10. Hukuk Dairesi 2021/7135 E. , 2023/898 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1081 E., 2021/523 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/174 E., 2019/41 K.
Taraflar arasındaki eksik hesaplanarak ödendiği iddiası ile yaşlılık aylığı miktarının yeniden belirlenmesi ve fark aylıkların davalı Kurumdan tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin 01.01.1983 4(a) sigorta başlangıcı ile 3777 prim günü bulunduğunu, 07.01.2000 tarihinde 4/b sigortasının başladığını, 12 nci basamaktan prim ödemeye başladığını, her 2 yılda bir basamak satın alarak primlerini ödemeye devam ettiğini, kurumun açıklaması doğrultusunda 2010 yılında günlük kazanç üzerinden günlük 62.00 (ETL)'ye yükselterek daha çok Bağ-Kur primi ödediğini, 2010-2013 arası borçlarını ödeyemediğini ve fakat borcunu daha sonra 18.773,00 TL ödeyerek kapattığını, 540 gün askerlik borçlanması da yaparak emekli edildiğini, ancak bağlanan 1.010 TL emekli aylığında müvekkilinin yatırdığı primlerin dikkate alınmadığını ve emsallerine göre düşük aylık aldığını belirterek, aylığın yeniden tespiti ile intibak işlemlerinin düzeltilmesine, eksik ödenen maaş farklarının ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında kendisince yapılan işlemlerin yasaya ve hukuka uygun olduğunu aylığında herhangi bir hatanın bulunmadığını, zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düzenlenen bilirkişi raporunun mevzuata ve denetime elverişli olduğu gözetilerek, davacının 01.07.2013 tarihindeki aylığının 1.052,08 TL olması gerekirken kurum tarafından eksik hesaplandığı, eksik ödenen aylık ve ek ödeme tutarı, ödeme dönemine göre işleyen yasal faiz hesaplanması gerektiği değerlendirilerek, davanın kabulüne davacının 03.05.2018 tarihi itibariyle ek ödeme dahil yaşlılık aylığının 1.795,03 TL olduğunun tespiti ile bu tarih itibari ile kurum kayıtlarının bu şekilde düzenlenerek fark alacaklarının davacıya ödenmesine, dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
İstinaf başvurusunda bulunan davalı Kurum vekili, aylığın prim ödemeleri dikkate alınarak bağlandığını, davacıya eksik ödenen aylık olmadığını, mahkemenin davacının talebini aşar şekilde karar verdiğini, davacı tarafından tespit talep edilmesine rağmen eda hükmü içerir faiz alacağının da hesaplanarak hüküm altına alındığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kurum tarafından bağlanan aylık hesap bilgilerine göre 72,50 aylık bağlanma oranı ve aylık ortalama 1.468,27 TL kazanç üzerinden aylığın bağlandığı, dosyada alınan bilirkişi raporunda davacının aylık farkının dönem ağırlıklı ortalama ve aylık ortalama kazançlarının hatalı hesaplanmasından kaynaklandığı belirtilerek aylığının 1.674,53 TL, dava tarihine kadar eksik ödenen aylık ve ek ödeme tutarının 4.668,28 TL, ödeme dönemine göre işleyen yasal faiz tutarının 1.023,84 TL olduğunun belirtildiği mahkemenin bilirkişi raporu doğrultusunda karar verdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve yerleşik içtihatlara uygun olduğu,mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Kurumun istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, kurum işlemlerinde hata olmadığını, buna göre davacı hakkında bağlanan aylığın da eksik ödenmediğini, davanın reddi yerine, kabulüne dair karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya bağlanan aylığın eksik ödenip ödenmediği ile davalı kurumca sonradan yapılan uygulamanın aylık miktarına etkisinin bulunup bulunmadığı ile davacının bu nedenle fark aylık alacağının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun'un geçici 2. nci maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Eldeki davada, 28.04.2000 tarihinde yapılan tescille, 07.01.2000 tarihinden tahsis talep tarihine kadar 1479 ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının "b" bendi kapsamında sigortalılığı ile bu sigortalılık öncesinde, 01.02.1983- 03.05.1999 tarihleri arasında kalan dönemde 3776 günlük 506 sayılı Kanun kapsamındaki süreleri ve 02.11.1983-04.05.1985 tarihleri arasında kalan döneme ilişkin askerlik borçlanması ile hak kazanılan toplam hizmet sürelerinin birleştirilmesi yolu ile 28.06.2013 tarihli tahsis talebine istinaden davacıya 01.07.2013 tarihinden itibaren ve 16ncı basamaktan yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
2.Mahkemece, davacının aylığının miktarında hata olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin yazılı şekilde karar verilmiş ise de, aldırılan hesap raporunun tam olarak denetlenememesi ve kurum hesabının ve aylığa esas verilerinin tam olarak rapora yansıtılmaması karşısında verilen kararın eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğu, diğer taraftan eski müfettiş olan bilirkişinin bu niteliğinin de dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
3.Davacının eksik hesaplandığına ilişkin iddianın incelenmesi bakımından, yaşlılık aylığının hesabında, tahsis talep tarihinde yürürlükte bulunan, öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun'un Geçici 2 nci maddesi ve bu maddenin yollaması ile anılan Kanunun 29 ve 1479 sayılı Kanun'un Geçici 11 inci maddelerinin uygulanması gerekmektedir.
4.Geçici 2 nci maddede, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:.
a)Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b)Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas alınır.
c)Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun'un Geçici 82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
5.Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun'un Geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır. …” hükmüne yer verilmiş, 29 uncu maddenin “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
6.Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
7.Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için %2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı %90'ı geçemez.
8.28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın %60'a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, %50'yi geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, %50 oranı da %40 olarak uygulanır.
9.Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.” şeklindeki düzenlemesi ile de 01.10.2008 sonrası aylıkların hesaplama yöntemi belirlenmiştir.
10.Geçici 2 nci madde hükmü gereğince, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadarki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar, 1479 sayılı Kanun'un 36 ve Geçici 11 inci maddesi gereğince hesaplanacak ve 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacak, 01.10.2008 tarihi sonrasındaki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar ise 5510 sayılı Kanun'un 29 ve devamı madde hükümleri gereğince hesaplanacak ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacaktır.
11.01.01.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi ile 1479 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 11 inci maddede, sigortalının aylığının “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a)Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değeri üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b)Sigortalının, bu Kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı,” toplamı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu yasal düzenlemeye göre; A1 aylığının hesap formülü;
01.01.2000 tarihindeki basamağının (01.07.2003) Gelir tablosu karşılığı
A1 Aylığı = Aylık gelir tutarı x ABO x 1.1.2000 öncesi hizmeti
Toplam Hizmetleri,
Keza A2 aylığının hesap formülü de;
A2 Aylığı= Ağırlıklı Ortalama x ABO x 1.1.2000-01.10.2008 arası hizmeti
Toplam Hizmetleri
şeklinde olacaktır.
12.A2 aylığının belirlenmesinde dikkate alınması gereken "Ağırlıklı Ortalama" hesabında, 01.01.2000 tarihi ile 01.10.2008 tarihi arasında 2926 ve 1479 sayılı Kanun'a tabi sigortalı olarak bulunulan basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden anılan Kanunlara tabi sigortalılar için geçerli olan 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki karşılığı tutarlar gözetilerek ağırlıklı ortalama belirlenmelidir.
13.Aylık hesabında esas alınacak aylık bağlama oranlarının belirlenmesinde ise, 01.01.2000 öncesi için 1479 sayılı Kanun'un Geçici 11 inci maddesi yollaması ile mülga 36 ncı maddenin “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalılara en son prim ödediği gelir basamağında en az bir tam yıl prim ödemesi koşuluyla bulunduğu basamağın % 70'i oranında aylık gelir hesaplanır. Bulunduğu gelir basamak primini bir yıl ödememişse, bir önceki basamak üzerinden aylık gelir hesaplanır. Bu oran 25 yıldan fazla prim ödenmiş olması halinde fazla olan her tam yıl için %1, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşlarından sonra sigortalılığa devamda, fazla olan her tam yaş için de ayrıca %1 artırılır.
14.35 nci maddenin (c) fıkrasına göre bağlanacak aylıklarda ise primi ödenmemiş 25 yıldan az her tam yıl için % 1 indirim yapılır.” hükmü gözetilmeli, 01.01.2000 sonrası aylık bağlama oranının belirlenmesi için ise, 4447 sayılı Kanunla değişik anılan maddenin “aylık bağlama oranı, sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5 takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamıdır.” hükmü nazara alınmalıdır. B aylığının tespitinde esas alınan "Ağırlıklı Ortalama" hesabında ise; 01.01.2000 tarihi ile 01.10.2008 tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine yönelik basamaklar ve bu basamaklardaki bekleme süreleri üzerinden 01.07.2003 tarihli gelir tablosundaki karşılığı tutarlar gözetilerek ağırlıklı ortalama bulunmalıdır.
