T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Kasko Sözleşmesi Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/11/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kasko Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ... plakalı araç şirket yetkilisi ... tarafından kullanılırken 10/11/2021 tarihinde Kayseri Acıbadem Hastanesi önünde trafik kazasına karıştığını, kaza sonrası müvekkiline ait aracın çekici ile Mercedes servisine götürüldüğünü, aracın tamiri ve ortaya çıkacak bedelin ödenmesi için de sigorta şirketi ile irtibata geçildiğini, ancak davalı sigorta şirketinin tamamen varsayımsal bir şekilde "şirket yetkilisi ve kaza anındaki şoför olan ...'ın yasal sınır üzerinde alkollü olduğu" gerekçesiyle hasarın tazmini talebini reddettiğini, ancak müvekkilinin alkollü olmadığını, kazanın oluş nedenine bakıldığında kazanın alkollü araç sürmeden kaynaklanmadığının açık olduğunu, kazada müvekkili şirket yetkilisi ...'ın ikinci derece kusurlu bulunduğunu, karşı taraf sürücüsünün ise asli kusurlu olarak değerlendirildiğini bildirerek araçta meydana gelen hasara karşılık şimdilik 100.000,00-TL'nin sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle şartları oluşmadan belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddi gerektiğini, aracın 10/11/2021 tarihinde kazaya karıştığını, yetkili serviste yapılan ödemeleri gösterir faturaların tarihinin ise 14/04/2022 olduğunu, bu nedenle davanın ayrıca zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, bunun yanı sıra araç sürücüsü olduğu belirtilen ...'ın kaza tarihinde alkol testi yapıldığını, rapora göre, kandaki alkol oranının 0.101 promil olarak tespit edildiğini ve bu tespit nedeniyle sürücünün kaza sırasında yasal sınır üzerinde alkollü olduğunun anlaşıldığını, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün yasal sınırın üzerinde alkollü iken araç kullanmış olduğunu, ayrıca olay yerini terk ettiğinin sabit olduğunu, ayrıca talep edilen faizin de hukuka aykırı olduğunu bildirirek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliği'ne müzekkere yazılarak ... plakalı aracın trafik kaydı celbedilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak sigorta poliçesi ile hasar dosyasının bir sureti celbedilmiştir.
İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne müzekkere yazılarak kan tahliline ilişkin olarak kandaki alkol oranının ne olduğu araştırılmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nden davaya konu 10/11/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle kusur oranları, araçta oluşan zararın ne olduğu hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş olup, 21/06/2023 tarihli adli tıp raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nin 21/06/2023 tarihli raporunda; Sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobili ile geldiği olay yeri kavşakta sola dönüşe geçmeden önce karşı istikametten yaklaşmakta olan otomobilin hız ve mesafesini dikkate alarak durması,düz seyreden otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken belirtilen bu hususa riayet etmediği,düz seyreden otomobilin seyir şeridini kapattığı kazada asli kusurludur. Davacı taraf sürücüsü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobili ile mahal şartlarına uygun hızda seyretmediği,geldiği olay yeri kavşakta dönüşe geçen araç nedeniyle etkin fren tedbiri almadığı kazada tali kusurludur. Bu durumda sürücü ...'un %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü ...'ın %25(yüzde yirmi beş ) oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olup, 19.11.2021 tarihli Bilişim Sigorta Ekspertizlik raporunda ... plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasarın işçilik dahil 267.262,47.-TL olduğu belirtilmiştir. 18.04.2022 tarihli e-faturada ... plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasarın işçilik ve KDV dahil 466.750,18.-TL ve aynı tarihli diğer faturada 4.900,07.-TL'lik hasar olduğu belirtilmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda; ... plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasarın e-faturalarda belirtildiği üzere (466.750,18.-TL+4.900,07.-TL) 471.650,25.-TL olduğu mütalaa edilmiş olup, ... plaka sayılı otomobilde meydana gelen toplam hasarın 471.650,25.-TL olduğu belirlenmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/4973 E. 2021/8805 sayılı emsal kararı doğrultusunda İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne talimat yazılarak, nörolog, sigorta hukukçusu ve makine mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden, Adli Tıp Kurum 5. İhtisas Kurumu'nun 27/12/2023 tarihli rapor içeriği gözetilerek ...'ın kaza saatinde 0,65-0,66 promil alkollü olduğunun kabulü halinde dosya kapsamına göre kazanın oluş şekli, kazanın meydana geldiği yer ve saat, karşı araç sürücüsünün davranış biçimi, yolun özellikleri veya hava şartları gibi dış etkenlerin kazadaki etkisi değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin (sürücünün alkollü olmaması halinde de kazanın gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığının) tespiti amacıyla rapor alınmasına karar verilmiş olup, 07/05/2024 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi ..., Sigorta hukukçusu ... ve Nöroloji uzmanı bilirkişi...'nın 07/05/2024 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü ...'ın alkollü olmaması halinde kazanın kusur yönünden değerlendirilmesinde; dava dışı ...'in maliki olduğu ... plakalı araç sürücüsü ...'ün kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu, davacı... Yapı Endüstrisi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin maliki olduğu ... plakalı araç sürücüsü ...'ın kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurum 5. İhtisas Kurumu'nun 27/12/2023 tarihli rapor içeriğinde ...'ın kaza saatinde 0,65-0,66 promil alkollü olduğu belirtilse de, ...'ın kaza anındaki promil değerinin 0,775-0,955 arasında olması beklenir. Eldeki verilere göre kaza anında ...'ın kanındaki alkol miktarı 1 promilin yani 100 mg'nin altında olup, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas kurulu raporları 31-100 mg arasında alkol düzeyine sahip sürücüler için sadece alkol düzeyinden hareketle güvenli sürüş yeteneğinin bozulup bozulmadığının tespit edilemeyeceğ, ...'ın meydana gelen kazada %50 oranında kusurlu olduğu ve ayrıca kaza tespit tutanağından, kaza olduğu sırada havanın yağmurlu ve yolun ıslak olduğunun anlaşıldığı, bu veriler ile kazanın münhasıran alkol etkisinde gerçekleşmediği kanaatine varıldığı, Davalı Anadolu Sigorta'nın, ... plakalı araç için <1091362421> nolu 03/03/2021-03/03/2022 tarihleri arasında geçerli tanzim ettiği, bu halde kaza/hasar günü olan 10/11/2021 itibarı ile Davalı Anadolu Sigorta tarafından tanzim olunan <1091362421> nolu < Birleşik Kasko Sözleşme Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko”> nin ... plakalı araç için sigorta örtüsü sağladığı, <7.2> ve <7.3> maddesinde yer aldığı üzere; Kasko Sigorta Genel Şartları> A.5 maddesi kapsamında davacının maliki olduğu ... plakalı araç sürücüsü dava dışı ...'ın olay yerini terk sebebinin A.5. maddesinin ilgili hükümlerini bertaraf amacı ile hareket etmediği kanaatine varıldığı, ancak takdirinin mahkemede olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekilince 16/09/2024 tarihli talep artırım dilekçesi verilerek, dava değerini toplam 471.640,25-TL'ye yükselttiği ve eksik harcı ikmal ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Somut uyuşmazlıkta davacı şirkete ait ... plakalı araç davalı sigorta şirketi nezdinde 03/03/2021-03/03/2022 tarihleri arasında Genişletilmiş Kasko poliçesi ile sigortalanmış olup davacıya ait ... plakalı araç, şirket yetkilisi ... tarafından kullanılırken 10/11/2021 tarihinde trafik kazasına karışarak hasar görmüştür. Davacı taraf aracın hasarının giderilmesi için davalı tarafa başvuru yapmasına rağmen davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek araçta meydana gelen hasara karşılık şimdilik 100.000,00-TL'nin sigorta şirketi tarafından temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle eldeki davayı açtığı görülmektedir.
Davalı şirket ise ... plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini ve kaza esnasında alkollü olduğunu ileri sürerek zararın teminat dışında kaldığını savunduğu görülmektedir.
Kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, araç tamirine ilişkin belgeler celp edildikten sonra Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'ndan alınan 21/06/2023 tarihli raporda; dava dışı sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobili ile geldiği olay yeri kavşakta sola dönüşe geçmeden önce karşı istikametten yaklaşmakta olan otomobilin hız ve mesafesini dikkate alarak durması, düz seyreden otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken belirtilen bu hususa riayet etmediği, düz seyreden otomobilin seyir şeridini kapattığı kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete ait ... plaka sayılı otomobil sürücüsü ...'ın mahal şartlarına uygun hızda seyretmediği, geldiği olay yeri kavşakta dönüşe geçen araç nedeniyle etkin fren tedbiri almadığı kazada %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, ayrıca ... plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasarın(466.750,18-TL+4.900,07-TL) 471.650,25-TL olduğu belirtilmiş olup
sözkonusu tespit olayla uyumlu bulunmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki davalı sigorta şirketinin hasarın teminat dışı kaldığı yönündeki iddiası yönünden ispat yükü TTK'nın 1409/2. maddesi hükmü uyarınca, sigortacıya düşmektedir.
Olay tarihinde geçerli olan Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5.10. maddesinde, "zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere; bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma" denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, 10/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aynı gün saat 09:55 saatinde Kayseri-İstanbul uçağına yetişmek için kaza yerinden ayrıldığı, İstanbul'a vardığında davalı şirketin alkol tespit talep etmesi nedeniyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne başvurarak alkol muayenesi yaptırdığı, davacının dosya kapsamına sunmuş olduğu biletlerden aynı gün İstanbul-Almanya uçuşunda bulunduğu, bu nedenle davacının olay yerinden ayrılmasının haklı bir sebebe dayandığı anlaşılmaktadır.
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü Türk Ticaret Kanunu'nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiği benimsenmektedir. (YHGK 23/10/2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7/4/2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2/3/2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14/12/2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).
İstanbul ATK 5. İhtisas Kurulu'nun 27/12/2023 tarihli raporunda, davacı şirkete ait aracı kullanan ...'ın Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne saat 13:23'te kan verdiği, bu saat itibariyle <10,1 mg/dl etanol saptandığı, saptanan etanol düzeyi ölçüm yapılan cihazın saptayabildiği alt sınırın altında kaldığından kişinin kan alım anı itibariyle alkolsüz olduğu, bu durumun ilk ölçüm ile kan numunesi alımı arasındaki sürenin herhangi bir anına kadar geçen zaman dilimi içerisinde vücuttan atılarak sıfır düzeyine inebilecek alkolden mi, ...'ın ilk ölçüm anında da alkolsüz olmasından mı kaynaklandığının mevcut verilerle ayırt edilemediği, sıfır değerinden hareketle geriye dönük hesaplama yapılamayacağı belirtilmiştir. Davacı şirkete ait araç sürücüsünün olay anında alkollü olduğunun kabulü halinde dahi zararın teminat dışında kalabilmesi için kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmesi gerektiğinden emsal nitelikteki Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/4973 E. 2021/8805 sayılı kararı doğrultusunda İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne talimat yazılarak, HMK’nın 266-268 maddeleri uyarınca dosyanın kül halinde nörolog, sigorta hukukçusu ve makine mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitine yönelik rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, 07/05/2024 tarihli heyet raporunda kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmediği belirlenmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 29/07/2023 – 2023.E.305831
14/02/2024 – K-2024/77237 sayılı Uyuşmazlık Hakem kararı doğrultusunda davaya konu olayda yaralanan dava dışı ...'e ödeme yapıldığı ileri sürümüş olup, kasko poliçesi incelendiğinde davalı şirketin hasarın tamamından sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Dava dilekçesi ekinde yer alan e-mail içeriklerine göre davacının ödeme talebi sigorta şirketi tarafından 22/12/2021 tarihinde reddedildiğinden temerrüt tarihinin 22/12/2021 olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan, davacı taraf dava dilekçesinde, temerrüt faizi olarak avans faiz talep etmiş olup; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK'da düzenlenen sigorta sözleşmesine dayandığı dikkate alınarak avans faiz talebi yerinde görülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2015/11212 E. 2018/8713K. Sayılı ilamı da aynı yöndedir.) Netice itibariyle davacı vekilinin 16/09/2024 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek 471.640,25-TL'ye yükselttiği dikkate alınarak yukarıda yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda 471.640,25-TL'nin 22/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KABULÜ ile, 471.640,25-TL'nin 22/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 32.217,75-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan alınan 1.707,75-TL peşin harcın ve 6.346,69-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 24.163,31-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL başvurma harcı, 1.707,75-TL peşin harç ve 6.346,69-TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan; 1.140,80-TL tebligat ve posta gideri, 7.500,00-TL bilirkişi ücretleri ile 5.179,50-TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 13.820,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 74.746,04-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-HMK'nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/11/2024
Katip
¸E-imzalıdır
Hakim
¸E-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!