WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 4. CEZA DAIRESI (KYB)

4. Ceza Dairesi         2022/15694 E.  ,  2022/25787 K.DAHA ÖNCE KESINLEŞEN HÜKÜM BULUNMASI NEDNIYLE SANIĞIN IKINCI KEZ CEZALANDIRILMASI HÜKMÜ HUKUKEN GEÇERLI OLMAMASI SEBEBIYLE KANUN YARARINA BOZMAYA KONU EDILMEMESITÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) TEHDİT
"İçtihat Metni"Hakaret ve tehdit suçlarından sanık N. K. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 125/4, 106/1-1. cümle, 62, 50 ve 52. maddeleri uyarınca 1.740,00 TL ve 3.000,00 TL adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/01/2012 tarihli ve 2010/741 esas, 2012/71 sayılı kararının, tehdit suçu yönünden Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 02/03/2016 tarihli ve 2013/39112 esas, 2016/3638 karar sayılı ilâmı hakaret suçundan kurulan hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle reddine karar verilmesi, tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ise bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, tehdit suçunun 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklikler uyarınca uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin sağlanması için kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2016 tarihli ve 2016/405 esas, 2016/233 sayılı kararını müteakip, uzlaşma sağlanamaması nedeniyle sanığın tehdit ve hakaret suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 106/1-1. cümle, 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası ve 3.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2021 tarihli ve 2017/724 esas, 2021/1483 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10/11/2022 gün ve 2022/126970 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında;"Dosya kapsamına göre, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2010 tarihli ve 2010/4983 esas sayılı iddianamesi ile sanık N. K. hakkında müşteki A. B. S. yönelik 11/02/2010 tarihinde gerçekleştirdiği eylemleri nedeniyle hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/01/2012 tarihli ve 2010/741 esas, 2012/71 sayılı kararı ile sanığın müştekiye yönelik hakaret ve tehdit suçlarından 1.740,00 Türk lirası ve 3.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın temyiz incelemesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 02/03/2016 tarihli ve 2013/39112 esas, 2016/3638 sayılı kararı ile tehdit suçu yönünden eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verildiği, hakaret suçundan alınan adli para cezasının kesin olması nedeniyle temyiz incelemesine konu edilmediği, hakaret suçuna ilişkin hükmün 26/01/2012 tarihinde kesinleştiği, bozma üzerine İstanbul Anadolu 70. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/2016 tarihli ve 2016/405 esas, 2016/233 sayılı kararı ile tehdit suçu bakımından 6763 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi nedeniyle dosyanın uzlaştırma işlemleri yapılması amacıyla uzlaştırma bürosuna gönderilmek üzere kamu davasının durmasına karar verilmesi akabinde, uzlaşma sağlanamaması nedeniyle, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2021 tarihli ve 2021/724 esas, 2021/1483 sayılı kararı ile sanık Nurgül'ün müştekiye yönelik eylemleri nedeniyle hakaret ve tehdit suçlarından 1.500,00 Türk lirası ve 3.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla,
 
Evvelce aynı olay ve fiil nedeniyle sanık hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunduğu gözetilmeden, sanığın müştekiye yönelik hakaret suçundan, tekrar yargılama yapılarak ikinci kez cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme:İnceleme konusu somut olayda, sanık N. K. hakkında hakaret suçundan açılan kamu davası sonucunda, Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/01/2012 tarihli ve 2010/741 esas, 2012/71 sayılı kararıyla 1.740,00 TL adli para cezası verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02/03/2016 tarihli ve 2013/39112 esas, 2016/3638 esas sayılı kararıyla hakaret suçundan kurulan hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz talebinin reddedildiği ve hükmün kesinleştiği gözetilmeden, dosya yeniden ele alınıp sanığın hakaret suçundan 1.500,00 TL adli para cezasıyla ikince kez cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, daha önce kesinleşen hüküm bulunması nedeniyle sanığın cezalandırılmasına dair anılan hükmün hukuken bir geçerliliği bulunmamaktadır. Hukuki değerden yoksun bulunan kararın, kesinleşerek hukuk dünyasında sonuç doğurması söz konusu olmayıp, koşulları gerçekleşmediğinden kanun yararına bozma incelemesi sonucu Yargıtay tarafından bozulmasının da mümkün olmadığı ve hükmün hukuki değerden yoksun olduğunun tespitiyle yetinilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir.Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, Sanık hakkında hakaret suçuna ilişkin İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/11/2021 tarihli ve 2017/724 esas, 2021/1483 sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek, CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 20/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu