WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KAYSERI 2. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : Esas
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :Av.
DAVALI :
VEKİLİ :Av.
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 06/11/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketince ... poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılmış olan ... plakalı araç, sigortalı davalı ... sevk ve idaresinde iken, 11/08/2020 tarihinde ... plakalı araca arkadan çarparak hasarlanmasına sebebiyet vermiş ve ayrıca kendi aracı içindeki yolcu ... sakat kalmasına sebebiyet vermiş olduğunu, olay tarihinde trafik kazası tespit tutanağına düzenlendiği ve buna göre sürücü davalı ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracı ile , ... plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin ve bu kazanın oluşumunda sürücü ...'ın 2918 Sayılı KTK'nın 84-d maddesini (arkadan çarpma) ihlal ettiğinin tespit edildiğinin belirtilmiş olduğunu, Bünyan Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı Soruşturma dosyasında bilirkişi raporu alınmış olduğunu, sunulan 21/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda davalının KTY 98.m. 107.m. 2918 Sayılı KTK'nın 47/1d, 52/1b,52/1c,56/1c maddelerindeki amir hükümlere aykırı davrandığı ve kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, ... plakalı kamyon sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edilmiş olduğunu, dava konusu kaza sonucu ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan ... sakat kaldığı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 25/06/2021 tarihli Adli Kurul Raporunda, ... 11/08/2020 tarihinde meydana gelen kazada yüzünü cam kestiği, yüz kemiklerinin kırıldığı, yüzünde sabit iz kaldığı ve engel oranının % 5 ve sürekli olduğu ,sürekli işgöremezlik oranının % 5,1 olduğu, iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında %100 özürlü sayılması gerektiği, kaza tarihinden itibaren 15 günlük süre boyunca günlük ihtiyaçların giderilmesinde bir başkasının bakımına muhtaç olduğu kanaatinde bulunulmuş olduğunu, 17/09/2021 tarihinde ... tarafından 5001,00TL.sürekli iş göremezlik tazminatı talebi ile davacı şirket aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuş olup, 11/11/2021 tarihinde davacı şirket ile başvurucu arasında yapılan anlaşmaya istinaden , başvurucu tarafından davadan feragat edilmiş olduğunu, 2021.E.184318 24/11/2021 – K-2021/177096 sayılı kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olduğunu, 11/11/2021 tarihli anlaşmada ise davacı ... Türk Sigorta Şirketi tarafından 70.000,00TL. Sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.000,00TL.faiz, 850,00TL. yargılama gideri, 9.260,53TL.stopaj ve kdv tevkifat tutarı hariç, dava ve icra vekalet ücreti olmak üzere 83.110,52TL. ödeme yapılmasında anlaşmaya varılmış olduğunu, 11/11/2021 tarihli ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşmasının dosyaya sunulduğunu, davacı şirket tarafından stopaj ve kdv tevkifat dahil 23/11/2021 tarihinde başvurucu vekili Av.... hesabına 86.128,00TL. ödeme yapılmış olduğunu ayrıca ... plakalı araçta meydana gelen hasar tutarı ekli ekspertiz raporuna göre 10.300,00TL. olarak tespit edilmiş ve bu tutar da davalının trafik sigortacısı davalı şirket tarafından 24/09/2020 tarihinde araç maliki ... ödenmiş olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan toplam ödeme 96.428,00TL olduğunu, ekspertiz raporunda, sigortalı davalı araç sürücüsünden alkol raporu talep edildiği ve fakat sürücü tarafından raporun verilmeyeceği beyan edildiğinden rücu girişi yapılabileceği belirtilmiş olduğunu, Savcılık bilirkişi raporunda sigortalı araçta takograf tespit edilemediği fakat verilen beyanlardan ve kazanın oluş