WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KAYSERI 2. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : Esas
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2024
KARAR TARİHİ : 06/11/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: 30.05.2022 günü saat 18:50 sıralarında Kayseri ili Melikgazi ilçesi Organize Sanayi Bölgesi 2. Caddede seyir halinde seyreden sürücü ... sevk ve idaresindeki davacı adına kayıtlı ... plakalı araca, tali yoldan gelen sürücü ...'un dur levhasına uymayarak sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere ... plakalı aracın sürücüsü olan ..., KTK'nun ilgili maddeleri gereğince meydana gelen kazaya asli kusuruyla sebebiyet verdiğini, araç sürücüsü ..., iş bu kazada %100 kusurlu olup kaza ve zararın oluşumunda davacı adına kayıtlı aracın sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza sebebiyle davacıya ait ... plakalı 2012 model VOLKSWAGEN PASSAT 1,4 TSI BMT 122 COMFORTLINE TIPTR marka araçta meydana gelen hasar karşı tarafın... nolu ZMMS Poliçesi Teminatı kapsamında ... Sigorta A.Ş. tarafından ekte yer alan eksper raporu doğrultusunda giderilmişse de, hasarın ağır ve ciddi olması sebebiyle davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelmiş olduğunu, davalı tarafından da meydana gelen kaza sebebiyle araçta oluşan değer kaybına ilişkin başvuru üzerine 08.08.2022 tarihinde 3.239,00 TL değer kaybı ödemesi yapılmışsa da iş bu miktar davacının aracında meydana gelen zararı karşılar nitelikte olmadığını, trafik kazasından sonra araç artık ikinci el piyasasında kazalı araç sınıfına inmiş olduğunu, sunulan fatura kayıtlarından ve eksper raporundan da anlaşılacağı üzere araçta kaza sonucu 12.860,00 TL hasar kaydı meydana gelmiş olup bu durum aracın satımında oldukça caydırıcı bir etken olacağını, hasarın miktarı ve boyutu göz önünde alındığında kaza sonrası araçta büyük oranda değer kaybı oluşacağı açıkça ortada olduğunu, trafik kazası sebebiyle davacıya ait araç artık ikinci el piyasasında kazalı araç sınıfına inmiş olmasından dolayı aracın piyasa rayiç bedelinde ciddi bir eksilme oluşmuş olduğunu, davacının aracının davaya konu kazadan önce orijinal bir araç olduğunu, ayrıca davacıya ait araç kaza tarihi itibariyle 272.614 km' de olup emsallerine göre son derecede temiz kullanılmış ve az yıpranmış olduğunu, 14.02.2023 tarihli 32104 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 29.12.2022 tarih ve 2021/82 Esas 2022/167 Karar sayılı kararı ile 2918 sayılı KTK 90.maddesinin birinci fıkrasına eklenen ikinci cümle, Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş olup iptal edilen hükümler doğrultusunda değer kaybı tespitinde davacıya ait araçtaki gerçek zararın Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gerekmekte olduğunu, anılan karar ve Yargıtay içtihatları uyarınca uyuşmazlığın çözümü için araçta meydana gelen gerçek hasar tutarının; formül, katsayı, oran vs. yöntemlere dayandırılmaksızın, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmekte olduğunu, bu doğrultuda alanında uzman bilirkişi tarafından detaylı piyasa araştırması yapılarak tüm kriterler dahilinde davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti gerekmekte olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 91.maddesi uyarınca Trafik kazasına karışan aracın ZMMS (Trafik Sigortası) ve Kasko sigortacısı ölüm, yaralama veya diğer zararlardan sorumlu olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları A.3. "Sigortanın Kapsamı" başlıklı maddesi gereğince davalı sigorta şirketinin 2022 yılı sigorta limitleri kapsamında araç başına 50.000-TL teminat limiti olduğunu, Sigorta şirketi iş bu teminat limiti ile davacının aracında meydana gelen hasarın onarım bedelini karşılamak durumunda olduğunu, bunun yanı sıra Trafik Sigortası kapsamındaki teminat türleri de A.5. Maddesi a bendi gereğince sigorta şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan ötürü davacının aracında oluşan değer kaybı başvuruları sigorta şirketinin sorumluluğu kapsamında olup; başvurulan sigorta şirketi poliçenin kendisine yüklediği sorumluluğu yerine getirerek davacının aracında oluşan değer kaybını karşılaması gerektiğini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin on üçüncü fıkrasına göre 28.06.2022 tarihinde davalı ... Sigorta A.Ş’ye hasar dosyası açılması ve talep edilen alacakların poliçe teminatlarının taraflarına ödenmesi konusunda müracaat edilmiş olmasına rağmen davalı sigorta şirketi tarafından yasal süre içerisinde davacıya herhangi bir tazminat ödemesi yapılmamış olduğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle 30.05.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıya ait ... plakalı araçta oluşan değer kaybı zararının ödenmesini talep zarureti hasıl olmuş olduğunu belirterek, fazlaya dair tazminat, dava ve başkaca hakları saklı kalmak kaydıyla değer kaybı alacağı yönünden belirsiz alacak davası (HMK 107) olmak üzere şimdilik, Davanın kabulüne, Değer kaybı için 100,00 TL alacağın kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile beraber davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava 2 yıllık zamanaşımına tabi olup, dava zamanaşımı geçmiş olduğunu, bu sebeple zamanaşımı def’inde bulunuyor vaki def’imiz sebebi ile davanın reddini talep ediyor olduklarını, huzurdaki davadan önce davacı aynı talepler ile Sigorta Tahkim Komisyonu .....E...Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine başvuru yapmış olduğunu, konu dosyada hakem heyeti tarafından verilen ekli karar kesinleşmiş olduğunu, yargılama sırasında davalı şirket tarafından davacıya 3.239- TL ödeme yapılmış olduğunu, ayrıca 12/04/2023 – K-... sayılı uyuşmazlık hakem kararı ile yapılan ödeme ile davacının tüm zararının giderilmiş olduğuna ve davanın Konusunuz kalmasına karar verilmiş olduğunu, konusuz kalma sebebiyle dosyada yargılama giderine ilişkin icra dairesine ödeme yapılmış olduğunu, İşbu karar kesinleşmiş olup davacının huzurdaki davayı açmakta yararı bulunmamakla birlikte usule ve yasaya aykırı olduğunu, davanın "hmk 107. md. gereği belirsiz alacak davası" olarak ikame etmesi sebebiyle davanın reddi gerekmekte olduğunu, yargıtay hukuk genel kurulu 2015/22-1052 esas, 2015/1612 karar sayılı ve 17.06.2015 tarihli kararının dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının değer kaybı talebi haksız olup davalı şirket bakiye poliçe teminatı ile sorumlu olduğunu, huzurdaki davadan evvel davacı aracındaki hasar nedeniyle de 14.06.2022 tarihinde 12.860,00-tl ödeme yapılmış olduğunu, davalı şirket kabul anlamına gelmemek kaydıyla en fazla bakiye poliçe teminatı ile sorumlu olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davalı şirketin sorumluluğu bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davalı şirketçe yapılan ödemelerin düşülmesiyle birlikte bakiye teminat limiti dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf, sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu,teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96. madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekmekte olduğunu, tespit edilen hasarlar toplamına teminatların yetip yetmeyeceği konusunda inceleme ve proporsiyon yapılmasının yerel mahkeme esasında dikkate alınması gerektiğini belirterek, haksız olarak açılan davanın usul yönünden reddini kabul edilmemesi halinde esastan reddini, davacının davasının ispatı halinde; davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını ve davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, 30.05.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıya ait ... plakalı araçta değer kaybı zararı meydana gelip gelmediği, gelmiş ise miktarı ve davalının bu zarar talebinden sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Sigorta Tahkim Kuruluna, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine, Neova Sigorta Şirketine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin ... sayılı 19/10/2021 tarihli kararında “…Somut olayda; davacının geçirdiği kaza nedeniyle uğradığı maluliyetin tazminine yönelik olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulması üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından ....... E., ... K. sayılı kararı ile davacının % 11 oranında maluliyeti esas alınarak yapılan hesaplama uyarınca karar verildiği, davalı sigorta şirketinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İHK-5268 sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği, kararın miktar itibarıyla kesin olarak verildiği ve kesinleştiği, davacının eldeki davada artan maluliyet iddiasına dayanmadığı zira davacının dava dilekçesinde %8 maluliyet kapsamında belirlenen tazminatı talep ettiğini açıkça belirttiği, Sigorta Tahkim Komisyonu kararına dayanak maluliyet raporunda ise %11 maluliyet belirlendiği ve bu orana göre hesaplanan tazminatın ödenmesine karar verildiği bu kapsamda davacıya yapılan maluliyet ödemesinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yapılan yargılama kapsamında belirlendiğinin, bu nedenle Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İHK-5268 sayılı kararının eldeki davada davalı sigorta şirketi yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinin anlaşılmasına (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/17082 Esas, 2021/3724 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2016/4385 Esas, 2016/11059 Karar sayılı ilamı) göre davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmesi isabetli değildir. Bu kapsamda davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.” denildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 30.05.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıya ait ... plakalı araçta değer kaybı zararı meydana geldiği belirtilerek davalı hakkında tazminat davası açılmış ise de, yukarda bahsedilen içtihatta açıklandığı üzere davacı tarafça davalı hakkında aynı talebe ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuş ve komisyon tarafından .... numaralı talep hakkında ... K numaralı ve 12/04/2023 tarihli kararla kesin olarak karar verilmiş olması nedeni ile söz konusu kararın mahkememizin iş bu dosyasındaki talep açısından kesin hüküm oluşturması nedeni ile davanın HMK madde 114/1-i, 115/2 gereği kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN HMK madde 114/1-i, 115/2 gereği kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Alınması gereken 427,60-TL maktu karar ve ilam harcı davacı tarafından dava başında peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
6-Davalı taraf kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve taktir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.600,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
06/11/2024

Katip
¸E-imzalıdır

Hakim
¸E-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu