11. Hukuk Dairesi 2023/5416 E. , 2024/7251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1016 Esas, 2023/917 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/592 E., 2021/55 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen iki sözleşme kapsamında toplamda 34.358 büyükbaş hayvanın taşıma işi hizmetini müvekkilinin yaptığını, Güney Amerika’dan gemilerle getirilen hayvanların limanlardan değişik yerlere taşınması sırasında 102 tanesinin ölümünün hastalık nedeniyle gerçekleşmiş olduğunu, uzun gemi yolculuğu sırasında hastalanan ve ölen 102 adet sığıra ilişkin davalının davacı şirketin istihkak bedelinden haksız kesinti yaptığını ileri sürerek kesilen istihkak bedeli olan 349.020,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünce ithal edilen hayvanların gerekli tüm kontrollerinin sınır kapılarında yapıldığını, kontrol sonuçlarına göre hayvanların iadesi veya sevkiyatının sağlandığını, bu sebeple muayene dahi olmadan hasta olduğu anlaşılabilecek durumdaki hayvanların yurt içine sevkinin söz konusu olmadığını, davacı ile müvekkili arasında iki adet sözleşme imzalanıp yurt dışından ithal edilen hayvanların yurt içindeki nakliyelerinin davacı tarafından üstlenilmiş ve davacının ihaleye iştirak ederken sözleşmedeki tüm şart, hak ve yükümlülükleri kabul etmiş bulunduğunu, bu sebeple davacının yükleme planını uygun yapmaması, şartnamede nakliye sırasında uyulması gereken usul ve esaslara aykırı hareket etmesi gerekçesiyle büyükbaş hayvan ölümlerinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, Mahkemece zooteknik uzmanı, sözleşme uzmanı, ... ve taşıma hukuku uzmanından oluşan iki farklı heyetten bilirkişi raporu alındığı, meydana gelen ölüm ve sakatlanmaların ithal edilen taşınan hayvanların ülkeye gelişi esnasındaki geçirmiş oldukları yolculuğun süresi, mevsim ve iklim geçişlerinin ve değişiklikleri ile yeterli dinlenmelerinin ve ortamının sağlanmamış olmasından kaynaklandığı, tüm bu hususlarda davalı TİGEM’in üzerine düşen edim ve yükümlülükleri yerine getirmediği, ithal hayvanların nakliye sırasında ölümü ile nakliye firmasının taşıma fiili arasında illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenlerle davacı yüklenici firmanın sorumluluğunun bulunmadığı, böylece ölen hayvanların bedellerinin davalı tarafından davacının istihkakından kesilmesinin haksız olduğu ve davacının yapılan kesinti miktarı olan 349.020,00 TL’nin iadesini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamında iki farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, her iki raporda da ölen hayvanların bedellerinin davacının istihkakından kesilmesi koşullarının oluşmadığı yönünde rapor düzenlendiği, somut uyuşmazlığın deniz taşımasından sonra limanda 48 saat bekleme süresini takiben gerçekleştirilen kara taşımasındaki ölümlere ilişkin olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi raporunda uzun gemi yolculuklarının canlı hayvanlar üzerindeki etkisinin ve buna bağlı ölüm kayıplarının ayrıntılı şekilde açıklandığı, hayvanlarda genel bir zatüre/pnömoni ve kaşektik olmasının hayvanların öncesinde de kötü şartlara maruz kaldığını ve canlı hayvan seçiminde de sorun olabileceği, başta pnömoni, asidos gibi hastalıklar ile kaşektik yapılı hayvanların gemi yolculuğundaki çevresel şartlardan kaynaklı kondisyon eksikliklerinin karayolu taşıması sırasında meydana gelen ölümlerin en önemli sebepleri olduğu, kara yolculuğu başlamadan limanda düzenlenen sevk irsaliyelerinde hasta olan hayvanların tespitine ancak 79. irsaliyeden sonra başlandığı ve TİGEM tarafından kesilen sevk irsaliyelerindeki "hasta" ifadesinin yer almasının uzun gemi yolculuğundan kaynaklandığını doğruladığı, gemiden indirilme ve tekrar karayolu için yüklenme işlemleri 48 saat içinde gerçekleştirildiğinden muayenelerin %5-10 oranında yapıldığı, bunun da birçok hasta hayvanın kontrol sırasında gözden kaçmasına sebebiyet vereceği, 24 saatlik karayolu yolculuğunda hastalık sebebiyle oluşan ölümlerin sorumluluğunun yüklenici firmaya ait olmadığı, hastalıkların karayolu taşıması sırasında oluşmasının da tıp fizyolojisi açısından mümkün olmadığı, hasta hayvanların tespitinin de davacının sorumluluğunda bulunmadığı, davalının üzerine düşen edim ve yükümlülükleri yerine getirmemesinin davacıya mal edilemeyeceği, öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 878/1-f maddesine göre zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, canlı hayvan taşımasına bağlanabiliyorsa taşıyıcının sorumluluktan kurtulabileceği, zira Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.04.2016 tarih ve 2015/15669 E., 2016/4582 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi canlı hayvan naklinin, konusu olan eşyanın canlı karakteri dolayısıyla özel risk içerdiği, canlı hayvanların, yolculukları esnasında, dış risklerden kolaylıkla etkilenebileceği, dosya kapsamında davaya konu kesintiye neden olan ölümlerin hayvanların davacı tarafından hayvan refahına uygun taşınmamasından veya sözleşme kapsamında davacıya yüklenen yaralanma, ayak-bacak kırılması, topallanması, ölmesi, araçtan atlaması, kaybolması, çalınması hallerinden meydana geldiğinin de tespit ve ispat edilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesi kapsamında davacı tarafından taşınan ve telef olan hayvanlar nedeniyle davacının istihkakından kesilen meblağın tahsiline yönelik alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 09.10.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!