15.Bu şekilde belirlenecek aylık bağlama oranları ile hesap edilen A1 ve A2 aylıklarının toplamı, 01.07.2003 tarihi itibarıyla aylık miktarını oluşturur. Bu tutara 2003 yılı Ocak ayından itibaren ödenmesi gereken sosyal destek ödemesi tutarından 2003 yılı Temmuz ayına kadar kümülatif TÜFE oranı kadar düşüldükten sonra kalan miktarın 01.10.2008 tarihine kadar gecen sürelere ilişkin hesaplanacak kısmi tutarı eklenerek 2004 yılı Ocak ödeme döneminden 2007 yılı Temmuz dönemi dahil aylıklara uygulanan artışlar uygulanmak suretiyle (A) aylığı 2008 yılı Ocak dönemine, sonrasında, 2008 yılı dahil olmak üzere tahsis talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep yılının Ocak ayına taşınır.
16.Bu aşamadan sonra 01.10.2008 sonrası sigortalılık süreleri esas alınarak 5510 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi gereği aylık hesabı yapılmalıdır. Anılan yasal düzenlemeye göre Aylık= Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanır.
17.Ortalama Aylık Kazanç ise; 2008 yılı Ekim ayı (dahil) ve sonraki her yıla ait prime esas kazancın, ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşecek güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, 2008 yılı Ekim ayı (dahil) sonrası prim ödeme gün sayısına bölünmek suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın 30 katıdır.
18.Burada prime esas kazanç tutarının belirlenmesi üzerinde durmakta fayda vardır. Bilindiği gibi 5510 sayılı Kanun'un 80 inci maddesinin 2 nci fıkrası hükmüne göre “4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a)Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.
b)Sigortalı aynı zamanda işveren ise aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. …” Anılan hüküm çerçevesinde 01.01.2009 tarihi sonrası dönem yönünden sigortalı tarafından beyan edilen günlük kazanç belirlenmeli, beyan bulunmadığı takdirde prime esas günlük kazanç alt sınırı esas alınarak prime esas aylık kazanç tutarı tespit edilmeli, 01.10.2008-01.01.2009 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise, prime esas kazanç beyan edilmemesi hâlinde, sigortalının daha önce bulunduğu en son gelir basamağına karşılık gelen tutar esas alınarak prime esas kazanç tespit edilmelidir.
19.Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için %2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı %90’ı geçemez. 30.04.2008 tarihi ve öncesi sigortalılığı bulunup Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Yasanın yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için %3 oranı esas alınır.
20.Açıklanan yöntemle hesaplanan yaşlılık aylığı; sigortalının fiili çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının %35’inden, sigortalının talep tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa %40’ından az olamaz.
21.Bulunan tutarın 01.10.2008 sonrası prim gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (B) hesap edilecektir. Sigortalının aylığı (A) ve (B) kısmi aylıklarının toplamından oluşur. Bu şekilde bulunan tutar, tahsis talep yılının ocak ayındaki aylık tutarıdır. Bulunan miktarın tahsis tarihine göre ocak ve temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılması sonucu tahsis tarihindeki aylık miktarı belirlenir.
22.Eldeki davada ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunun A1 aylığının belirlenmesi aşamasında ne gibi bir tespit ve belirleme yapıldığının anlaşılamaması ve rapordaki verilerin de denetime elverişli olmaması ve karar vermeye yeterli verileri içermemesi karşısında, öncelikle, Kurumdan, davacıya ay be ay ödenen aylıklar ile bağlanan aylıkta esas alınan tüm verileri içeren tahsis dosyası ve kurumun hesap yöntemine ilişkin hesaplama tablosu (excell) celp edilmeli ve yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman başka bir bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen ilkelere uygun olmayan hesaplama yöntemi içeren bilirkişi raporu esas alınarak, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
23. Kabule göre de aldırılan hesap raporunda B aylığı bakımından dönemsel artış oranları yerine güncelleme katsayılarının artış oranları olarak kullanılması da isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!