11. Ceza Dairesi 2022/48 E. , 2022/1315 K.7201 SAYILI YASANIN 21/2 MADDE UYGULAMASINDA HATAYA DÜŞÜLMESITÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) DOLANDIRICILIK
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.11.2021 tarih ve 2021/14746 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.12.2021 tarih ve KYB-2021/139408 sayılı ihbarname ile;Dolandırıcılık suçundan sanık T. K. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 43/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 11 ay hapis ve 10.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2014 tarihli ve 2013/226 esas, 2014/146 karar sayılı kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 02.11.2017 tarihli ve 2017/19905 esas, 2017/22249 karar sayılı ilamı ile 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 43/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 11 ay hapis ve 10.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2018 tarihli ve 2017/775 esas, 2018/459 karar sayılı kararının; "Dosya kapsamına göre, anılan Mahkemesince uzlaştırma işlemlerinin yapılması amacıyla dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi üzerine, uzlaştırmacı tarafından müştekinin uzlaşmayı kabul ettiğini bildirdiği, ancak sanığa 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesine göre gönderilen tebliğ sonucunda da sanığın dönüş yapmadığından bahisle taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına dair tutanak tanzim edilmiş ise de; Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/2503 esas, 2018/9186 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasında yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki açıklamalar ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olduğu birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkartılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği anlaşıldığından, öncelikle müştekinin bilinen en son adresine tebliğ yapılarak, tebliğin iade edilmesi halinde adres kayıt sistemindeki en son yerleşim yeri adresine tebliğ işleminin yapılması gerektiğinin anlaşıldığı,Uzlaştırmacı tarafından tanzim edilen rapor öncesinde, sanığın Mahkemesince alınan savunmasında o tarihte tutuklu ise de adresini "8087/7 Sok. No:34 D:4 Çiğli/İzmir" olarak bildirdiği, bozma sonrası yapılan uzlaştırma teklifi aşamasında sanığa yapılan tebligatın ''B. Mh. Sk. N0: /A K/İ" adresine 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ sonucuna göre sanığın dönüş yapmaması nedeniyle uzlaşma sağlanamadığına ilişkin rapor düzenlenmiş ise de; sanığın en son bildirdiği adresine tebliğ işlemlerinin yapılması gerektiği, anılan tebligatın "iade gelmesi halinde" ise adres kayıt sistemindeki en son yerleşim yeri adresi tespit edilerek tebliğ işleminin yapılması gerektiği, dosyada usulüne uygun bir tebligat bulunmadığı gözetilmeden, uzlaştırma işlemi usulüne uygun şekilde tamamlanmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi gereği görüşüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2018 tarihli, 2017/775 Esas ve 2018/459 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükümlü hakkındaki infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!