T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI : ... - ... ...
VEKİLİ :
DAVALI : ... - ... ...
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin ... Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin kimyasal ürünler ve marketçilik sektöründe piyasada kendisini kabul ettirdiğini ve ciddi yeri olan buluşlar yapan ve üretici firmaların mallarını ülke içi ve dışındaki firmalara ve marketler zincirlerine satış ve pazarlama işlerinde komisyonculuk/simsarlık yaptığını, davalı şirketin de kimyasal ve özellikle temizlik ürünleri dahil pek çok ürün üreten ve piyasaya süren ve satan bir firma olduğunu, müvekkilinin mucit kişiliği gereği bulaşık makinesi tableti ve jel lavabo açıcı vs. gibi ürünlerin piyasada tutulan ve benimsenen formüllerini bulmuş/icat etmiş ve davalı ile birlikte bu ürünleri piyasaya sürmeye karar vermişler olup bu cümleden olmak üzere davalı şirketin ve iştiraki şirketlerin ürettiği ve sattığı tüm ürünlerin piyasaya sürülmesi ve satılması için taraflar arasında 27.05.2023 tarihli Genel Simsarlık Sözleşmesi başlıklı örneği ekli komisyonculuk/simsarlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşme kapsamında davalının (ve iştiraklerinin) ürettiği ve sattığı tüm malları yurt içi ve yurt dışındaki firmalara ve özellikle zincir marketlere tanıtmış ve pek çok firma müvekkiline olan güvenlerinin de etkisi ile tüm ürünleri kapış kapış aldıklarını ve davalı pek çok ürün satışı gerçekleştirdiğini, Genel Simsarlık Sözleşmesinin 3.6, 4.c, 5.e, 6.b, 7.a, 7.c, 7.e, 7.f ve 9.d maddeleri titizlikle incelendiğinde görüleceği üzere; sözleşmenin süresinin 3 yıl olduğunu, davalı şirketin iştiraki olan firmalar da sözleşme kapsamında olduğunu, davalının müvekkiline net satış tutarlarının %8'i oranında ücret ödeyeceğini, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkilinin tüm sahada çalışmaya başlamış ve davalının ürettiği ve/veya sattığı mallarının ülke içinde ve ülke dışında satışlarını gerçekleştirdiğini, davalının başlangıçta müvekkiline yaptığı bir miktar banka ödemeleri ve davalının ticari defter ve belgeleri ve gümrük ve vergi dairesi kayıtları bunun açık delili olduğunu, hatta gerekirse müvekkilinin mal sattırdığı firmaların ticari defter ve belgeleri bile bunun açık delili olduğunu, sözleşmedeki edimler ilk andan itibaren müvekkilince yerine getirildiğini ve getirilmeye devam da ettiğini, davalının müvekkilinin tahakkuk etmiş alacaklarını (simsarlık/komisyon ücretlerini) kötü niyetli bir şekilde ödememesinin hiçbir haklı nedeni olmadığını, davalının göz göre göre ödeme yapmadığını, işbu dava yoluyla alacak haklarının tahsilini sağlama yoluna gitmek zorunda kaldıklarını bu nedenlerle dava konusu olmuş veya olmamış her türlü talep ve beyanları ile ilgili kalem kalem fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, ayrıca dava tarihinden sonraki döneme ilişkin hakları da saklı kalmak kaydıyla, işbu davaya belirsiz alacak davası olarak bakılmak ve ileride alacağı belirleme dilekçesi vermek ve eksik harcı tamamlamak kaydıyla gerek yukarıda arz edilen gerekse re'sen nazara alınacak nedenlerle 27.05.2023 sözleşme tarihinden işbu davanın açıldığı 06.09.2024 tarihine kadar olan dönem için sözleşme kapsamında müvekkiline ödenmesi gereken şimdilik 100.000,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans/ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yapılmış ve yapılacak her türlü harç, yargılama gideri ve mahkememizce belirlenecek rayiç değer üzerinden hesaplanacak vekâlet ücretinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı 27.05.2023 tarihli sözleşmeye dayandığını, ama sözleşmeyle bağıntılı olmak üzere " ...tk ilk ödemesi...." şeklindeki dekontun sunulması ve çelişkilerin izah edilmesi, davacı " ... ile davalı " cevher kimya" arasında 2 adet sözleşme olduğunu, 2 adet sözleşme olduğu hususu konya noterliğinin 18 aralık 2023 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarının 2 nci sayfasının son paragrafında davacıya bildirildiğini, davacının delil olarak sunduğu banka ödeme dekontunda "..tk ilk ödemesi " şeklindeki yapılan ödeme yukarıdaki noter ihtarında da ifade edildiği üzere, davacı ... ile davalı ... arasındaki 27.05.2023 tarihli başkaca 2 nci bir sözleşmeye ilişkin olarak yapılmış olan ödeme olduğunu, görüleceği üzere sözleşmenin ilk sayfasının 1 nci maddesinin --d---bendinde çok açık ve net bir şekilde ... -... TİC AŞ olduğu hususu ifade edildiğini, bu simsarlık sözleşmesi ( davacının dosyaya sunmadığı ) 27.05.2023 tarihinde imzalanmış, iş bu simsarlık sözleşmesi çerçevesinde de ... ile 03.07.2023 tarihli sözleşme imzalanmış, ihtarın çekildiği 18 Aralık 2023 tarihinde de yürürlüğünü devam ettirir iken , 1 yıllık sözleşme süresi 03.07.2024 tarihinde de sona erdiğini, işveren -davalı ... ile simsar ... arasındaki simsarlık sözleşmesine göre 3 kişi olan ... ile imzalanan ASIL SÖZLEŞMENİNİN 07.03.2024 tarihinde sona ermesi ile davacı ile davalı arasındaki simsarlık sözleşmesi sona erdiğini, bir başka değiş ile davanın açıldığı tarih itibariyle " tk ilk ödemesi " şeklinde banka dekontu sunularak varlığı ileri sürülen simsarlık sözleşmesi sona erdiğini, yani bu iddia -dava -konusuz kaldığını, davacı TMK 2 -HMK 29 kapsamında haklarını arar ve kullanır iken iyi niyetli olmadığı görülmekte olduğunu, çünkü davaya delil olarak sunduğu sözleşme ile sözleşmenin bağıntısı olarak sunduğu " tk ilk ödemesi şeklindeki banka dekontu birbiriyle ilişkili olmadığını, burada hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğunu, davacı 27.05.2023 tarihli sözleşmeye dayandığını, ama sözleşmeyle bağıntılı olmak üzere hiçbir delil sunamadığını, yukarıda izah edildiği üzere , "tk ilk ödemesi " şeklinde