide tarihi itibari ile yetkili tarafından düzenlenen senetle borçlu şirketin sorumluluk altına gireceği, hukuk sistemimizde keşideci imzası yer almak üzere diğer kısımları boş olarak borçlu tarafça senedin verilmesi mümkün olduğundan ve gerçeğe ve anlaşmaya aykırı düzenlendiği iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde değil genel yetkili mahkemelerde yapılacak yargılamada değerlendirilmesinin mümkün olduğu, senedin vade tarihinin takip tarihinden önce olması yeterli olduğundan ve borca itirazına ilişkin İİK 169. maddesindeki belgeler sunulmadığından davanın reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde itiraz eden borçlu vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu vekilince, senetteki imzaların ...'a ait olmamasının imzaların...'a ait olduğu anlamına da gelmeyeceğini, ... imzaları üzerinde inceleme yapılmadığını belirterek istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarla kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayetine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK'nın 169, 170 ve devamı maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup itiraz eden borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanunun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu