T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACILAR : 1- ... - ... ...
2- ... - ... ...
3- ... - ... ...
4- ... - ... ...
VEKİLİ :
DAVALI : ... - ...
VEKİLİ :
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasından verilen 09/04/2019 tarih ve ... sayılı kararın, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 26/10/2020 tarih ve ... Esas - ... Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş olmakla, dava mahkememiz esas defterinin yukarıda belirtilen sırasına kaydedildi. Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 27/08/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından davalı şirkete yapılan bağlantı başvurularının davalı şirket tarafından ''Hat kapasitesi nedeniyle bağlantı başvurusu olumsuz sonuçlanmıştır.'' şeklinde işlem tesis edilerek reddedildiğini; davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı mevcut olduğunu; kendilerinden daha sonra yapılan başvuruların kabul edilmesi üzerine müvekkillerinin 02/12/2014 tarihinde EPDK'ya başvurarak yeniden inceleme talebinde bulunduklarını; EPDK tarafından davalı şirketten bilgi talep edilmesi üzerine davalı şirket tarafından verilen 15/01/2018 tarihli cevabi yazıda özetle başvurusua olumlu cevap verilenlerin Fider 2'ye göre sonuçlandırıldığı, müvekkillerinin Fider 2'ye olan uzaklıklarının 10 km. olması nedeniyle Fider 1'e göre sonuçlandırıldığı ve Fider 1'in de kapasitesinin dolu olduğunun belirtildiğini; devam eden süreçte davalı şirket tarafından davacılarla ilgili yeni bir işlem tesis edilmesi üzerine 06/07/2018 tarihinde tekrar EPDK'ya başvuruda bulunulduğunu; EPDK tarafından verilen 11/07/2018 tarihli cevapta davalı şirket hakkında benzer olaylar nedeniyle idari para cezası uyguladığının belirtildiğini; bu nedenle, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün 28/11/2016 tarih ... Esas - ... Karar sayılı kararında bu tür uyuşmazlıklarda adli yargı yerinin görevli olduğuna karar verilmiş olmasını da göz önüne alarak eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını; elektriğin tüketicilere perakende satışı hizmetiyle iştigal eden bir iktisadi devlet teşekkülü olan ... 4628 sayılı kanun uyarınca bölgesel tekeller halinde işletilmesine karar verildiğini ve Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararıyla özelleştirme programına alındığını; bu kapsamda % 100 hissesi ... ait olan dağıtım ve perakende satış hizmeti yürüten 20 şirketin kurulduğunu ve bu şirketlerin blok satış yöntemiyle özelleştirildiğini; özelleştirilen bu şirketlerde "Hisse Satış Modeli"nin uygulanmakta olup bu modele göre yatırımcının işletme hakkını devraldığı dağıtım tesisleri ve bu tesislerin işletilmesinde varlığı zorunlu unsurların mülkiyeti ...'ın uhdesinde kalmakla birlikte işletme hakkının yatırımcıya geçtiğini; yatırımcının bu işletme hakkı hakkı çerçevesinde vereceği hizmeti EPDK'nın denetimi altında gerçekleştirdiğini; EPDK'nın 6446 sayılı kanunun 14. maddesine dayanarak lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın elektrik enerjisi üretebilecek gerçek ve tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi amacıyla Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliği ve bu yönetmeliğin uygulanmasına dair tebliğ hazırlayarak yürürlüğe koyduğunu; bu yönetmeliğin 6. maddesinde yönetmelik kapsamına giren üretim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanacağı; 7. maddesinde üretim yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin bağlantı ve sistem kullanımı amacıyla doğrudan ilgili şebeke işletmecisine başvuracağı; 8. maddesinde her takvim ayı içinde alınan başvuruların ilgili şebeke işletmecisi tarafından takip eden ayın ilk 20 günü içinde toplu olarak değerlendirileceği ve sonuçlandırılacağı; 9. maddesinde ise başvurusu uygun bulunan kişilere şebeke işletmecisi tarafından Bağlantı Anlaşmasına Çağrı Mektubu gönderileceğinin öngörüldüğünü; başvuru sürecine ilişkin usul ve esasların tamamen bir kamu kurumu olan EPDK tarafından belirlendiğini, sürecin yürütülmesi konusunda ilgili şebeke işletmecisinin yetkili ve görevli kılındığını; söz konusu işlemleri yerine getirme hususunda şebeke işletmecisinin üstün yetkilerle donatıldığını ve hangi başvurunun uygun olduğuna, öncelik taşıdığına ve kabul edileceğine karar verme yetkisinin de şebeke işletmecisine verildiğini; müvekkillerinin mevzuata uygun olarak yaptıkları başvuruların teknik olarak bağlantı yapılmasına uygun olmasına rağmen somut hiçbir tespit ve hesaplama yapılmaksızın hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini; davalı şirket tarafından iddia edildiği gibi müvekkillerinin Fider 2 bağlantı noktasına 10 km mesafede olmadığını, böyle bir kıstas da bulunmadığını; müvekkillerine ait sahaların tüm bağlantı noktalarına mesafesinin ve ayrıca Fider 1'in kapasitesinin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesi gerektiğini; böylelikle davalı şirketin başvuruları somut verilerle mi gerçekleştirdiğinin anlaşılabileceğini; başvuruları objektif olarak değerlendirip sonuçlandırmaması nedeniyle EPDK tarafından davalı şirkete 572.186,00 TL. idari para cezasının kesildiğini; müvekkili şirketlerin dağıtım şebekesinin korunması hususunda da her türlü tedbiri aldığını, buna rağmen başvurularının reddedilmesinin de hukuk aykırı olduğunu; kamu hizmetini yürütme konusunda yetki verilen davalı şirketin sınırsız bir takdir yetkisine sahip olmadığını; bu yetkisini kullanırken idareler gibi belli kurallara göre hareket etmesi gerektiğini; nitekim bu takdir yetkisinin sınırlarının da hukuk kurallarıyla belirlendiğini ve yargısal denetime tabi olduğunu; mevzuatta belirtilen şartların gerçekleşmiş olması halinde talepleri değerlendiren davalı idarenin bu talepleri kabul etmesi gerektiğini; bu konuda idarenin takdir yetkisi olmamasına rağmen bir kısım başvuruları kabul ederken müvekkili şirketler ve onlar gibi başka bir kısım kişilerin başvurularını hiçbir teknik incelemeye ve gerekçeye dayanmaksızın reddetmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla davalı şirketin müvekkillerinin ... , ... , ... ve ... sayılı başvurularının reddine ilişkin tesis etmiş olduğu 17/09/2014 tarihli işlemin iptali ile müvekkillerinin başvurularına ilişkin olumlu bağlantı görüşü verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 01/11/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iptal davasının hukuk yargılamasına konu edilemeyeceğini; HMK'da dava türlerinin sınırlı olarak sayıldığını, davacının ise müvekkili şirketin 17/09/2014 tarihli işleminin iptali ile kendisine mahkememizce olumlu bağlantı görüşü verilmesini talep ettiğini; mahkememizin taraflardan birinin yerine geçerek böyle bir karar vermesinin hukuken mümkün olmadığını; hukuki yararın dava şartı olduğunu, ancak davacıların eldeki davayı açmakta hukuki yararları olup olmadığının belli olmadığını; zira başvurularına konu ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii, ... parsel sayılı taşınmazla hukuki bağlantılarını ve dava tarihi itibariyle bu bağlantının devam edip etmediğinin davacı tarafça açıklanmadığını; dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine dair ihale sonrasında Türkiye Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile ... A.Ş. arasında yapılan 30/09/2009 tarihli sözleşme uyarınca ... ait olan ... tüm hisselerinin ... A.Ş. 'ye satıldığını ve bu şekilde müvekkili şirketin özelleştirildiğini; yapılan sözleşme ile şirketin faaliyet gösterdiği bölgede bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisi ve bu tesislerin işletilebilmesi için zorunlu olan taşınır taşınmaz malların işletim hakkının müvekkili şirkete bırakıldığını, ancak hat, tesis, taşınır ve taşınmazların mülkiyeti korunarak açıkça ... ait kalacağının hükme bağlandığını; müvekkili şirketin davaya konu hat ve tesislerin işleteni olduğunu, mülkiyetin kamu tüzel kişisi olan ... ait olduğunu; malik olan ... 15 yıl hat ve tesislerde herhangi bir yenileme ve tadilat yapmayacağının belirlendiğini; hat ve tesislere verilecek her zararın kamu malına verilmiş olacağını; bu nedenle başta müvekkili şirket olmak üzere herkesin bu hat ve tesisleri korumak, özenle kullanmak, bunlara zarar verebilecek veya kullanım ömürlerini kısaltacak işlemlerden kaçınmak zorunda olduğunu; GES dahil alternatif enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin bu hatlara bağlanması sağlanırken bu gerçeğin göz önünde bulundurulması gerektiğini; müvekkilinin vermiş olduğu hizmetin aynı zamanda toplumsal bir hizmet olduğunu; bu nedenle hizmetin niteliği gereği sürekli, kesintisiz ve ve düzenli olarak bu hizmeti sunmak zorunda olduğunu; diğer taraftan enerji pazarlama şirketlerine karşı da enerji sağlama ve ulaştırma sorumluluğu bulunduğunu; davaya konu GES dahil alternatif enerji üretimi başvurularının Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin Uygulanmasına dair tebliğin 8/4 maddesi hükmü uyarınca, müvekkili şirket dahil dağıtım şirketleri tarafından kurulan komisyonlarca değerlerdirilerek karara bağlandığını; alınan kararlarda bağlanabilirlik oranı, bağlantı hattının kesiti, hat kapasitesi, bağlantı hattının gerilimi, gerilim değişikliği, santralin şebekeye olan mesafesi, kapasitesi, maximum-minimum yük ve üretim analizi gibi kriterlerin değerlendirildiğini, davacı şirketin başvurusunun da bu kriterler dikkate alınarak sonuçlandırıldığını; müvekkili şirketin başvurucular arasında adaletli davrandığını; tebliğin anılan maddesi ile dağıtım şirketlerinin özel durumları göz önünde bulundurularak onlara tam bir takdir yetkisi tanındığını, ancak müvekkili şirketin bu takdir yetkisini ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde kullandığını; davacının başvurusuna konu bölgedeki hatların büyük bir kısmının swallow iletkenlerin bulunduğu hatlar olduğunu; bunların kısa devre direncinin çok düşük olduğunu; TEİAŞ tarafından hesaplanan kısa devre arıza akım limiti olan 16 KA şartını sağlamadığını; bu nedenle bunlara bağlantı yapılamayacağını; GES vb. üretim tesislerinden elde edilen enerjinin bu iletkenlere bağlanması halinde tekrarlayan kısa devrelerin oluşma ihtimalinin çok yüksek olduğunu; tam kapasiteyle kullanılmalarının bu hatların ömrünü kısaltacağını ve arızlara neden olacağını; bu durumun da kamuya ait hatların zarar görmesine, ömürlerinin kısalmasına ve müvekkili şirketin de zarar etmesine neden olacağını; bu nedenle hat kapasitelerinin % 70-80 oranında kullanılmasının kararlaştırıldığını; iletim esnasında oluşacak kayıpların önlenmesi ve diğer teknik nedenlerle bağlantı yapılan noktanın trafo merkezine kuş uçuşu 5 km.'den uzak olmaması gerektiğini; davacıların taleplerinin yukarıda belirtilen kıstaslara göre değerlendirilip reddedildiğini; davacıların başvuruları için dört ayrı alternatif olduğunu; bunlardan ilkinin başvuruların bulunduğu sahaya 1,7 km mesafede bulunan Fider 1 hattı olduğunu, bu hatta kapasitenin dolu olması nedeniyle Ekim-2013'ten sonra olumlu bağlantı görüşü verilmediğini; 2. alternatifin 6,6 km. mesafedeki Kum KÖK'ü besleyen hat, 3. alternatifin 10 km. mesafedeki Fider 2 hattı ve 4. alternatifin de 7,7 km. mesafedeki Tümosan TM Fideri olduğunu; bunların da komisyon kararındaki 5 km. mesafe kriterini sağlayamadıklarından olumsuz değerlendirildiğini; davacıların GES alanında samimi olarak yatırım yapmak istemeleri halinde önlerinde farklı alternatiflerin olduğunu; davacıların davasının süresinde olmadığını; TTK.'nun 60. maddesine göre haksız rekabete dayanan davaların davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren 1 yıl ve herhalde bunların doğumundan itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını; ayrıca gerçekte yatırımcı olmadıkları halde bir şekilde bağlantı onayı alıp bunu devretmek suretiyle kazanç sağlama üzerine bir sektörün de oluştuğunu beyanla davacıların davasının reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın lisansız GES Santrali başvurusunun reddine ilişkin davalı kurum işlemlerinin haksızlığının tespiti ve iptali, taraflar arasındaki muarazanın sözleşme yapılmak suretiyle giderilmesi istemine ilişkin olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise davacının yapmış olduğu müracaat tarihi itibariyle davalının davacının müracaat tarihleri itibariyle sistemde davacıya tahsis edilebilir boş kapasite olup olmadığı, davacının yapmış olduğu müracaatlara ilişkin olarak davalının ret cevaplarının Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Mevzuat Hükümleri ile EPDK mevzuatı çerçevesinde idari ve teknik şartlar nazara alınarak yerinde olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
(1)GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/01/2020 Tarih ve ... Esas-... Karar sayılı ilamı ile Mahkememizin 09/04/2019 Tarih ve ... Esas -... Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ilişkin T.C. Uyuşmazlık Mahkemesinin 26/10/2020 Tarih ve ... Esas - ... Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere Mahkememizin somut uyuşmazlıkta görevli olduğuna kanaat edilerek işin esasına geçilmiştir.
(2) HARÇ İKMALİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davada birden fazla davacı olduğu, her bir davacının başvurusunun ayrı olduğu, taraflara arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu anlaşılmakla T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/09/2021 Tarih ve ... Esas-... Karar Sayılı ilamı ile T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 15/03/2019 Tarih ve ... Esas-... Karar Sayılı ilamı gereğince her bir davacı için ayrı ayrı başvurma harcı ve dava değeri nazara alınarak peşin harç yatırılması gerektiği anlaşılmakla davacı vekiline kesin süre verilerek davacılar ..., ... ve . ... Ltd. Şti açısından eksik kalan başvurma harcı ve peşin harçlar tamamlatılmıştır.
(3)BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ; Mahkememizce tarafların göstermiş olduğu deliller toplanmış, davalı, EPDK ve ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belgeler temin edilmiş, santrallerin kurulacağı alanlarda yerinde keşif icra edilerek gerekli mesafe ölçümleri yapılmış ve davacıların yapmış olduğu müracaatlara ilişkin olarak davalının ret cevaplarının Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Mevzuat Hükümleri ile EPDK mevzuatı çerçevesinde idari ve teknik şartlar nazara alınarak yerin olup olmadığı hususunda raporlar aldırılmıştır. Dosya içerisinde yer alan 03/11/2022 Tarihli, 07/02/2023 Tarihli, 20/06/2023 Tarihli, 09/05/2024 Tarihli ve 22/07/2024 Tarihli bilirkişi heyet raporlarında özetle Davalı tarafın dağıtım lisansında belirlenen bölgede bulunan kullanıcılara sunduğu hizmetin kalitesinden ve ticari kaliteden sorumludur. Bu nedenle, üretim ve. tüketim tesislerinin standartlara uygun olarak işletilebilmesi ve sistem kararlılığının sürdürülebilir bir şekilde sağlanması için dağıtık üretim tesislerinin ürettiği enerjinin uygun yük kapasitelerine sahip hatlar üzerinden taşınması esastır. Bu nedenle üretim, tüketim tesisleri ile hatların şebekede gerilim kararlılığı, kısa devre, kapasitif değerlerini, frekans vb.gibi değerleri sağlaması gerektiği için davalı tarafın 15.11.2013 tarihli Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamında başvuruların teknik değerlendirmesi yapılırken dikkat edilecek usul ve esaslara ilişkin komisyon kararının o dönemdeki mevcut elektrik dağıtım şebekesinin teknik altyapısına, tekniğe ve o dönemdeki mevzuata uygun kararlar olduğu rapor edilmiştir. Söz konusu raporların Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
(4) DEĞERLENDİRME VE NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik Hükümleri gereğince Lisanssız Güneş Enerjisi Üretimi yapılmasına ilişkin düzenlemenin amacının üretim yapan gerçek ve tüzel kişilerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapmaları esasına dayalı olduğu, bu sebeple yenilebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek veya tüzel kişilerin ihtiyaçları üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini sisteme vermelerinin mümkün olduğu, bu çerçevede yapılacak başvuruların hukuki ve teknik şartlara bağlandığı, sistem kullanımı açısından başvuruların birbirinden bağımsız olarak değerlendirileceği, lisanssız üretim tesislerinin teknik özelliklerine ve bağlantı noktası itibarıyla dağıtım sisteminin mevcut kapasitesine göre üretim tesisini OG veya AG seviyesinden dağıtım sistemine bağlanabileceği, teknik değerlendirmenin kurulması planlanan tesisin ölçme ve koruma sistemi açısından bağlantı noktası itibariyle iletim ve dağıtım şebekesindeki kısıtlar dikkate alınarak tamamlanacağı, düzenleyici ve denetleyici kurum olan EPDK tarafından 23/03/2016 tarihinde yapılan değişiklik ile aynı zamanda bağlantı noktalarının tespiti hususunda mesafe kriteri de getirildiği, aksinin kabulü ile düzenleyici ve denetleyici kurum tarafından herhangi bir kısıt getirilmemesinin kabulü halinde davacı gibi şirketlerin sınırsız sayıda yapabileceği her başvurunun dikkate alınarak sözleşme yapılması ve kurulacak her santralin sisteme bağlantısına izin verilmesi gibi bir durum ortaya çıkacağı, bu durumun ise mevcut hat kapasitesinin yetersiz kaldığı hallerde enerjinin dağıtım ve iletimi ile ilgili olan kurumlara kapasite oluşturabilmesi için yüksek miktarlarda ek külfet ve maliyet oluşturacağı gibi dağıtım ve iletim ile ilgili olan kurumların sözleşme yapma/yapmama hürriyetini de ortadan kaldıracağı, bu çerçevede somut olayımız değerlendirildiğinde dosya içerisinde yer alan 03/11/2022 Tarihli, 07/02/2023 Tarihli, 20/06/2023 Tarihli, 09/05/2024 Tarihli ve 22/07/2024 Tarihli bilirkişi heyet raporlarında ifade edildiği üzere davacıların yapmış oldukları başvurularının reddine ilişkin davalı işleminin başvuruların teknik değerlendirmesi yapılırken dikkat edilecek usul ve esaslara ilişkin komisyon kararının o dönemdeki mevcut elektrik dağıtım şebekesinin teknik altyapısına, tekniğe ve o dönemdeki mevzuata uygun kararlar olduğu, bunun yanı sıra davacıların başvurusunun kabulü adına davalı kurumun plan ve programlamasında yer almayan yüksek miktarlarda ek külfet ve maliyet oluşturacak biçimde hat kapasitesini artırması yönünde bir yükümlülük de yüklenemeyeceği bu sebeple davalı kurum tarafından başvurunun reddine yönelik işlemlerin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacıların davalarının ayrı ayrı reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacıların davalarının AYRI AYRI REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 427,60TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 107,70TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 319,90TL harcın davacı ...'den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Diğer davacılar yönünden alınması gereken 427,60TL harçtan, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 391,70'erTL'nin davacılar ..., ... ve ... LTd Şti'den ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına AAÜT'ye göre hesaplanan her davacı için ayrı ayrı 30.000,00'erTL vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından karşılanan 5,20TL vekalet suret harcı, bakiye karar harcı 8,50TL, 50,00TL posta masrafı toplamı 63,70TL davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK'nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; İş bu duruşmada hazır bulunanların yüzüne karşı, hazır bulunmayanların yokluğunda, kararın vekille temsil edilmeyen taraflar açısından kendilerine, vekille temsil edilen taraflar açısından ise 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2024
Katip ... Hakim ...
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!