ki banka dekontu delili , bu başlık altındaki 27.05.2023 tarihli sözleşme ile ilgili olmadığını, 27.05.2023 tarihinde 2 adet sözleşme yapıldığını, bu sözleşmelerden bir tanesi " ÖZEL MAHİYETLİ " olmak üzere 1 -d maddesinde de ifade edildiği üzere ... ilgilendirmekte olduğunu, iş bu sözleşmeye dayalı olmak üzere 03.07.2023 tarihinde imzalanan asıl sözleşme 03.07.2024 tarihinde sona erdiğini, asıl sözleşme sona ermiş olması nedeniyle simsarlık sözleşmesi de sona ermiş olup, iş bu davanın konusu ve sujesi de olmadığını, 2 nci sözleşme ise " GENEL MAHİYETLİ " simsarlık sözleşmesi olup simsarlık sözleşmesinin ispatına, geçerliliğine, hüküm ifade ettiğine, ücreti hak ettiğine dair davacı tarafından ileri sürülen hiçbir delil söz konusu olmadığını, bu sözleşme, dava dilekçesi ekine sunulmuş ve bu sözleşmeye dayalı dava açılmış ise de, hükmünü yitirmiş bir başka sözleşmeyle alakalı olan bir dekont ve ekran görüntüsüne dayanıldığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile masrafların davacı üzerinde bırakılmasını, davanın reddi nedeniyle doğacak olan yasal vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmayan 27/05/2023 tarihli Genel Simsarlık Sözleşmesinin (5.) maddesi gereğince simsar sıfatıyla hak ettiği alacağının ödenmediği iddiasıyla davacı tarafından açılan belirsiz alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
(1) T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/12/2023 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamında;"Taraflar arasındaki uyuşmazlığın simsarlık hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, simsarlık sözleşmesinin TBK'nın 520 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, TTK'nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalar arasında sayılmadığı fakat davacı ve davalı tarafın tacir olması, uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklanması nedeniyle nispi ticari dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." denilmiştir.
(2) T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamında;
"Somut olayda; davacı simsar (aracı) olup, davalılardan Alea Turizm... Ltd. Şti. ise ticaret şirketidir. Dayanak sözleşmenin 4.7 maddesindeki düzenlemede davalı şirketin davaya dayanak sözleşmede aracı davacıya karşı sözleşmeden doğan tüm ödeme yükümlülüklerinden müteselsilen sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre davalı şirket bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar arasında TBK'nın 520 vd. maddeleri düzenlenen simsarlık sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı simsarın tacir olduğuna dair dosyada kanıt da bulunmadığı gözetildiğinde, TTK'nın 4. maddesi anlamında mutlak ticari davalardan sayılmayan simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekir. O halde mahkemece, yanılgılı gerekçe ile davaya bakmakta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olmuştur." denilmiştir.
(3) T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve ... Esas-... Karar Sayılı İlamında;
"Dosya içeriğinden, davalı kiracı Mustafa Demirbaş gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır." denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1) MUTLAK TİCARİ DAVA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar davacı vekili tarafından mahkememizce ibraz edilen 02/10/2024 Tarihli dilekçesinde eldeki davanın "Mutlak Ticari Dava" olduğu iddia edilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen simsarlık sözleşmesine uygulanacak hükümlerin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 520 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, söz konusu hukuki ilişkinin 6102 Sayılı Kanunda düzenlenen sözleşme türlerinden olmadığı anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/12/2023 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamı ile T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamı da emsal alınarak eldeki davanın mutlak ticari dava olmadığı Mahkememizde kabul edilmiştir.
(2) NİSPİ TİCARİ DAVA AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Eldeki davada davalının 6102 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olduğu, davacının ise gerçek kişi olduğu anlaşılmakla davacının tacir olup olmadığı açısından yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve ... Esas-... Karar Sayılı İlamı çerçevesinde tacir araştırması yapılmış, T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16/09/2024 tarihli müzekkere cevabında davacının tacir kaydının olmadığı, T.C. Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasının 18/09/2024 tarihli müzekkere cevabında davacının esnaf kaydının olmadığı ve T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Konya Defterdarlığının 18/09/2024 tarihli müzekkere cevabında davacının "Potansiyel Vergi Mükellefi" olduğu bildirilmiş, davacının tacir olmaması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari davaya da vücut vermediği Mahkememizce kabul edilmiştir.
(3) NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, kurum müzekkere cevapları, emsal mahiyetteki Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde eldeki davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/12/2023 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamı ile T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının davasının 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine dair Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik Kararımız Kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK'nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Tarafların yokluğunda , kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2024
Katip ... Hakim ...
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!