11. Hukuk Dairesi 2023/5150 E. , 2024/7244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/712 Esas, 2023/611 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/463 E., 2020/307 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı gerçek kişinin dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de müvekkili adına tescilli olan “...” markasını farklı mal ve hizmet sınıflarında tescil ettirmek amacıyla kötü niyetli marka başvuruları yaptığını, “...” ibareli 2018/103796 sayılı marka başvurusunun kötü niyet gerekçesiyle reddedildiğini, bahsi geçen marka başvurusundan 1 gün sonra yapılan dava konusu "..." ibareli başvurunun da kötü niyetli bulunduğunu, ayrıca dava konusu başvuru ile müvekkilinin 2018/68770 sayılı markası arasında iltibas bulunduğunu, müvekkili markaları tanınmış olduğundan başvurunun reddi gerektiğini, "..." ibaresinin gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, aynı ibarenin müvekkilinin ticaret unvanı ve alan adında da yer aldığını ileri sürerek dava konusu YİDK kararının iptaline ve 2018/109071 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, müvekkilinin söz konusu markayı ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere iyi niyetli olarak iktisap ettiğini, davacının kötü niyet iddiasını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili adına yapılan 2018/103796 sayılı marka başvurusunun vekâleten hareket eden patent bürosu tarafından sehven yapıldığını, hatanın fark edilmesi üzerine işbu marka başvurusunun müvekkili tarafından geri çekildiğini, müvekkiline ait “... spor” ibareli marka ile davacıya ait “...” ibareli marka arasında benzerlik bulunmadığı gibi markaların kapsadığı sınıflar bakımından da bir benzerlik veya aynılık olmadığını, davacının 25. sınıf mallar yönünden herhangi bir faaliyeti veya ticaretinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının 2018/68770 sayılı markası ile dava konusu başvuru arasında emtia benzerliğine ilişkin şartın gerçekleşmediği, ancak davacının itirazına mesnet markasında yer alan “..." ibaresinin dava konusu başvuruda aynen yer aldığı, anılan ibarenin orijinal, anlamı bulunmayan ve ayırt edici niteliği güçlü bir marka olduğu, davalının dava konusu başvurudan önce davacının itirazına mesnet markasıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olan bir başka başvurusunun kötü niyet nedeniyle reddedildiği, davacının "..." ibareli markanın davacıya ait olduğunu bildiği, her ne kadar başka hizmetlerde kullanılsa da bu markanın ilgili çevrede oluşturduğu bilinirlikten yararlanma kastı ile hareket ederek 25. sınıfta bu işareti marka olarak tescil ettirmek istediği, davalının orijinal ve anlamsız bir ibare olan "..." kelimesini davacıdan habersiz olarak bulup kendisine marka olarak seçmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının itirazına mesnet markasının asli unsurunu oluşturan "..." ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen asli unsur olarak yer aldığı, "..." ibaresinin yaratılmış ve ayırt ediciliği yüksek bir ibare olduğu, davalı gerçek kişinin davacının itirazına mesnet markası ile birebir aynı olan 2018/103796 sayılı ve "..." ibareli başka bir başvurusunun davacının itirazı üzerine kötü niyet gerekçesiyle reddedildiği, açıklanan bu durum karşısında dava konusu ibarenin davalı tarafından tesadüfen seçilip tescil ettirilmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davalının marka tescili sırasında markanın davacıya ait olduğunu bildiği, davanın süresinde açıldığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
09.10.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!