1. Ceza Dairesi 2024/2795 E. , 2024/6445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/202 E., 2023/161 K.
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İTİRAZA KONU KARAR: Onama
İTİRAZ EDEN: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 05.02.2024 tarihli ve 2023/5288 Esas, 2024/705 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.04.2024 tarihli ve KD-1-2023/56285 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 308/1. maddesinde belirtilen kanunî süresinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308/2. maddesi gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin somut delil bulunmadığı, sanığın kasten öldürme suçunu işlediğine dair yerel mahkeme kabulünün dosya kapsamındaki delillerle örtüşmediği ve şüpheden sanık yararlanır kuralı gereğince sanığın atılı suçu işlediği sabit kabul edilemeyeceğinden beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
II. GEREKÇE
Maktulün ailesi ile birlikte İzmir ili, Konak ilçesi, ... Mahallesi'nde ikamet ettiği, tanık A.Ö ile sanığın da maktul ile aynı çevrede yaşadıkları ve çocukluklarından beri birbirlerini tanıdıkları, maktul ile tanık A.Ö’nün bir süre duygusal yakınlık duydukları, maktul ile duygusal ilişkisini bitiren tanık A.Ö’nün bu kez sanık ile duygusal ilişki yaşamaya başladığı, maktulün ilişkileri bitmesine rağmen tanık A.Ö ile görüşmeye devam etmek istediği, bu durumdan haberdar olan sanık ile maktulün birçok kez kavga ettikleri ve aralarında husumet bulunduğu, 23.10.2006 tarihinde maktulün tanık A.Ö ve arkadaşları tanıklar S.S ve M.D ile birlikte diskoya gittikleri, maktulün arkadaşları tanıklar S.S ve M.D’nin bu görüşmenin rızaya dayalı bir ortak eğlence olarak geliştiğini anlattıkları, tanık A.Ö’nün ise bu olayı kendi rızası dışında maktulün peşlerine takılıp rahatsızlık vermesi şeklinde yaşanan bir durum olduğunu ileri sürdüğü, maktulün akşam saatlerinde evine gitmesinin ardından gece saat 00.35 sıralarında ev telefonunun arandığı ve parka çağrıldığı, arayan kişinin sesinin sanığa ait olduğunun maktulün ağabeyi olan tanık F.D. tarafından belirtildiği, arayan kişinin görüşme sırasında maktulu dışarı çağırdığı, maktulün ağabeyi F.D, tanıklar F.Ç ve S.S ile birlikte dışarıya çıktığı, telefondaki şahısla randevulaştıkları yere gittikleri ancak kimsenin gelmemesi üzerine eve geri döndükleri, 24.10.2006 tarihinde sabah saatlerinde cüzdan ve cep telefonunu almadan ekmek almak üzere evden dışarı çıkan maktulün bir daha eve dönmediği, tüm aramalara rağmen bulunamayan maktulün cesedinin 20.01.2008 tarihinde sanığın çalışmış olduğu at çiftliğinin karşı tepesinde, kuş uçuşu 750 metre mesafede, ... köyü ... çukuru mevkisinde avcılar tarafından bulunduğu, maktulün cesedi ve bulunan eşyaları üzerinde yapılan incelemede kesin ölüm sebebinin belirlenemediği, dosyada mevcut 03.09.2022 ve 11.12.2022 tarihli teknik bilirkişi raporlarında, sanığın savunmasının aksine maktulün kaçırıldığı gün çalışmış olduğu at çiftliğinin olduğu İzmir- Manisa yolu ... Köy mevkisine saat 17.00-18.00 sularında değil, maktulun evden çıkıp dönmediği saatler olan 11.00-12.00 saatleri arasında maktulün ve kendisinin yaşadığı ... Mahallesinde olduğu, sanığın telefon kayıtlarında sürekli bir arama aranma ve mesaj trafiğinin yaşandığı, saat 12.16'da başlayan ve hareket halinde olduğu anlaşılan telefon sinyallerinin sanığın çalıştığı at çiftliği ile kuş uçuşu 750 metre mesafede orman içinde bulunan cesedin olduğu bölgeye saat 13.21'de ulaştığının belirtildiği, tanık C.K’nin sanığın askere gitmeden önce alkollü olduğu için daha rahat hareket ettiği bir sırada kendisine hitaben "Şimdi kafam rahat beni ve manitamı rahatsız edecek kimse yok, huzurluyum, rahatım..." şeklinde sözler söylediğini belirtmesi, tanıklardan A.L’nin maktulün annesi ile sanığın babası arasında kahvehanede yaşanan tartışmada sanığın babasının "Ben öldürmedim, oğlum öldürdü, gidin onu bulun..." şeklindeki beyanına şahit olduğunu belirtmesi ve yine tanıklardan S.T’nin sanığın 2006 yılının son aylarına doğru özellikle geceleri elinde av tüfeği ve yanında bulunan kurt köpeği ile birlikte kendi çiftliğinin üst tarafında bulunan yani olay yeri olan ormanlık alana doğru sürekli gidip geldiğini, geceleri uyumadığını ve yüksek sesle bağırıp durduğunu belirtmesi karşısında, sanığın husumet beslediği maktulü yanındaki kimliği belirlenemeyen şahıslar ile birlikte kaçırdığı ve nasıl olduğu tespit edilemeyen şekilde ölümüne sebep olduktan sonra çalışmış olduğu at çiftliğinin bulunduğu bölgeyi çok iyi bilmesi nedeniyle buranın yakınına maktulün cesedini gömdüğü kabul edilmekle, mahkemece sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik görülmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy çokluğuyla REDDİNE,
2. 5271 sayılı Kanun’un 308/3. maddesi uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 05.02.2024 tarihli ve 2023/5288 Esas, 2024/705 Karar sayılı onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2024 tarihinde karar verildi. K A R Ş I O Y
Yapılan yargılamaya ve incelenen dosya kapsamına göre, olay öncesi dönemde her ikisiyle de duygusal ilişki yaşayan tanık ... nedeniyle sanık ... ile maktul ... arasında anlaşmazlık ve husumet bulunduğu sabit ise de, sanığın maktulü bu veya başka bir nedenle öldürdüğüne ilişkin kesin ve inandırıcı kanıta ulaşılamadığı, buna göre 24.10.2006 tarihinde cüzdanını ve telefonunu almadan ekmek almak üzere evden çıkan maktulün geri dönmediği, kayıp ihbarı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 20.01.2008 tarihinde ... köyü ... Çukuru mevkiinde maktule ait kemik parçalarının tesadüfen bölgedeki avcılar tarafından bulunduğu, sanığın soruşturma kapsamına şüpheli olarak dahil edilmesine neden olan ve sonrasında hakkında verilen mahkûmiyet kararına esas olan başlıca kanıtların maktulle aralarındaki husumet, maktulün ceset parçalarının olaydan yaklaşık 1 yıl 3 ay sonra sanığın çalıştığı at çiftliğine kuş uçuşu 750 metre mesafede arazide bulunması, sanığın söylediği ifade edilen şüphe uyandırabilecek nitelikte bazı sözler ile geniş bir alana yayılması ve bölgede muhtemelen tek baz vericisi bulunması nedeniyle sağlıklı tespit yapma imkanı vermeyen HTS baz kayıtları olduğu, sanığın hiçbir aşamada suçlamaları kabul etmediği, olaya ilişkin görgü tanığı bulunmadığı maktulün kesin ölüm nedeninin de belirlenemediği anlaşılan olayda mahkemece hükme esas alınan delillerin şüpheyi yenebilecek bir kesinlikte mahkûmiyete yeterli ve elverişli nitelikte bulunmadığı ve bu itibarla sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı görüşünde olmamız nedeniyle sayın çoğunluğun itirazın reddine ilişkin kabul ve görüşüne katılmıyoruz.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!