10. Ceza Dairesi 2021 E. , 17389 K.ZORUNLU HAGB 'NIN DENETIM SÜRESI IÇERISINDE DAVA AÇILMASI HALINDE DÜŞME KARARI VERILIR VE CBS'YE IHBAR EDILIR. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 7TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6545) Madde 85TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 31
"İçtihat Metni"Esas No : 2021/17389 Karar No : 2022/2848Tebliğname No : KYB - 2021/79442
TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLENYARGITAY KARARI
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık Ö. F. T. hakkındaki İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Şüpheli Ö. F. T. hakkında, 06/11/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2017 tarihli ve 2017/173356 soruşturma, 2017/2325 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanunun 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu, mercii ve süresinin gösterildiği, erteleme kararının 13/12/2017 tarihinde şüpheliye tebliğ edilerek tedbirin infazı için 14/05/2018 tarihinde İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,2- İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlanmadan önce şüphelinin 09/03/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2018 tarihli ve 2017/173356 soruşturma, 2018/25749 esas, 2018/18141 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,3- İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 26/11/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,4- Dosya arasında bulunan Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 01/06/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/526 sayılı kararının incelenmesinde;a-) Sanığın 21/03/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 12/06/2014 tarihli ve 2014/7649 esas sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 31/2. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, b-) Yapılan yargılama sonucunda Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 01/06/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/526 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. Maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 25/06/2015 tarihinde kesinleştiği,Anlaşılmıştır. ./..B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Ö. F. T.'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, sanığın evvelce 21/03/2014 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eyleminden dolayı Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 01/06/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/526 sayılı kararıyla mahkumiyetine ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 25/06/2015 tarihinde kesinleştiği, ancak denetim süresi içerisinde adı geçen sanığın incelemeye konu 06/11/2017 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle sanık hakkında İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın 06/11/2017 tarihindeki eyleminin 6545 sayılı Kanun'la değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamında verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde işlenmesinden dolayı ilk suçun ihlali niteliğinde olduğu ve ayrı bir yargılama konusu yapılamayacağı gözetilerek ikinci suçtan dolayı açılan kamu davasında ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, her iki suça ilişkin birlikte inceleme yapılarak delillerin değerlendirilmesi, ikinci suç bakımından mahkumiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiğinin tespiti halinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi:Sanık Ö. F. T.’ın 06/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan ./.. "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;Somut olayda, sanık hakkında daha önceden Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 01/06/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/526 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın 25/06/2015 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 06/11/2017 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle, TCK’nın 191/5. maddesindeki düzenleme gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması ve yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan;Sanığın 06/11/2017 tarihli eylemini, Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 25/06/2015 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği , kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği, bu halde sanığın 09/03/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun müstakil bir suç haline geldiği, 09/03/2018 tarihli eylem yönünden gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.D-) Karar:Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilerek Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesine ihbarda bulunulması ve müstakil bir suç haline gelen 09/03/2018 tarihli eylem yönünden gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli ve 2018/437 esas, 2018/645 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!