3. Ceza Dairesi 2021/21818 E. , 2022/3202 K.YETERLI ŞÜPHE OLUŞTURAN DELILLERIN YANINA ÇIKARILAN YAKALAMA KARARININ MAKUL SÜRE GEÇTIKTEN DÜZENLENEN IDDANAMENIN IADE EDILMESININ HUKUKA AYKIRI OLDUĞU...CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK)
"İçtihat Metni"TÜRK MİLLETİ ADINA Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2021/21818 Karar No : 2022/3202Tebliğname No : KYB - 2021/132775 I- TALEP: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2021 tarih ve 2021/132775 sayılı yazısı ile Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli A. N. Y. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Niksar Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/07/2021 tarihli ve 2019/2230 soruşturma, 2021/423 esas, 2021/420 sayılı iddianamenin iadesine dair Niksar Asliye Ceza Mahkemesinin 16/07/2021 tarihli ve 2021/395 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/08/2021 tarihli ve 2021/572 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31/10/2016 tarihli ve 2016/15416 esas, 2016/16813 karar sayılı ilâmında, "... 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasında belirtilen madde açısından bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Hukukunun temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmasıdır. İddianamede belirtilen suç vasfı değerlendirildiğinde, suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı ve uzlaşma ile önödeme hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, dosya kapsamında müşteki beyanlarını doğrular nitelikte iki tanığın ifadesine yer verildiği, bu kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır. Şüphelinin ifadesi veya savunması dosya içerisindeki bu deliller karşısında suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği de taşımamaktadır. Dolayısıyla şüphelinin ifadesinin alınmasında bu fıkra açısından da bir zorunluluk bulunmamaktadır. Sonuç olarak, şüphelinin ifadesinin alınmaması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu hususun ikmali amacıyla yapıldığı anlaşılan iddianamenin iadesi ve bu karara yapılan itiraz üzerine verilen kabul kararı yerinde görülmekle, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklandığı üzere,
Niksar Asliye Ceza Mahkemesince, şüphelinin ifadesinin alınmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gözetilerek, şüphelinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı, 24/10/2019 tarihinde şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verildiği ve iddianamenin iade sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/10/2021 gün ve 94660652-105-60-18635-2021-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak, Dairemize gönderilmiştir. II- OLAY; Tokat İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, sosyal paylaşım sitelerinden Cumhurbaşkanı ve diğer devlet büyüklerine hakaret, terör örgütlerinin faaliyetlerini veya darbe girişimini övücü, destekleyici beyanatlar, yorumlar ve paylaşımları engellemeye yönelik yürütülen faaliyetler kapsamında, 13.03.2017 tarihli araştırma raporu ile N. Y. adı ile url adresi tespit edilen, facebook adlı sosyal medya sitesinde bulunan hesaptan Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine hakaret içerir paylaşımlarda bulunulduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda araştırma raporunda yer alan, 13.03.2017 tarihi itibari ile tespitleri yapılan paylaşımları içerisinde iddianameye konu olan paylaşımlarda, özetle; - "Her gün dahada çirkinleşiyoruz yazık cooook yazık" yorumu ile Cumhurbaşkanın ve yabancı ülke devlet başkanının bir kare içerisinde yer aldığı, Cumhurbaşkanın konuşma yaptığı fotoğraf karesinin bulunduğu ve üzerinde "Tiyatro izlemeye devam Türkiye" yazısı bulunan, bir başka kullanıcı sayfasının, içeriğinde "Almanya ve Hollanda ile restleşme tamamen tiyatro, Neden mi? Tek Cümle de özetliyorum Yurt dışında seçim propagandası" yazısı bulunan görseli paylaştığı,- Bir başka kullanıcının gönderisi olan, "E.'ın eski yardımcısı gerçeği açıkladı cezaevi süreci düzmeceydi ABD ve İsrail sahte bir kahraman yarattı" şeklinde yazı ve Cumhurbaşkanın fotoğrafının bulunduğu, bir başka siteden alıntılanan ve E.'ın eski yardımcısından flash açıklamalar: Cezaevi süreci düzmeceydi!-Türk Milletinden yana tarafız" şeklinde ki görseli paylaştığı, - Bir başka kullanıcının gönderisi olan, içeriğinde "Biz Yahudiler Yahudi
olmayan birine asla üstün cesaret ödülü vermeyiz- Prof. A. Y." yazısı ve Cumhurbaşkanının resminin bulunduğu görseli, 12.03.2017 tarihinde paylaşıldığı görülmüştür. Araştırma raporunda yer alan ekran görüntüleri ve künye bilgilerinde; kullanıcının fotoğrafını profilinde paylaştığı, eşinin ad ve soyadı ile memleket bilgilerine yer verildiği görülmüştür. Rapora göre hesabında verdiği kişisel bilgilere istinaden polnet sisteminde yapılan sorgulama neticesinde, şüpheli N. Y.'ın kimlik ve nüfus bilgileri ile yurt dışı adresi tespit edilmiştir. 13.03.2017 tarihli kolluk fezlekesi ile gönderilen tahkikat evrakları Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/510 soruşturmasına kaydedilmiştir. Cumhuriyet savcısının 27.01.2018 tarihli talimatları uyarınca yapılan araştırmaya ilişkin tanzim olunan 09.02.2018 tarihli tutanakta; şüphelinin, Niksar ilçesinde olmadığı ve Almanya'da belirtilen adreste ikamet ettiği bildirilerek, gsm numarası tespit edilmiş ve temin edilemediğinden ifadesinin alınamadığı belirtilmiştir. Yine 22.04.2018 tarihli talimat kapsamında yapılan araştırmaya ilişkin 01.05.2018 tarihli tutanakta da şüphelinin ikamet adresine gidildiğinde Almanya'da yaşadığı ve uzun süredir ülkeye gelmediğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.06.2019 tarih, 2017/510 soruşturma, 2019/166 karar sayılı ayırma kararı ile, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli hakkında yürütülen evrakın, atılı suçun kovuşturma iznine tabi olması nedeni ile tefrik edilerek 2019/1368 soruşturma numarasına kayıt edilmesine karar verilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının 18.06.2019 tarih, 2019/1368 soruşturma ve 2019/48 sayılı fezlekesi ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, yukarıda da özetle belirtilen davaya konu, kullanıcısı olduğu sosyal medya hesabından yapılan üç paylaşıma istinaden yurt dışında ikamet ettiği belirtilen şüpheli hakkında, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan kovuşturma izni verilmesi istenilmiştir.Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.08.2019 tarihli, şüphelinin üç ayrı paylaşımının Cumhurbaşkanına hakaret eylemi kapsamında değerlendirilebileceğinden, TCK'nın 299/3 maddesi uyarınca hakkında kovuşturma izni verilmesine dair düşünceye, Bakan adına Bakan yardımcısı tarafından 07.08.2019 tarihinde olur verilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının, çağrı üzerine Başsavcılığa gelmediği, kendisine çağrı yapılamadığı, aramalara rağmen ulaşılamadığı belirtilen şüpheli hakkında, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan ifadesinin alınması ve alındıktan sonra da serbest bırakılmasına yönelik CMK'nın 98/1 maddesince yakalama emri düzenlenmesine ilişkin 24.10.2019 tarihli talebine istinaden, Niksar Sulh Ceza Hakimliğinin 24.10.2019 tarih, 2019/487 değişik iş sayılı kararı ile şüpheli hakkında, talebin kabulü ile atılı suçtan ifadesinin alınması ve alındıktan sonra da serbest bırakılmasına yönelik CMK'nın 98/1 maddesince yakalama emri çıkartılmasına karar verilmiştir. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 13.07.2021 tarih, 2019/2230 soruşturma, 2021/423 esas ve 2021/420 iddianame nolu iddianamesi ile sabıka kaydı bulunmayan, süreçte yakalama kararı çıkartılan ve infaz edilmediğinden ifadesi de alınamayan,
Almanya'da ikamet ettiği belirtilen şüphelinin, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan, TCK'nın 299/1-2, 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması, Niksar Asliye Ceza Mahkemesinden istenmiştir.UYAP sistemi detaylı evrak işlem kütüğü bilgilerine göre 13.07.2021 tarihinde elektronik olarak imzalanan iddianame aynı tarihte Başsavcıvekili tarafından okunmuştur. Mahkeme hakimince 14.07.2021 tarihinde havalesi yapılmıştır. İddianame anlatımda ise özetle; şüphelinin 13.03.2017 tarihinde Cumhurbaşkanının resminin bulunduğu, üzerinde "Tiyatro izlemeye devam Türkiye. Almanya ve Hollanda ile restleşme tamamen tiyatro" yazısı bulunan paylaşımı, üzerine "Her gün dahada çirkinleşiyoruz yazık cooook yazık", aynı tarihte, "E.'ın eski yardımcısı gerçeği açıkladı cezaevi süreci düzmeceydi ABD ve İsrail Sahte bir kahraman yarattı" şeklinde yazıyı ve Cumhurbaşkanının cezaevi penceresinden baktığı fotoğrafı, 12.03.2017 tarihinde, Prof. A. Y.dan alıntı olan üzerinde Cumhurbaşkanının resminin bulunduğu görseli ve "Biz yahudiler yahudi olmayan birine asla üstün cesaret ödülü vermeyiz" şeklindeki paylaşımlarla Cumhurbaşkanına Hakaret eyleminde bulunduğu, yurt dışında yaşaması nedeniyle savunmasının alınamadığı ve ifadesinin alınmasına yönelik yakalama emri düzenlendiği ancak bu tarihe kadar yakalanamadığı, kovuşturma izninin alındığı belirtilmiştir. Niksar Asliye Ceza Mahkemesi, 16.07.2021 tarih, 2021/395 iddianame değerlendirme nolu karar ile CMK'nın 174/1-b maddesi gereğince iddianamenin iadesine, itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir. İade gerekçesi kararda şöyle belirtilmiştir; "Soruşturma dosyasının incelenmesinde; iddianame içeriğinde şüpheli A. N. Y.'ın soruşturma aşamasında ifadesi alınmaksızın iddianamenin tanzim edildiği anlaşılmakla, suçun faili ve subutuna etki edeceği mutlak sayılan deliller toplanmaksızın düzenlenen iddianamenin CMK'nın 174/1-b maddesi uyarınca iadesine karar vermek gerekmiştir..." Cumhuriyet savcısı 16.07.2021 tarihli dilekçesi ile iade kararına yönelik mahkemesine itirazda bulunmuştur. İtiraz nedeni olarak özetle, aramalara rağmen bulunamayan şüpheli hakkında 24.10.2019 tarihinde yakalama kararı çıkartıldığı belirtilerek, şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasının iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken zorunlu unsurlar içerisinde yer almadığı ayrıca iade nedenleri arasında da bulunmadığı, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturması durumunda iddianame düzenlenmesinin zorunlu olduğu ve belirtilen iade nedeninin suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği taşımadığı, ayrıca suçun hukuki nitelendirmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, mahkemenin sunulan delillere göre ve yargılama sırasında ibraz edilecek delillerle birlikte değerlendirme yapmak sureti ile karar vermesi gerekeceği gözetilmeden iddianamenin iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.28.07.2021 tarihli karar ile itiraz yerinde görülmediğinden, CMK'nın 268. maddesince incelenmek üzere soruşturma dosyası, Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
Tokat 1.Ağır Ceza Mahkemesine sunulan bila tarihli mütalaasında Cumhuriyet savcısı, usul ve yasaya uygun olmayan iade kararının kaldırılmasını istemiştir.Tokat 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 18.08.2021 tarih, 2021/572 D.İş sayılı kararı ile Cumhuriyet savcısının iddianamenin iadesine dair yaptığı itirazın reddine, kesin olarak, oy birliği ile karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde özetle; iade kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmiştir. Niksar Cumhuriyet Başsavcılığının 19.08.2021 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.08.2021 tarih ve 2021/572 Değişik İş sayılı kesin kararının, özetle itiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve de mercii kararında herhangi bir gerekçeye yer verilmediğinden usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, kanun yararına bozulması ihbar ve görüşünde bulunulmuştur .Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.10.2021 tarih, 94660652- 105- 60-18635-2021-Kyb sayılı yazısı ile Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/08/2021 tarihli ve 2021/572 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir. Yapılan UYAP sorgulamasında, sosyal medya hesabında yapılan diğer paylaşımlara istinaden hakaret suçundan şüpheli hakkında Niksar Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/552 esas kayden kamu davasının açıldığı ve derdest olduğu görülmüştür.III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınamadığından hakkında yakalama kararı çıkartılan şüphelinin cezalandırılması istemi ile düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1-b maddesi gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME: Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:5271 sayılı CMK'nınKamu davasını açma göreviMadde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;a) Şüphelinin kimliği,b) Müdafii,c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,g) Şikâyetin yapıldığı tarih,h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,j) Suçun delilleri,k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,Gösterilir.(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.İddianamenin iadesiMadde 174 – (Değişik: 25/5/2005 - 5353/27 md.)(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,b) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,c) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,d) (Ek:17/10/2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka
bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hal” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (V. Ö., N. M. K., K. D., P. B., İ. T., Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı). Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli şüphe", şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir. Soruşturma aşamasında toplanan deliller sonucunda yeterli şüphenin oluşmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aşamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile kanun yolu aşamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanı sıra; iddianamenin iadesi müessesesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Fakat Anayasanın 38, 5271 sayılı CMK'nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında, bu olanağın çok geniş yorumlanmaması gerektiği CMK'nın 172/1 maddesinin doğal sonucudur. Şüphelinin savunmasının alınmasını zorunlu kılan açık bir hükme CMK’nın 170 ve 174. maddelerinde yer verilmemiş ise de bu durum her koşulda savunma alınmadan dava açılabileceği şeklinde de yorumlanmamalıdır. Ancak müsnet suçla ilgili olarak dava açmayı gerektiren yeterli şüphe oluşturacak somut delillerin ikame olunduğu ve fakat şüphelinin kaçması nedeni ile ifadesinin alınma imkanının bulunmadığı, hakkında çıkartılan yakalama emrinin üzerinden somut olaya özgü makul sürenin geçtiği anlaşılan durumlarda, özellikle "yargılamanın makul sürede tamamlanması" ilkesi kapsamında ikame olunan delillerin mahkemece de toplanmasını teminen iddianame düzenlenmesinin gerekebileceği de gözetilmelidir. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; açık kaynak araştırma raporu ile tespit ve incelemesi yapılan hesapta bulunan kişisel bilgilerden hareketle
yapılan sorgulama neticesinde kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile hesabın kullanıcısı olduğu ve atılı suça konu paylaşımları yaptığı değerlendirilen, profilinde fotoğraflarını ve kişisel bilgilerini paylaştığı, süreçte tanzim edilen tutanaklarda ve UYAP kayıtlarında da Almanya'da belirtilen adreste ikamet ettiğinin bildirildiği görülen, temin edilemediğinden ifadesi alınmak üzere atılı suçtan hakkında 24.10.2019 tarihinde çıkartılan yakalama kararı infaz edilemediğinden ifadesi alınamayan ve süreçte başkaca bir işleme de tevessül edilmeden, atılı suçtan cezalandırılması istemi ile hakkında 13.07.2021 tarihli iddianame düzenlenen şüphelinin, atılı suçu işlediğine yönelik yeterli şüphe oluştuğuna dair Cumhuriyet savcısınca yapılan değerlendirmede isabetsizlik bulunmamakla, hesaptan paylaşılan fotoğrafların, şahsa ait olup olmadığının da teyidi ve arkadaş listesinde bulunan kişilerin tespiti ile bilgilerine başvurulması veya "Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi" ve 6706 sayılı Kanun hükümleri kapsamında istinabesi sureti ile araştırma yapılmasının kovuşturma aşamasında da mümkün olması karşısında, yakalama emrinin ifası makul süre beklenildikten sonra müsnet suçun nitelik ve mahiyetine göre iddianame tanziminde hukuka aykırılık görülmediğinden, istemin kabulüne karar verilmiştir. V-SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.08.2021 tarih ve 2021/572 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde icrasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!