şeklinden sigortalı araç sürücüsünün araç kullanma süresini ihlal ettiği tespit edilmiş olduğunu, Takograf cihazının sigortalı araç gibi ticari araçlarda bulunma zorunluluğu olduğunu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98.maddesi b/2 bendinde "Zorunlu olduğu halde takoğrafı bulunmayan veya takoğrafları işler durumda olmayan taşıtları trafiğe çıkarmamalarının zorunlu olduğu" belirtilmiş olduğunu, bu durumda aracında takoğraf bulundurmayan sigortalı araç sürücüsü tarafından KTK ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin birden çok maddesinin ihlal edildiği tespit edilmiş olduğunu, K.T.K 95 md. ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda koşulları varsa sigorta zarar görenlere ödediği tazminatı sigortalısına rücu edebilecek olduğunu, Genel Şartların B.4. maddesinde sigortacının, sigorta ettirene rücu koşulları düzenlenmiş, (a) bendinde sürücünün kasıt ya da ağır kusurunun sigortalıya rücu olanağı verdiği belirtilmiş olduğunu, Sigortalı aracın içinde 10 yolcu bulunan bir minibüs olduğunu, yolcuların en büyüğü 1955 en küçüğü ise 2017 doğumlu olduğunu, kazada sakat kalan ... da 2009 doğumlu ve davalının torunu olduğunu, Sigortalı araç sürücüsü bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere 14-15 saat içinde aralıksız olarak 12,5 saat araç kullanmış olduğunu, kazanın meydana geldiği yerde hiçbir fren izinin olmaması ve sigortalının olayı hatırlamadığına ilişkin kanaatten de anlaşıldığı üzere sigortalı araç sürücüsü direksiyon başında uyuyakalmış olduğunu, bu kapsamda Yargıtay kararlarının ve HGK'nın 10.12.2003 gün 2003/11-756-743 sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, dava konusu kazada da sigortalı araç sürücüsünün direksiyon başında uyuyakalması bağışlanması kesinlikle olanaksız bir irade eksikliği olduğunu, Yargıtay kararlarındaki en ilkel dikkat ve özenden kasıt, yaklaşık 12,5 saat aralıksız araç kullanmasına rağmen davalı sigortalının uyuyup dinlenmemesi olduğunu, kaldı ki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere direksiyon başında uyuyakaldığı için öndeki araca çarpmamak için fren yapmamış sağa ya da sola kaçmak gibi hiçbir tedbir almamış ve direkt çarpmış olduğunu, dava konusu kazada ihmalden bahsetmenin mümkün olmadığını, sigortalı araç sürücüsü, kazanın meydana gelmesini istemese de ,kazanın meydana geldiği 04.40 sıralarında halen uyumamış ve bu halde araç kullanmak suretiyle bu sonucun meydana gelmesi ihtimalini göze almış demek olduğunu, Sigortalı davalının uykusuz ve yorgun olarak araç kullanmaya devam etmesi sonucunda direksiyon başında uyuyakalarak kaza yapabileceğini öngördüğü ve bunu öngörmesine rağmen araç kullanmaya devam ettiği için bu sonucun meydana geldiği anlaşıldığından olayda dolaylı ya da ihmali kasıt vardır ve sigortalının kusuru ağır kusur niteliği taşımakta olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B4 a bendi ile "Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise" sigortacının sigortalıya rücu hakkı düzenlenmiş olup, dava konusu olayda da sigortalının ağır kusuru mevcut olup, davacı şirket tarafından ödenen tazminatların sigortalıya rücu edilmesi zorunluluğu doğmuş olduğunu, bu sebeplerle davalının icra takibine itirazı haksız ve yersiz olduğunu, davalının takibe itirazı üzerine arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davaya konu kazaya karışan ve davalı nezdinde ZMMS poliçesiyle sigortalı 41 U 7321 plakalı aracın ticari minibüs olduğu, aracın niteliği ve yolcu taşıma faaliyeti amacıyla kullanıldığı gözetildiğinde aracın hususi araç olarak kabul edilemeyeceğini ve bu sebeple yürürlükte bulunan; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade ettiği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade ettiği belirtilmiş olup, somut olayda yolcu taşıma faaliyetinde kullanılan minibüsün mesleki amaçla kullanılan bir araç olduğu dikkate alındığında davalı tüketici olarak kabul edilemeyeceğinden taraflar arasındaki ilişkinin sigorta poliçesinden ve sigorta ile ilgili yasal düzenlemelerden kaynaklandığından her iki taraf için de ticari nitelik taşımakla görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olması sebebiyle işbu davanın mahkemede açılması zorunluluğu doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun itirazlarının iptaline,108.692,54TL , %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça haksız ve yersiz olarak açılan davayı kabul etmediklerini, açılan davaya karşı yetki ve zamanaşımı itirazımız bulunmakta olduğunu, davalıya karşı davacı tarafça Kayseri İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyası ile haksız ve yersiz olarak icra takibine geçilmiş olduğunu, evvela, davacının ilamsız icra yoluna gitmesi usule aykırı iken, davalının davacı tarafa borcu da bulunmamakta olduğunu, iş bu nedenlerle, davalının icra takibine itirazı haklı olduğunu, davacı tarafça, dava dilekçesinde iddia edilen tüm hususlar gerçek dışı olduğunu, rücu şartları oluşmadığını, rücu şartları oluşmadığından ve illiyet bağı bulunmadığından haksız talepleri kabul etmek mümkün olmadığını, rücu şartları belirli olup davalının ehliyetli olduğunu, araç sigortalı olduğunu, davalının alkollü olmadığını, davalının ağır kusuru ya da kasti bir hareketi de bulunmamakta olduğunu, davacı tarafça, soyut iddialarda bulunmuş olduğunu, davalının ağır kusurlu olduğu iddia edilmiş, bu iddiaya yine soyut dayanaklar gösterilmiş olduğunu, davalının uzun saat, 12,5 saatten fazla araç kullandığı iddia edilmiş olup davacı tarafın bu kanıya nasıl vardığının anlaşılamadığını, hangi veriye dayanarak bu hesabı yaptığını, davalının aralıksız araç kullandığı iddia edilmiş olduğunu, davalının böyle bir sürede ve de aralıksız araç kullanımı söz konusu olmadığını, davalının araç kullanım süresi ve durumunu tanıklar ile ispat edilecek olduğunu, davalının ağır kusuru söz konusu olmadığını, davalının gereken özeni ve dikkati gösterdiği halde iş bu kaza meydana gelmiş olduğunu, davalının dikkatsizliği ve ya özensizliği söz konusu olmadığını, meydana gelen kaza müvekkilin iradesi dışında dış etkenler nedeniyle meydana gelmiş olduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olacak ise haksız ve yersiz açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, icra takibine haklı olarak itiraz edildiğinden, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek, haksız takip nedeniyle davacının %20 tazminata hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü.... Sayılı dosyası nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ... Türk Sigorta Şirketi olduğu, borçlunun ... olduğu, takibin toplam 108.692,54 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine, Bünyan C.Başsavcılığına, Tutak Mal Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği ilgili evrakların dosyaya eklenmiş olduğu görülmüştür.
Talimat yoluyla alınan tanık ... 13/09/2023 tarihli tanık beyanında; " Davalı ...'ın komşusu olması nedeniyle tanıdığını, yoluculukta yanında olduğunu, Ağrı'dan Kayseri gittiklerini, aracı yola çıktıkları andan itibaren ...'ın kullandığını, araçta başka bir şoför olmadığını, 4 kere mola verdiklerini, Erzurum, Erzincan ve Sivas'ta birde Kayseri'ye yakın bir tesiste mola verdiklerini, ancak kaza anında kendisinin uyuduğu için nasıl olduğunu bilmediğini, uyandığında kendisini hastanede bulduğunu, o gün yola 12-13 arası çıktıklarını, kaza sabaha karşı olduğunu ancak saatin kaçta olduğunu tam olarak hatırlamadığını uyuduğunu, gözünü açtığında hastanede olduğunu" şeklinde beyanının alınmış olduğu görülmüştür.
Davalı ... 25/10/2023 tarihli tanık beyanında; "Davalı kız kardeşinin çocuğu olduğunu, bu yüzden kendisini tanıdığını, 11/08/2022 tarihinde Ağrı Tutaktan Kayseri'ye gelmek için yola çıktığını, bindikleri transit araç olduğunu, önce tekerlerinin patladığını, Horosan'da durduklarını, yaklaşık durduklarında 2,5 saatlik bir yol gittiklerini, yaklaşık 4,5 saat yol gittikten sonra, Erzurum-Erzincan arasında bir dinlenme tesisinde dinlendiklerini, yaklaşık 5 saat daha gittikten sonra Sivas'ta yeniden durduklarını, durdukları zaman sürücü yaklaşık 1-1,5 saat kadar uyuduğunu, yola çıktıktan sonra Kayseri'ye 20 km kala kaza olduğunu, kaza olduğu esnada uyuduğunu, kazanın nasıl olduğunu görmediğini, sürücünün yorgunluğuna dair bir gözleminin olmadığını, ilk Ağır Tutaktan yola çıktıklarında öğlen 15:30 civarı olduğunu, sabah 05:40 civarında kaza meydana geldiğini, yolda gözlemlediği kadarıyla herhangi bir tamirat vb. Sorunun olmadığını, " şeklinde beyanının alınmış olduğu görülmüştür.
Davalı tanığı... 25/10/2023 tarihli tanık beyanında ; " davalıyı uzaktan akrabaları olması nedeni ile tanıdığını kazanın olduğu 11/08/2020 tarihinde öğlen saat 16:00 gibi yola çıktıklarını, ilk yola çıktıklarını, yaklaşık 5 saat gittikten sonra Erzurum Horosan'da tekerlerinin patlaması nedeniyle durduklarını daha sonra yollarına devam edip, Erzincan Tercan'da mola verdiklerini, sonra yolculuklarına devam edip Sivas'ta çay molası verdiklerini, sürücü molalarda herhangi uyku arası vermediğini, sürekli aracı sürdüğünü, uzun süre araç sürmekten kaynaklı sürücünün belli bir yorgunluğunun olduğunu, kaza esnasında uyuduğunu, Kayseri Sivas arasında kaza olduğunu hatırladığı kadarıyla 04:40 idi, kazada kimin kusurlu olduğuna dair bilgi sahibi olmadığını, yolculuk boyunca aracı hep aynı kişi kullandığını," şeklinde beyanının alınmış olduğu görülmüştür.
Davalı tanığı ... 25/10/2023 tarihli tanık beyanında; "Davalıyı uzaktan akrabası olması nedeniyle tanıdığını, Kaza tarihinde saat öğleden sonra 4 gibi yola çıktıklarını, araç ile nerelerde durduklarını bilmediğini, hatırladığım kadarıyla 3 defa araç ile mola verdiklerini, bayanlar ayrı yerde oldukları için sürücü dinlenmiş ise de haberinin olmadığını, kaza esnasında uyuduğunu kazanın olmasında sürücünün yorgunluğundan kaynaklı bir etki olup olmadığını bilmediğini, sürücünün genel durumu hakkında bir bilgisinin olmadığını" şeklinde beyanını alınmış olduğu görülmüştür.
Davalı tanığı ... 25/10/2023 tarihli tanık beyanında; " davalıyı uzaktan akrabası olması nedeniyle tanıdığını, yolculuk esnasında 3 defa mola verdiklerini, sürücü oturup dinlenmediğini ancak uyuduğuna şahit olmadığını, arka tarafta olduğu için sürücünün genel durumu hakkında bilgi sahibi olmadığını, kaza esnasında uyukladığı için kaza nasıl oldu pek hatırlamadığını, yola çıktıkları saati tam olarak hatırlamadığını" şeklinde beyanının alınmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 30/03/2023 havale tarihli raporda özetle: "Heyetimizde yapılan değerlendirmede sigortalı sürücünün meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu, ancak ağır kusurlu olmadığı değerlendirilmşitir. Sayın Mahkeme sigortalı sürücünün ağır kusurlu olduğu ve üçüncü kişiye ödenen tazminattan dolayı sorumlu olduğu kanaatinde olur ise sigorta şirketi tarafından hak sahibi üçüncü kişiye ödenen sürekli iş göremezlik tazminatının (70.000,00 TL) gerçek zararın (114,564,54 TL) altında ve davacı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 410.000,00 TL) kapsamında kaldığı, yine ... plakalı araçta meydana gelen hasarın (10.300,00 TL) gerçek hasarı/zararı (10.300,00 TL) aşmadığı ve kaza tarihinde geçerli poliçe limitleri (41.000,00 TL) kapsamında kaldığı, icra dosyasyında talep edilen işlemiş faiz miktarının talep edilebilecek olan faiz miktarını aşmadığı" sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 06/05/2024 havale tarihli ek raporda özetle; "Kök raporumuzda, ... plakalı minibüs sürücüsü ...'ın ihlal ettiği kurallar tespit edilmiş olup yapılan tespitler maddi gerçeklere uygundur, Heyetimizce, ... plakalı minibüs sürücüsü ...'ın meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu ancak, ağır kusurlu olmadığı, iddia edildiği üzere sürücünün yorgun ve uykusuz bir halde araç kullandığı kabul edilse dahi, bu halin tam bir aldırmazlık hali, bağışlanması kesinlikle olanaksız bir irade eksikliği niteliğinde olmadığı, bu durumun kasta yakın ağır kusur olarak nitelendirilemeyeceğinin değerlendirildiği " sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 13/09/2024 havale tarihli raporda özetle: "Davalı sürücü ...'ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Sürücü ...'un kusursuz olduğu," sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça, davacı sigorta şirketince ... poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılmış olan ... plakalı aracın sigortalı davalı ...’ın sevk ve idaresinde iken 11/08/2020 tarihinde ... plakalı araca arkadan çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiği ve ayrıca kendi aracı içindeki yolcu ... sakat kalmasına sebebiyet verdiği ve bu kazada davalının uzun süre mola vermeden aracı kullanarak araç kullanma süresini ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğu ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B4 a bendi kapsamında davacı şirketin kazadan kaynaklı yapmış olduğu ödemelerden davalının ağır kusurundan kaynaklı sorumlu olduğu belirtilerek davalı hakkında rücu ödemesi nedeni ile takip başlatılmış ise de, delillerin toplanmasından sonra davacının takip nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti için bilirkişi heyetinden 30/03/2023 tarihli rapor ile rapora itiraz edilmesi üzerine 06/05/2024 tarihli ek rapor alınmış olup raporlarda davalının kazada asli kusurunun olması ile birlikte ağır kusurunun olmadığının tespit edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında dinlenen tüm tanıkların birbirlerinin beyanını teyit edecek şekilde davalının yolculuk esnasında yeterince dinlenmeden ve ara vermeden aracı kullandığı konusunda beyanda bulunmamaları ve yine Adli Tıp Kurumunun da davalının kazada ağır kusurlu olduğu yönünde tespitinin bulunmaması hep birlikte dikkate alınarak davacının davalıya yapmış olduğu ödemenin rücusu kapsamında davalının ağır kusurlu olduğunun kesin deliller ile ispat edilemediği görülmüş ve böylece, DAVANIN REDDİNE, Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine,
3-Alınması gereken 427,60 TL maktu harcın davacıdan dava başında alınan 1.312,74 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 885,14‬ TL'nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan 297‬,00 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. uyarınca 30.000,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 800,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE'YE GELİR KAYDINA,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/11/2024

Katip
¸E-imzalıdır

Hakim
¸E-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu