11. Ceza Dairesi 2021/25765 E. , 2024/11332 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. Sanık ... Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
5237 Sayılı TCK'nin 158/1. maddesinin (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının iki katından az olamayacağından cihetle, Mahkemece sadece sanık ...'nın hesabına yatırılan 496,00 TL'nin haksız menfaat miktarı olarak kabul edilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı yanlış yorumlanarak 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmaması isabetsizliği ile hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde, yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesine; “... ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “... denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ...” ibarelerinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün, ONANMASINA,
II. Sanık ... Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarihli ve 2014/851 Esas, 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesinin savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu belirtildiğinden; sanık ...'ın hüküm tarihinde aynı yargı çevresindeki Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğunun anlaşılması karşısında; savunmasında duruşmalardan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, kısa kararın okunduğu oturumda hazır edilmeksizin ya da ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) aracılığı ile savunması alınmaksızın hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı Kanun'un 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 09.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!