T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ... Esas - ...
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
MÜDAHİLLER : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
: 4-
VEKİLİ :
: 5-
VEKİLİ :
: 6-
VEKİLİ :
: 7-
VEKİLİ :
: 8-
VEKİLİ :
: 9-
VEKİLİ :
: 10-
VEKİLİ :
: 11-
VEKİLİ :
:12-
VEKİLİ :
: 13-
VEKİLİ :
: 14-
: 15-
VEKİLLERİ :
: 16-
VEKİLİ :
: 17-
VEKİLİ :
: 18-
VEKİLİ :
: 19-
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :
KONKORDATO GEÇİCİ
KOMİSERİ :
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 17/07/2024 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden ... ve ...'ın 1986 yılında şahıs şirketi olarak piyasadan süt toplayarak üretici firmalara tek elden pazarlamak amacıyla süt toplama işine giriştiklerini, diğer müvekkili şirket olan ... Tic. Ltd. Şti.'nin de aynı faaliyet alanında 2016 yılında ... ve ... tarafından kurulan aile şirketi olduğunu, şirketlerin faaliyetlerinin yıllar geçtikçe büyüdüğünü ve büyük miktarlarda süt alım satım rakamlarına ulaşıldığını, 2023 yılında yaşanan büyük depremle birlikte süt satılan firmalardan yapılacak tahsilatların gecikmesi, banka kredilerinin kapanması ve faizlerin artması ile şirketlerin mali açıdan zora girdiğini, müvekkillerinden şirket yetkilisi olan ...'a cebren senet imzalatılması ile şirketlerin olumsuz yönde etkilendiğini, bu durumun ...'ın işlerden uzaklaşmasına ve kontrolü kaybetmesine neden olduğunu, bu durumla ilgili yasal süreçlerin devam ettiğini, cebren imzalatılan senetlerle ilgili cebri icra tehditleri ile karşı karşıya kalındığını, müvekkillerinin ödemelerini düzenli olarak yapamaz hale geldiğini, bu süreci atlatabilmek için iş bu konkordato başvurusunda bulunmak durumunda kalındığını, şirketlerin mali yapısının teknik kişilerce incelenmesi ile içinde bulunulan durumdan kurtulabilmek için yönetim kurulu kararı ile konkordatoya başvuru yapılması kararı alındığını, vadesi gelen borçların ödenmesi için müvekkili şirketlerin mal varlıklarının satılması durumu ile karşı karşıya kalınacağını, konkordato ön projesi ile şirketlerin mali durumlarının tespitinin yapıldığı ve izlenecek yolun belirlendiğini, şirketlerin faaliyetlerinin devam edebilmesi ve şirketlerin borçlarını ödeyebilmesinin amaçlandığını, hazırlanan ön proje kapsamında mahkememize yapılacak tespitler ile şirket faaliyetinin devam edebilmesi, olası cebri icra tehdidinin önlenmesi, başlatılan icra takiplerinin durdurulması için şirketler hakkında öncelikle geçici mühlet verilmesine, geçici konkordato komiseri atanmasına, müvekkil şirketlerin mallarının muhafazası için gerekli tedbir kararlarının alınmasına, davacı lehine tedbirlere hükmedilmesine, sonrasında geçici mühlet kararının uzatılmasına veya kesin mühlet kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 17/07/2024 tarihli ara kararı ile; "...Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı, davaların birlikte açılmasının gerekmediği, konkordatonun ve geçici mühletin şartlarının incelenmesi ve her bir davacının ödeme güçlüğü içerisinde olup olmadığının ve ayrıca her bir davacı yönünden geçici mühlet verilmesinin şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi açısından da davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının bulunmadığı, davacıların aynı borçtan dolayı sorumlu olmalarının davacılar yönünden bu davada ihtiyari dava arkadaşlığı da meydana getirmeyeceği, bir an için ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu düşünülse dahi, davaların birlikte görülmesinin her bir davacı yönünden konkordatonun ve geçici mühletin koşullarının değerlendirilmesi, davacılara tayin edilecek geçici komiserlerin görevini yapmaları konusunda ciddi zorluklar oluşturacağı anlaşıldığından davaların tefrikine karar vermek gerekmiş ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin ... Esas sayılı davasının davacılardan ... ve ... yönünden AYRI AYRI TEFRİKİ ile ayrı bir esas sıralarına kayıtlarına.
2-Davacılardan ... Ticaret Limited Şirketi'ne ilişkin davanın Mahkememizin ... Esas sırası üzerinden görülmeye devam edilmesine..." şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince; dosya, davacı ... yönünden tefrik edilerek mahkememiz ... esas sayılı sırasına, davacı ... yönünden tefrik edilerek mahkememiz ... esasına kaydedilmiş, iş bu dosyada davaya davacı ... Ticaret Limited Şirketi yönünden devam edilmiştir.
DELİLLER :
Davacı şirket tarafından konkordato ön projesi ve ekleri ibraz edilmiştir.
Mahkememiz 17/07/2024 tarihli ara kararı ile; davacı şirket lehine 18/07/2024 tarihinden itibaren 3 ay süre ile konkordato geçici mühleti verilmiş ve bir kısım tedbirlere hükmedilmiştir.
Geçici mühlet dönemi içerisinde ilgili yerlere konkordatoya ve tedbirlere ilişkin müzekkereler yazılmış, ilanlar yapılmış, tayin edilen konkordato komiseri tarafından 20/08/2024 tarihli geçici mühlet dönemi 1. raporu, 07/10/2024 tarihli nihai raporu ve 14/10/2024 tarihli nihai ek raporu ibraz edilmiş, geçici konkordato komiseri tarafından makine mühendisi bilirkişisinden 07/09/2024 tarihli, gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişisinden 22/08/2024 tarihli ve inşaat mühendisi ve kadastro teknisyeni bilirkişi heyetinden 27/08/2024 tarihli raporlar alınmış, müdahiller ... , ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası T.A.O., ... Bankası A.Ş., ... A.Ş., ... A.Ş., ... A.Ş., ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi, ... A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... , ... Ticaret Limited Şirketi, ... Ticaret Limited Şirketi, ... A.Ş., ... Bankası A.Ş. Ve ... A.Ş. vekilleri tarafından müdahale dilekçeleri sunulmuştur.
Müdahil talebinde bulunan ... A.Ş.'nin başvuru ve peşin harcı yatırmaması nedeniyle müdahillik talebinin reddine, diğer müdahil talebinde bulunanların müdahillik taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Geçici konkordato komiseri ... tarafından mahkememize sunulan 20/08/2024 tarihli geçici mühlet dönemi 1. raporunda özetle;
"...1-2004 s. İİK.nin 298. maddesi gereğince, “görevlendirilmesini müteakip konkordato geçici kamiserinin derhal ; Davacı şirket temsilcisine, geçici mühlet içerisindeki hak ve görevlerini içeren bir yazı tebliğ eder,” bu hüküm gereğince, 18.07.2024 Tarihli görevlendirilmem sonrasında, davacı/borçlu firma yetkilisine haklatı ve sorumluklarıyla ilgili bilgiler verilmiş, taleplerimiz ve yapılan bilgilendirmenin bir özeti olacak şekilde düzenlenen 25.07.2024 tarihli bir “Tutanak” ve bu tutanakta konkordato sürecinde yapılması gerekenler yazılmış ve karşılıklı olarak imzalanmıştır. Yine aynı tarihli Konkordato geçici komiser raporu düzenlenebilmesi istenilen bilgi ve belgeler başlıklı yazı ile talep edilen bilgi ve belgeler sıralanmış ve karşılıklı imza altına alınmıştır.
2-Davacı firma yetkilisi, merkez adresinde bulunan işyerini bazı nedenlerden dolayı kullanmadıklarını, 2A-... Mahallesi ... Sokak ... Sitesi No :1 Ereğli/Konya adresinde bulunan ... kiralanan işyerini, i 2B-... Mahallesi ... Sokak No:... Ereğli/Konya adresinde bulunan ... Ltd. Şti.'den kiralanan işyerini kullandıklarını beyan etmiş olup, bu işyerlerinde faaliyetlerini sürdürmekte oldukları görülmüştür.
3-... Bankası ile gerekli görüşmeler yapılmış ve davacı firma tarafından “yapılacak ödemeler için onaycı sistemi aktif hale getirilmiştir.
4-Dava dosyasına sunulan alacaklı ve borçlularla, tarafımdan hesap mutabakatları yapılabilmesi için, firma yetkilisinden borçlu ve alacaklı olduğu tüm firma, şahıs, kurum, banka vb. posta adresleri talep edilmiştir. Ancak hala bu bil giler tarafıma sunulmamıştır.
5-Konkordato talep eden davacı firmanın, aktifinde kayıtlı gayrimenkullerinin, demirbaşlarının ve araçlarının rayiç bedellerinin tespiti için bilirkişi görevlendirmeleri yapılmış olup, bilirkişiler tarafından gerekli keşif ve incelemeler nezaretimde yapılmıştır. Bilirkişi raporları bazı belge ve bilgi eksikleri nedeni ile henüz yazılmamış ve tarafıma sunulmamıştır. Raporlar geldikten sonra, dava dosyasına sunulan gayrimenkul, demirbaş. makine teçhizat, araç vb. Bedelleri ile bilirkişiler tarafından tespit edilen fiili durumları ve rayiç bedelleri kıyaslaması yapılabilecektir.
6-Davacı firmanın dava dosyasına sunduğu rayiç değer bilançosunda ticari mallar 19.541.472,26 TL. dir. Firma bu stokun büyük bir kısmını süt alacağı kişilere avans mahiyetinde verdiğini, süt aldıkça mahsuplaşma yapılacağını beyan etmiştir. Yapılan yem dağıtımı ile ilgili tarafıma sözleşmeler sunulmuştur. Ancak yemlerin sevkiyatının nasıl yapıldığı ile ilgili herhangi bir belge sunulmamıştır.
7-Müdahillerden ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi ve ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi vekili tarafından, tarafıma sunulan 29.07.2024 tarihli yazıda davacı firmanın piyasada ödenmeyen çekleri olduğunu ve çek fotokopilerini beyan etmiştir.
Toplam 16.900.000,00 TL. tutarlı 13 adet çekin tarafıma asılları sunulmamış olup, fotokopileri tarafıma sunulmuştur.
8-Müdahillerden ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi ve ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi vekili tarafından, tarafima sunulan 29.07.2024 tarihli yazı ekinde sundukları çeklerin dışında başkaca yazılan ve ödenmeyen çekleri olduğunu ve çek fotokopilerini beyan etmiştir. Bu yazıda yer alan çeklerin asılları da tarafıma sunulmuş olup tarafımdan fotokopileri alınmış ve geri iade edilmiştir.
Toplam 9,390.000,00 TL. tutarlı 7 adet çekin tarafıma asılları sunulmuş olup, fotokopileri ekte sunulmuştur.
Toplam 26.290.000,00 TL. tutarlı çek borcunun borçlar içerisinde yer almaması konkordato projesinin başarıya ulaşabilmesi anlamında bü ük önem arz etmektedir. Ayrıca yukarıda dökümü yapılan çeklerden başka piyasada yazılan ve ödenmeyen çeklerinin olup olmadığı henüz bilinmemektedir.
Dolayısı ile Toplam 26.290.000,00 TL. Tutarındaki Toplam 20 adet çek, konkordato projesine sunulan rayiç değer bilançosunda yer alan borçlar içerisinde yer almamaktadır. Cek borçları mizanda ve bilançoda “0” (sıfırdır)..." kanaatleri bildirilmiştir.
Geçici konkordato komiseri ... tarafından mahkememize sunulan 07/10/2024 tarihli geçici mühlet nihai raporunda özetle;
"...1.Davacı şirket başvuru dosyasında sunmuş olduğu 30.06.2024 tarihli Rayiç Değer Bilançosunda varlık fazlasının 63.079.317,32-TL, tutarında olduğu, komiserliğimiz tarafından yapılan 31.08.2024 tarihli rayiç değer çalışması sonucunda ise 72.139.616,76-TL varlık fazlası hesaplanmıştır. Davacı rayiç değer çalışması ve komiserlik varlık çalışmaları sonucunda şirketin borca batık olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı Şirket Borca Batık değildir. Oluşan tutar farklılığı, başvuru mali tablo tarihinden sonraki faaliyetler, bilirkişi kıymet takdiri farkları, başvuru mali tablolarındaki düzeltmeler ve gelen mutabakat yazılarındaki farklar sonucu ortaya çıkmıştır.
2.Davacı şirket Ağustos/2024 döneminde 1 kişi istihdam etmiştir. Firma ticari faaliyetlerini sürdürmektedir. Temmuz ayında herhangi bir ticari faaliyette bulunmamıştır. Ağustos ayında ise toplam 3.715.606,50 TL-ciro gerçekleştirmiştir.
3.Davacı şirketin bu aşamaya kadar ki tespitlerime göre ticari defterlerinde teminat olarak verilen yemlerin ticari defter kayıtlarında yer almaması ve firma çeklerinin verilirken ve iade alınırken ticari defter kayıtlarda yer almaması hususları haricinde olumsuz bir durum ile karşılaşılmamıştır. Kesin mühlete geçilmesi halinde bu konulardaki incelemelerim devam edeceğinden tespitlerim güncellenebilecektir. Davacı şirketin geçici mühleti kesintiye uğratacak bir faaliyeti tespit edilmemiştir. Mühlet içinde komiserlik ve denetim faaliyetleri ile ilgili gerekli iş birliğini göstermiştir.
4.30/01/2019 tarih ve 30671 sayılı resmi gazetede yayınlanan konkordato komiserliği ve alacaklılar kuruluna dair yönetmeliğe göre davacı şirket için Alacaklılar Kurulu oluşturulmasında zorunlu hal tespit edilmemiştir. Komiserliğimiz tarafından da faydalı olmayacağı..." kanaatleri bildirilmiştir.
Geçici konkordato komiseri ... tarafından mahkememize sunulan 14/10/2024 tarihli nihai ek raporunda özetle;
"... 1-Davacı ... Ticaret Limited Şirketi’nin 09.10.2024 tarihli duruşmasının 6 nolu kararında “6-Geçici konkordato komiserine nihai raporunda olumsuz durum olarak bahsetmiş olduğu yem stoklarıyla ilgili kendilerinden süt alımı yapılan müstahsil veya şirketlerden hangi tarihte ne miktarda süt alımı yapıldığını, bu alımlara istinaden hangi tarihte hangi miktarda ödeme yapıldığını dosyaya bildirmek ve varsa buna ilişkin olarak tüm fatura, makbuz, dekont gibi bilgi ve belgeleri dosyaya sunmak üzere üç günlük kesin süre verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir. Davacı firmanın yem teminat olarak verdiği (14.168.000,00 TL. tutarlı yem stoku Süt Karşılığı olarak avans- teminat olarak verildiği, (Çiğ Süt Tedarik Sözleşmesi yapılan kişiler ..., ... Ltd.Şti., ... , ... , ... , ... , ..., ... , ... , ... ) firma ve şahıslardan alım yaptığı süt ve yapılan ödemelere ilişkin detay tablolar raporun inceleme ve tespitler bölümünde ayrı ayrı yer almaktadır. Yem teslimlerine ilişkin teslim tutanakları, sevk irsaliyeleri ve süt alımlarına ait resmi belgeler (faturalar, müstahsil makbuzları) rapor ekinde sunulmuştur. Ayrıca 09.10.2024 tarihli yapılan duruşmadan sonra davacı firma muhasebe kayıtlarında gerekli düzeltme kayıtlarını yapmıştır. İlgili hesaplara ait dökümler rapor ekinde sunulmuştur. Davacı firmanın geçici mühlet tarihi 18.07.2024’dür. Teminat olarak verilen yemlere ilişkin yapılan ilk sözleşme tarihi 02.07.2024, son sözleşme tarihi ise 14.07.2024 tarihidir. Sözleşmelerin, geçici mühlet tarihinden yaklaşık 2 hafta öncesinden başlayarak yapılmış olmasının ve 17.07.2024 tarihli başvuru dosyasında bu teminat (Avans) teslimlerine ilişkin herhangi bir açıklamaya da yer verilmesinin, kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu sayın mahkemenin takdirindedir.
2- Davacı firma yetkilisi ve vekilinden dava dosyasında sunulan alacak tutarları hakkında detaylı izahat tarafımdan istenmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan izahat rapor ekinde sunulmuştur. Davacı firma kayıtlarında yer alan alacakları ve bu cariler ile ilgili mutabakat durumları raporun inceleme ve tespitler bölümünde tablo halinde yer almaktadır. Firmanın alacakları içerisinde gösterilen;
SIRA-HESAPKODU-AÇIKLAMA-ALACAKTUTARI-MUTABAKAT BİLGİ TUTARI
1 / 120 197 / ERBALCILAR GIDA / 2.450.000,00 / 711.000(A)
2 / 120 211 / AYD İNŞAAT TURİZM / 5.838.425,00 / 0,00
3 / 120 241 / EYÜP AĞA TARIM / 2.808.000,00 / 24.383.515,398(A)
4 / 120 286 / ÜNLÜ SÜT / 4.079.340,73 / 29.177.509,83(A)
5 / 159 002 / SS KONYA EREĞLİ KOP/29.684.097,61 / 1.500.302,05(A)
6 / 159 154 / DİLEK SÜT / 4.034.697,28 / 0,00
7 / 159 184 / EREĞLİ ENERJİ / 1.995.000,00 / 0,00
TOPLAM TUTAR / 50.889.560,62 /
Bu cari hesaplardan gelen mutabakatlarda davacı firmaya ya borçlu olmadıkları ya da davacı firmadan alacaklı olduklarını beyan etmişlerdir. Konkordato komiseri olarak sunulan cari hesap mutabakatlarının mı doğru olduğu, yoksa davacı firma kayıtlarının mı doğru olduğu hususunda inceleme ve tespit etme durumu mümkün görünmemektedir. Davacı firma ticari defterleri ve yetkili beyanlarına göre, bu cari hesaplardan davacı firmanın alacak tutarları toplamı 50.889.560,62 TL.dir.
Sayın mahkeme bu carilere ilişkin alacak tutarlarının dikkate alınmaması kanaatinde olacak olur ise, davacı firmanın aktif varlıkları 50.889.560,62 TL. azalacaktır buna göre hazırlanan rayiç değer bilançosu raporun inceleme ve tespitler bölümünde sunulmuştur. Mutabakat sağlanamayan cari hesaplar çekişmeli borç-alacak statüsündedir. Mutabık olunmayan alacaklı hesaplardan toplam alacak tutarı 50.889.560,62 TL. dir. Bu tutar alacak olarak görülmediği takdirde davacı firmanın 21.250.056,14-TL tutarında varlık fazlası hesaplanmıştır. Dolayısı ile davacı şirket borca batık değildir. Çekişmeli durumda olan alacakların açıklığa kavuşması, açılacağı söylenen davalardaki yargılama sürecine bağlıdır. Kısa vadede davacı firma lehine sonuçlanırsa, konkordato projesinin başarıya ulaşmasında olumsuz etkisi olmayacağı, ancak davacı firma aleyhine sonuçlanacak olur ise konkordato projesinin başarıya ulaşmasını olumsuz etkileyeceği..." kanaatleri bildirilmiştir.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında geçici konkordato komiseri ... beyanında; "Davacı şirketin keşidecisi olduğu çeklerle ilgili tespitlerimi gerek 1. raporda, gerekse 2. raporda yapmıştım, rapor içeriğini aynen tekrar ederim, çek asıllarının bir kısmı müdahillerden kooperatif iktisadi işletmesinin danışmanı tarafından tarafıma sunulmuştu, bende buna istinaden 1.raporumda bunu belirttim, fakat daha sonra raporumda belirttiğim çek asıllarının tamamı davacı şirket temsilcisi tarafından tarafıma ibraz edilmiştir ve durum 2.raporumda belirtilmiştir, davacı şirket teminat olarak yem verdiği süt tedarikçilerine de ödeme yapmaya devam etmiştir, yemlerle ilgili bir mahsuplaşma yapılmamıştır, geçici mühlet döneminde temmuz ayında değil ama ağustos ve eylül aylarında davacının işletmesi süt alım ve satımı yaparak karlılık elde etmiştir, yaklaşık 14 milyon TL bir yem stokunun teminat olarak verilmesi ve buna istinaden alımların yapılması gerçektir, verilen teminatlara istinaden alınan süt miktarı iki aylık süreyi baz aldığımızda düşük kalmıştır, fakat bu açığın ileride kapanıp kapanmayacağı şuan için belli değildir, ilk sayım yaptığım anda yaklaşık 5 milyon TL tutarlı yem stoku davacının deposunda bulunmaktaydı, davacının sırf süt alım satımıyla projede hedeflediği geliri elde edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi geçici mühlet döneminde mümkün değildir, ayrıca davacının bilançosunda işletme aktifinde kayıtlı gayrimenkulleri bulunmaktadır, ilerleyen dönemlerde 3.şahıs ipoteklerinin paraya çevrilmesi halinde ve davacının borç yükünün azalması halinde daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir, davacının ticari defterlerinde bahsi geçen yem stoklarıyla ilgili düzeltme yaptığı doğrudur, bahse konu miktar stoklar kaleminden verilen teminatlar kalemine aktarılmıştır ve böylelikle kendilerine yem verilen müstahsiller borçlandırılmıştır, ben dosyaya sunduğum son raporumda bu borçlandırma işlemini davacının aktifi olarak değerlendirmedim, çünkü verilen teminatlara ilişkin tarafımda müdahillerin itirazlarını da dikkate aldıktan sonra tam bir kanaat oluşmadı, geçici mühlet dönemi 1.raporumda bahsetmiş olduğum davacının keşidecisi olduğu çeklerin ticari defterlerine kayıtlı olmaması hususu devam etmektedir, davacının defterlerinde bu konuda bir güncelleme yapılmamıştır, gerek mevzu bahis çeklerin gerekse de stokların ticari defterlerde başta gösterilmemesi ticari hayatın olağan akışına uygun değildir, normalde çek veya stok belli bir kalemdeyken ticarete tabi olması halinde belli bir kaleme aktarılabilir, yapılması gerekende budur, normal koşullarda çek vasfına haiz ve borç doğurucu bir belgenin tacirin elinden çıkması halinde bunun kayıtlara girmesi gerekirdi, aylık veya haftalık şeklinde bir periyot buna belirleyemeyiz, mümkün olan en kısa sürede şirketten çıkan çeklerin şirketin mali tablosuna girmesi gerekir, çekler geri geldiği zaman ters kayıt oluşturularak borç hanesinden alacak hanesine kaydırılabilir" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında davacı şirket temsilcisi ... beyanında;"Biz normal koşullarda ayın 1 ila 30'u arasında tedarik ettiğimiz sütlerin parasını bir sonraki ayın 25-30.günleri arasında ödemekteyiz, ticaretimiz böyle olduğu için ve yaklaşık 55-60 günlük bir hakediş süt sağlayıcılarına doğduğu için bizden teminat olarak süt üretiminde kullandığı yemleri alırlar, geçici mühlet kararı şirketimize 18/07/2024 tarihinde verilmiştir, biz bunun öncesindeki iki hafta içerisinde sözleşmeleri yaparak süt sağlayıcılarına güven vermek ayrıca mahkemede olumlu kanaat oluşturmak, ticaretimize devam ettiğimizi bildirmek için elimizdeki yemleri teminat olarak verdik, projemiz 30/06/2024 tarihli verilere göre hazırlandığı için biz samimiyetle elimizdeki stokların o tarih itibariyle ederini projemizde belirttik ve komiser nezaretinde süt alımlarını yaparak bu kez konkordato sürecinde itibar kaybına uğrayabileceğimizi düşünerek ödemelerimizi haftalık yapmaya başladık, süt sağlayıcılarına yemlerin eşit miktarda verilmemesinin sebebi süt aldığımız kişilerin veya şirketlerin işletme ve süt üretim kapasitelerinden kaynaklıdır, geçmiş yıllarda da biz bu işi yaptığımızdan kimin ne kadar süt tedarik edebileceğini az çok bilmekteyiz ve teminatlar buna göre orantılı olarak dağıtılmıştır, konkordato komiserinin dosyaya en son sunduğu raporunda belirttiği yaklaşık 50 milyon TL tutarındaki alacak bildirimimizin mutabakatlarımızın olumsuz olarak döndüğü belirtilmiştir, dosyaya sunmuş olduğumuz dilekçelerde belirtmiş olduğumuz üzere tarafımdan cebir ve tehdit suretiyle alınan senetler, haksız olarak icra takiplerine konulduğundan ve bunun neticesinde kazandığımız davalardaki alacaklara haciz konulduğundan geçici mühlet öncesinde bir kaç istisna dışında bu alacaklarımız için takip veya dava yoluna gitmedik, geçici mühlet sürecinde tedbirlerle ticaretimize devam ettiğimiz süre zarfında bu dava veya takipleri açmanın daha isabetli olacağına kanaat getirdik ve hatta geçici mühlet sonrasında arabuluculuk yoluna başvurarak dava açma niyetimizi belli ettik, olumsuz mutabakat yazıları baskı üzerine düzenlenmiştir, gerçeğe uygun değildir, müdahil vekillerinin şahsımı hedef alan isnatlarını kabul etmiyorum, kooperatif yöneticisi olduğum dönemde kooperatif mallarını zimmete geçirme gibi bir durum söz konusu olmamıştır, kooperatifin tüm kaynağı tarafımca karşılanmıştır, tam aksine kendi mal varlığımdan kooperatife aktarım olmuştur, çeklerle ilgili mevzuya gelince ise yanlış hatırlamıyorsam 2024 yılı Nisan ayı ortalarında ben elimde bulunan çek karinesindeki çeklerin bir kısımını keşide ederek ticaret yaptığım kişilere teminat amaçlı olarak vermiştim ve hatta muhasebecimi bu konuda bilgilendirmiştim, kendisi bana sözleşmeler kesinleşince ve mal teslimleri yapılınca defterlere işleyeceğini söyledi fakat lehine çek keşide ettiğim kişilerle ticaret yapmayınca ya da yapamayınca teminat amaçlı verdiğim çekleri geri istedim ve asılları bana döndü bende müdahillerin bu konudaki itirazları üzerine çek asıllarını bizzat geçici konkordato komiserine teslim ettim hatta komiser raporunda da bu hususa değinildi, çekler yaklaşık olarak bir hafta içerisinde bana iade edildiği için ticari defterlere işlenmesine lüzum kalmadı ayrıca projemizde de bu çeklerden bahsetmedik çünkü çekler olduğu gibi benim elime ulaştı, kaldı ki tüm bu olaylar geçici mühlet dönemi öncesinde yaşanmıştır, geçici mühlet sürecinde tüm çekler tarafıma iade edilmiş vaziyetteydi, hatta bunu il dışında olduğum için görüntülü görüşme yoluyla geçici konkordato komiserine de gösterdik ve çeklerin şirket kasasında olduğunu ispatladık, ben gerek geçici mühlet döneminde gerekse öncesinde ticaretime iyi niyetli olarak devam ettim, temmuz ayında işletmeme el konulması sebebiyle faaliyet yapamadığımdan herhangi bir süt satışı olmadı, fakat ağustos ayında yaklaşık 2,8 milyon TL bir süt alımı yaptık karşılığında da 3.3 milyon TL civarında bir satım gerçekleştirdik, bu dönemde yaklaşık 500.000,00TL bir karlılığımız oldu, Eylül ayında ise 8 milyon TL civarında bir alım, 8,8 milyon TL civarında bir satım gerçekleştirdik ve yaklaşık 800.000,00TL bir karlılık elde ettik, teminat olarak yem verdiğimiz kişilere ödeme yapmamızın sebebi ise geçici mühlet sürecine girdiğimizden güven kaybı oluşmaması için komiserin onayıyla ödeme yapmaya devam ettik, geçici mühlet sürecinin sonlanmasıyla birlikte ek protokol yapılabileceği veya yemlerin iadesi istenilebileceği süt alımı yaptığımız kişilere bildirildi, kesin mühlete geçilmesi halinde bunun hem işletmemize hem de alacaklılara fayda getireceğini düşünüyorum, kesin mühlet kararı verilmesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında davacı vekili beyanında;" mahkemece bir önceki celsede verilen ara karar uyarınca dosyaya sunmuş olduğumuz dilekçelerimizi ve ekindeki belgeleri tekrar ediyoruz, bir önceki celse üzerinde durulan yemlerin teminat olarak verilmesinin sebebinin ne olduğunu, ne şekilde teslimatlar yapıldığını ve hangi sözleşmelere istinaden bu yemlerin teminat olarak verildiğini aşamalardaki dilekçelerimizde ayrıntılı olarak belirttik, ayrıca yemlerin teslimine ilişkin sevk irsaliyeleri, süt alım makbuzları, yapılan ödemelere ilişkin belgelerde tarafımızca dosyaya sunulmuştur, bir kısım müdahil vekillerinin makbuzların ve irsaliyelerin sonradan düzenlendiği iddiaları dayanaksızdır, zira süt alımlarına ilişkin olarak ödemeler konkordato komiserinin nezareti ve onayıyla ve kendisinin de uygun görmesiyle yapılmıştır, müvekkil nakit sıkışıklığına girdiğinden ve kredibilitesi neredeyse sıfırlandığından ticaretine devam edebilmesi algılanan olumsuz durumun kırılabilmesi amacıyla iş sözleşmeye ve irsaliyelere bağlanarak yemler süt sağlayıcılarına teminat olarak verilmiştir ve bunun sayesinde müvekkil ticaretine devam edebilmiş ve bu dönemde kar elde edebilmiştir, hatta süt alımları aralıksız olarak devam etmektedir, öte yandan müvekkil şirketin borçlarına ilişkin olarak üçüncü kişiler tarafından verilen ipotekler paraya çevrilmekte ve bunun neticesinde müvekkilin borç yükü azalmaktadır, daha önce belirttiğimiz gibi konkordato projesi 30/06/2024 tarihli verilere göre hazırlanmış ve bundan sonraki işlemler konkordato komiserinin nezaretiyle devam etmiştir, yemlerin teminat olarak verilmesine ilişkin olarak ticari defterlerimize gerekli kayıt ve düzeltmeler yapılmıştır ve bu husus tarafımızda dosyaya ve konkordato komiserine bildirilerek ilgili belgeler ibraz edilmiştir, müvekkilin gerçek alacaklılarının çok büyük bir çoğunluğu projeye destek vermekte ve projenin uygulanabilir olduğunu hem dosyaya hem de tarafımıza belirtmektedirler, müvekkil şirket faaliyetine iyi niyetli devam etmektedir, kesin mühlete geçilmesi halinde müvekkil karlılığını arttıracak, katma değer yaratacak ve bunun neticesinde müvekkilin gerçek alacaklılarının menfaatine bir durum ortaya çıkacaktır, mahkemenizce uygun görülmesi halinde müvekkil şirket yetkilisi gerekli taahhütleri vererek sermaye arttırımına gitmeye de hazırdır, bu sebeplerle kesin mühlet kararı verilmesini ve tedbirlerin devamına hükmedilmesini talep ediyoruz" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında hazır olan bir kısım müdahil vekilleri beyanlarında; "Okunan müdahale dilekçelerimizi aynen tekrar ederiz, konkordato talebi kötü niyetli olduğu gibi verilen tedbir kararları da amacına uygun olmadığından geçici mühlet ve tedbirler kaldırılsın ve davacının davasının reddine veya iflasına karar verilsin, " şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında hazır olan müdahil ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi vekili Av. ... beyanında; "davacı vekilinin dosyaya sunduğu ve teminat olarak verilen yemlere ilişkin sevk irsaliyesi olarak belirttiği sevk irsaliyelerinin bir çoğu geçici mühlet verilmesinden sonraki tarihlidir, yani geçici mühlet döneminde konkordato komiserinin onayı alınmaksızın yem sevkıyatları yapılmıştır, buda alacaklıları zarara uğratmak amacındadır, verilen yemlerin kullanım ömrü üç aydır, buna rağmen süt üretim kapasitesi olmayan müstahsillere kullanım ömrünü aşacak şekilde yem verildiğinin bildirilmesi ve bu yemlerin nereden tedarik edildiğinin açıklanmaması davacının kötü niyetinin göstergesidir, davacından 6 gün arayla tedarik edilen mizanlarda yaklaşık 28 milyon TL civarında bir fark görülmektedir, stokların avansa çevrilmesi halinde bu fark oluşmayacakken bu şekilde bir fark yaratılması muhasebe hilesinin kanıtıdır, " şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında hazır olan müdahil ... , ... Ticaret Limited Şirketi ve ... Ticaret Limited Şirketi Vekili Av. ... beyanında: konkordato komiseri son raporunda davacı şirketten alacaklı olduğu hususunu gözden kaçırarak davacının bilanço değerlendirmesinde dikkate almamıştır, şayet alacak bildirimleri dikkate alınır ise davacının borca batık bir işletme olduğu apaçık ortaya çıkacaktır, davacı en başından bu yana kötü niyetli hareket etmiştir, ticari hayatın olağan akışına aykırı bir basiret sergilemiştir, davacı şirket üretim yapmamaktadır, buna rağmen mandıra geliri adı altında bir gelir bildirmiştir, davanın reddini talep ediyoruz," şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz 16/10/2024 tarihli son duruşmasında hazır olan müdahil ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi vekili Av. ... beyanında: "Davacı şirket projesinde geçici mühlet döneminde aylık 15 milyon TL civarında bir ciro hedefi ön görmüştür, buna rağmen geçici mühletteki cirosu bunun çok altında bir rakamdır, bunu da kendisi duruşmada bizzat bildirmiştir, projenin başarıya ulaşma ihtimali yoktur, " şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME GEREKÇE :
Dava, konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği kendine özgü bir cebri icra kurumudur. Konkordato; vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği karma konkordato şeklinde olabilir. Konkordatoda amaç, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır. Konkordato ile alacaklılar, alacaklarının bir kısmından vazgeçerler ve/veya borçluya, ödeme konusunda belirli bir vade tanırlar. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran ve/veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi, hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Aksi halde bu durumdaki borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olacaktır. Konkordato ucuz kredi temini yolu olarak kullanılmamalıdır. (Yargıtay . Hukuk Dairesi 06.03.2023 tarih ve ... Esas, ... Karar)
Konkordatonun tasdiki için, öncelikle borçlunun dürüst olması, daha sonra, teklif olunan meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordato projesinin alacaklıların yarısı ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunlukla kabul edilmesi, borçlunun konkordato işlemlerinin yerine getirilmesi, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesi ve mühlet sırasında komiserin onayı ile akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için yeterli teminatı göstermesi, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilam harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekir. (Yargıtay . Hukuk Dairesi ... Esas ve ... Karar)
Konkordato davalarında, yasada belirtilen koşulların sağlanması halinde borca batık olan veya borca batık olmamasına rağmen ödeme güçlüğü içerisinde bulunan borçluların, belli bir plan dahilinde ve alacaklıların belli orandaki rızasıyla borçlarını tasfiyelerini sağlamak amacıyla geçici ve kesin mühlet kararları verilmektedir. Konkordato geçici ve kesin mühletleri, sadece borçlu davacının değil, alacaklıların da menfaatinin gözetilmesinin gerektiği süreçlerdir.
Borçlunun işletmesinin devamı, önemli ve hissedilir ölçüde aktiflerin azalmasına ve pasiflerin artmasına yol açmaktaysa ve bu durum konkordato süreci içinde geri dönüşü olmayan bir aktif pasif dengesizliğine yol açacağı öngörülüyorsa; iflasın derhal açılması ile borçlunun mal varlığının tasfiye sağlanmak suretiyle daha iyi bir tatmin elde edileceği tahmin ediliyorsa, işletmenin devamı mümkün gözükmüyor yahut çok düşük bir ihtimal ise, malvarlığının korunması için kesin mühlet kaldırılarak iflasın açılması zorunludur. ( ... / ... , ... , ... , ... , Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 315 - 316 )
Davacı şirket vekili ve yetkililerinin dilekçe ve beyanları, dosya kapsamında toplanan deliller, bilirkişi raporları, konkordato geçici komiserinin raporları ve açıklamaları ile müdahil vekillerinin talep ve itirazları, yukarıda yer verilen yargısal içtihatlar, doktrin görüşleri ve yürürlükteki mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı şirketin, limited şirket ünvanıyla ağırlı olarak büyükbaş hayvan sütü ve hayvan besi ürünleri alım-satımı alanında iştigal eden, tek ortağı ve yetkilisi bulunan bir sermaye şirketi olduğu, dosya arasındaki ticari sicil kayıtları ve bilançolardan anlaşılmaktadır.
Davacının hazırladığı konkordato ön projesi, bir vade konkordatosu olup, projede herhangi bir tenzilat öngörülmemiş, borcun anaparasının, konkordatonun tasdikinden itibaren üç ay ödemesiz dönemden sonra yirmi dört ay vade ile her yılın Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında faizsiz olarak eşit taksitler halinde ödenmesi şeklinde teklifte bulunulmuştur.
Az önce de ifade edildiği gibi, konkordatonun tasdiki için, öncelikle borçlunun dürüst olması, gerek geçici mühlet öncesinde gerekse de geçici mühlet içerisinde iyi niyetinden şüpheye düşülecek hal ve hareketlerden ve alacaklılarını zarara uğratacak eylemlerden kaçınması gerekmektedir.
Davacı şirket tarafından hazırlanan 31/06/2024 tarihli rayiç değer bilançosunda 19.541.472,26 TL ticari mal kaydı yer almasına rağmen, geçici mühletin verilmesinden (18/07/2024 tarihinden) iki hafta sonraki tarihe denk gelen ve bizzat şirket yetkilisi ve çalışanları tarafından imza edilerek tutanağa bağlanan 03/08/2024 tarihindeki stok sayımına göre, davacının sadece 5.250.000,00 TL değerinde hayvan besi yeminden ibaret stok (ticari mal) varlığının bulunduğu, komiserlik rayiç değer bilançosunda da aynı şekilde 5.250.000,00 TL ticari mal hanesine yer verilerek davacının stok varlığının bu tutarda olduğu tespit edilmiştir. Stok varlığındaki bu azalmaya ilişkin olarak davacı şirket yetkilisinden izahat istenilmesi sonucunda; gerek komiserlik makamına sunulan izahat dilekçelerinde, gerek duruşma sırasındaki yazılı beyanlarında ve gerekse de dosyaya sunulan müteaddit dilekçelerde davacı taraf özetle, dava dilekçesi ekinde sunulan rayiç değer bilançosunun 30/06/2024 tarihli verilere göre hazırlandığı, toplamda 14.168.000,00 TL değerindeki hayvan yeminin geçici mühlet kararı öncesinde kendisinden süt alımı yapılan kişi veya şirketlere süt aldıkça mahsuplaşma yapılmak üzere süt alım sözleşmelerine istinaden avans mahiyetinde verildiği, süt tedarikinin kesilmesi halinde sözleşmelerin feshedilerek ilgili kişi veya şirketler hakkında verilen avansların iadesi için takip veya dava yoluna gidileceği şeklinde açıklamalarda bulunulmuştur. Bunlara ilaveten adi yazılı sözleşme, teslim-tesellüm tutanağı ve sevk irsaliyesi gibi bir takım evraklar dosyaya sunulmuştur.
Geçici konkordato komiserinin 20/08/2024 tarihli geçici mühlet dönemi 07/10/2024 tarihli nihai raporu ve 14/10/2024 tarihli nihai ek raporunda işaret edildiği üzere, davacı, süt alımı yaptığı şahıs veya firmalara, 02.07.2024-14.07.2024 tarihleri (geçici mühlet tarihinden önceki 2 hafta) arasında düzenlenen sözleşmelere istinaden, dosyaya sunulan irsaliye ve teslim tutanaklarından anlaşıldığı üzere 04/07/2024-31/07/2024 tarihleri arasında (bir kısmı geçici mühlet dönemi içinde) toplamda 14.168.000,00 TL değerindeki hayvan yemi (stok) teslimi gerçekleştirmiştir. Geçici konkordato komiserinin raporlarında tespit ettiği üzere, yemlerin teminat olarak verilmesine ilişkin olarak davacının ticari defterlerinde bir kayda yer verilmemiştir. Bununla birlikte kendisine yem verilen süt tedarikçilerine, alınan sütlerin karşılığı olarak, geçici mühlet dönemi içerisinde banka havalesi yoluyla nakdi ödeme yapılmaya devam edilmiştir. Davacının stok varlığının yaklaşık % 80'ine tekabül eden, aktifinde büyük yer teşkil eden ve üzerinde herhangi bir haciz, tedbir v.s kısıtlama bulunmayan hayvan yemlerinin, geçici mühlet öncesindeki iki hafta içerisinde düzenlenmiş adi yazılı sözleşmelere istinaden, gerekli güvenceye bağlanmaksızın ve üstüne üstlük ticari defterlerde kayıt oluşturulmaksızın, bir kısmı geçici mühlet dönemi içinde olacak şekilde elden çıkarılmasının davacıda en başta bulunması gereken dürüst davranma ilkesine aykırılık teşkil ettiği, bu haliyle davacının komiser talimatlarına ve geçici mühlet kararına aykırı hareket ederek alacaklılarının zararına bir tutum izlediği, söz konusu işlemin davacının aktifinde azalma yaratarak aktif pasif dengesizliği oluşturduğu, yapılan bu işlemin piyasaya güven telkin edilmesi veya muhasebesel hata ile açıklanamayacağı, her zaman düzenlenmesi mümkün adi yazılı sözleşme ve fatura gibi evrakların davacının izahatları için olumlu kanaat oluşmasına yeterli gelmediği anlaşılmıştır.
Diğer yandan geçici konkordato komiserinin 20/08/2024 tarihli geçici mühlet dönemi 1. raporunda dosya müdahili ... Merkez Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi vekili tarafından kendisine ibraz olunan 29.07.2024 tarihli yazı ile, davacı firmanın piyasada ödenmeyen çekleri olduğu belirtilerek, toplam bedeli 16.900.000,00 TL olan 13 adet çek sureti ile toplam bedeli 9,390.000,00 TL tutarlı 7 adet çek aslının aslının kendisine teslim edildiği, asılları görülen çeklerin aslına uygun şerhi verilerek fotokopilerinin alındığı, toplam bedeli 26.290.000,00 TL olan çek borcunun ön projede borçlar içerisinde yer almadığı ve ayrıca davacının ticari defterlerinde de bu çeklere ilişkin bir kaydın yer almadığı hususları tespit edilmiştir. Konuyla ilgili davacıdan izahat istenildiğinde davacı şirket temsilcisi tarafından konkordato komiserliğine bir örneği dosyada mevcut 26/09/2024 tarihli açıklama dilekçesi sunulmuştur. Davacı şirket temsilcisi tarafından düzenlenen 26/09/2024 tarihli dilekçede ve sonrasında huzurda alınan beyanlarında özetle, ... A.Ş ye ait 25/05/2024 tarihli, ... sıra numaralı 1.500.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin müdahil ... Tarımsal Kalkınma Kooperatifi İktisadi İşletmesi olduğu, geri kalan çeklerin ise (dilekçede detayına yer verildiği üzere) bir kısmının kendisinden süt alımı yapılan firma ve şahıslara teminat amaçlı verilen çekler olduğu ve bu çeklerin süt alımı yapılmaması üzerine şirketine iade edildiği, bir kısmının bedelinin ödendiği, bir kısmının kayıp veya çalıntı olduğu ve bununla ilgili suç duyurusu yapıldığı, bir kısmının ise kesin mühlete geçilmesi halinde duruma göre projeye dahil edilerek ödeme yapılabileceği, geri alınan çek asıllarının konkordato komiserliğine iade edildiği şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Geçici konkordato komiseri de dosyaya daha sonradan sunduğu rapor ve beyanlarında, daha önce müdahil tarafından kendisine ibraz edilen çek asıllarının sonrasında davacı tarafından kendisine ibraz edildiğini belirtmiştir. Bu durum karşısında, davacının diğer çeklere ilişkin yaptığı izahatlar bir an için kabul edilse dahi, davacının keşidecisi olduğu ve asılları müdahil tarafından konkordato komiserliğine teslim edilen çeklerin ne amaçlı verilmiş olursa olsun konkordato ön projesinde ve davacının ticari defter kayıtlarında yer almamasının ve üstüne üstlük geçici mühlet süreci içerisinde çek asıllarının davacıya geri dönmesinin davacının mali tablolarına ve izahatlarına güven duyulamayacağı sonucunu doğurmuştur.
Hal böyle olmakla, kötü niyetle baştan sakatlanmış konkordatonun tasdik edilemeyeceği ve bununla ilgili işlemlerin sürdürülemeyeceği, kesin mühlet aşamasına geçilmesinin alacaklıları daha da mağdur edeceği, böylece İİK'nun 292/1, b-c maddesinde belirtilen konkordatonun reddi sebeplerinin oluştuğu, alacaklıların daha fazla zarara uğramaması için davacının mal varlığının korunması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak; konkordato davasının reddine, geçici mühlet kararının ve mahkememizce verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına, geçici konkordato komiserinin görevine son verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davanın reddi karşısında iflas kararının da verilmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinde ise ;
İİK'nun 292 maddesinde kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması ve aynı kanunun 287/5 maddesinde aynı hükümlerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanabileceği hususları düzenlenmiştir.
İİK.nun Geçici Mühlet başlıklı 287/5.maddesi: "291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır." hükmünü içermektedir.
Yine Aynı Yasanın Kesin Mühlet İçinde Konkordato Talebinin Reddi ile İflâsın Açılması başlıklı 292.maddesi gereğince:
"İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a)Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b)-Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c)-Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d)-Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir." hükmüne yer verilmiştir.
2004 Sayılı İİK'nun 292/1-d maddesindeki şartların oluşması halinde davacı borca batık ise iflas kararı verileceği düzenlenmiş ancak, aynı maddenin a, b ve c maddeleri için açıkça borca batıklık şartı aranmamıştır.
2004 s. İİK'nin 292/1-b maddesi yönünden de kural olarak davacı şirketin borca batık olması aranmamalı ise de; iyiniyetli borçluların ya davanın kabulü ya da iflas seçeneklerinden birisi ile karşı karşıya bırakılması, mahkemeler önünde hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı gibi, iyiniyetli ancak projesi gerçekleşmeyebilecek borçluları cezalandırıcı bir uygulamaya dönüşebileceğinden, yasada açıkça belirtilmemesine rağmen sadece 292/1-b maddesindeki haller yönünden borca batıklık şartını aramak adalet ve hakkaniyet prensiplerinin bir gereği olacaktır.
2004 s. İİK'nın 292/1-a ve 292/1-c maddesindeki hallerin varlığı halinde ise, yasada 292/1-d fıkrasında olduğu gibi açık bir düzenleme veya (292/1-b maddesinde olduğu gibi) hakkaniyet gereği olmadığından, iflas için borca batıklık şartını aramak gerekmeyecek aksine, 292/1-a ve 292/1-c maddesindeki hallerde davacının iflası için borca batıklık şartını da aramak kötüniyetli borçluları ödüllendirici bir uygulamaya dönüşebilecektir.
Bu nedenlerle 2004 s. İİK'nin 292/1-c maddesi gereğince davanın reddine karar verilirken, iflasa tabi borçlu yönünden borca batıklık şartı aranmadan iflas kararının da verilmesi gerekir.
2004 s. İİK'nin 292/1-c maddesine göre iflas kararı verilebilmesi için diğer bir gereklilik de, davacı şirkete atfedilen kötüniyetli davranışın konkordato kesin mühletinin verilmesinden sonra (geçici mühlet de kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından dolayısıyla geçici mühletin verilmesinden sonra) gerçekleşmesidir.
Bu itibarla, yukarıda detayına yer verildiği üzere, davacının mali tablolarının gerçeği yansıtmaması, kötü niyetli davranışta bulunulduğuna dair delil ve emarelerin bulunması, komiser talimatlarına ve geçici mühlet kararına uyulmaması, davacının eylemlerinin alacaklılarını zarara uğratıcı nitelikte olması ve buna göre davacının mal varlığının korunmasının gerekmesi hususları gözetildiğinde davacının iflasına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekliyle hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-2004 s. İİK.nin 288/1 yollamasıyla, 2004 s. İİK'nin 292/1-a, b ve c maddesi gereğince, Ereğli Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı (Mersis No : ...- Ereğli VD. ...) ... TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin KONKORDATO DAVASININ REDDİNE,
2-Mahkememizin 18/07/2024 tarihli ara kararı ile verilen GEÇİCİ MÜHLETİN, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal KALDIRILMASINA,
3-Mahkememizin 18/07/2024 tarihli ara kararı ile verilen BÜTÜN İHTİYATİ TEDBİRLERİN ve KONKORDATO ŞERHLERİNİN kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal KALDIRILMASINA,
4-Ereğli Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı (Mersis No:...-Ereğli VD. ...) ... TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin İFLASINA, 16/10/2024 günü saat 16:15 itibariyle İFLASININ AÇILMASINA,
5-İflas tasfiyesinin ADİ TASFİYE şeklinde yapılmasına, Mahkememizce konkordato komiserinin tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine yer olmadığına,
6-İflasa ilişkin hüküm özetinin iflas müdürlüğüne derhal bildirilmesine, müzekkere, tebligat ve ilan masrafları ile geçici komiserin ücretinin ödenmesinden sonra artan gider avansının (ilk aşamada 100.000 TL. olmak üzere) tamamının iflas müdürlüğüne gönderilmesine,
7-Geçici konkordato komiseri ...'ın görevinin bugün (16/10/2024 tarihi) itibariyle son bulmasına ve kendisine bu tarihe kadar olan hizmetine yönelik olarak takdir edilen ücretin gün hesabıyla ödenmesine,
8-Konkordato davasının reddedilip, bütün ihtiyati tedbirlerin ve konkordato şerhlerinin de derhal kaldırıldığının, davacının iflasına karar verildiğinin ve konkordato komiseri ...'ın görevinin 16/10/2024 tarihi itibariyle son bulduğunun daha önce müzekkere yazılan ilgili yerlere müzekkereyle bildirilmesine ve ayrıca gerekli ilanların yapılmasına,
9-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı şirket temsilcisi ve vekili ile konkordato komiseri ve bir kısım müdahil vekillerinin yüzüne karşı, bir kısım müdahil vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2004 s. İİK'nin 293/3. ve 164/2. maddeleri gereğince (2) hafta içerisinde, Konya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/10/2024
Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!