10. Ceza Dairesi 2022/10224 E. , 2023/4563 K.191/6. MADDEYE ESAS DAVADAKI EYLEMIN DAHA SONRA VERILECEK KAMU DAVASI AÇILMASININ ERTELENMESI KARARI IÇINDE ERIYECEĞI ZINCIRLEME VE TEŞDIT SEBEBI SAYILACAĞINDAN BAHISLE DÜŞME KARARI VERILECEĞI GEREKÇESIYLE VERILEN BOZMA ILAMI.CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) ADLÎ KONTROL
"İçtihat Metni"
İzmir 34.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.01.2017 tarihli ve 2016/679 Esas, 2017/85 Karar sayılı kararı ile, hükümlü hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçmeksizin 30.05.2017 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 15.05.2022 tarihli ve 2021/29657 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.06.2022 tarihli ve KYB-2022/74101 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.06.2022 tarihli ve KYB-2022/74101 sayılı kanun yararına bozma isteminin;" Şüpheli hakkında 19.06.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesi gereğince yürütülen soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11.08.2014 tarihli ve 2014/68679 soruşturma, 2014/386 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim süresi içerisinde aynı nev'iden suç işlemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında itiraz hakkı, süresi ve merciinin gösterilmemesi nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesince 20.10.2021 tarihli ve 2021/186 Esas, 2021/497 sayılı durma kararı verilmiş olduğu, inceleme konusu dosyadaki suç tarihinin ise durma kararı öncesi 06.05.2016 tarihi olduğu nazara alındığında, bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının geçerliliğinin ortadan kalkmış olduğu, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceğinden soruşturma dosyalarının birleştirilmesinin temini amacıyla durma kararı verilerek gereği için ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."i gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
A. Şüpheli hakkında, 06.05.2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 29.07.2016 tarihli ve 2016/65684 Soruşturma, 2016/24595 Esas, 2016/20308 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında daha önceden aynı nev'i suç nedeniyle İzmir 31.Asliye Ceza Mahkemesine 2016/211 Esas sayılı kamu davasının açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
B. İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.01.2017 tarihli ve 2016/679 Esas, 2017/85 Karar sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesinin 09.05.2017 tarihli ve 2017/669 Esas, 2017/778 Karar sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilerek 30.05.2017 tarihinde istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır. C. Dosya arasında bulunan İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/186 Esas, 2021/497 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde;1. Sanığın 19.06.2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 11.08.2014 tarihli ve 2014/68679 soruşturma, 2014/386 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 03.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği,2. Şüphelinin erteleme süresi içerisinde 01.01.2015 tarihinde yeniden aynı nitelikteki suçu işlemesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2015 tarihli ve 2014/68679 Soruşturma, 2015/8066 Esas, 2015/6698 sayılı iddianamesi ile İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, 3. İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2015 tarihli ve 2015/259 Esas, 2015/282 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı temyiz ettiği,
4. Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/8182 Esas, 2021/383 Karar sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmemesi, kararın tebliğinin usulsüz olması, basit yargılama usulü yönünden değerlendirilmesi zorunluluğu nedenleriyle hükmün bozulmasına karar verildiği,5. Bozma kararından sonra, İzmir 31.Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/186 Esas, 2021/497 Karar sayılı kararı ile, erteleme ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz yolunun gösterilmemesi nedeniyle, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına karar verildiği, durma kararının 28.10.2021 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği, 6. Durma kararından sonra; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2021 tarihli ve 2021/142882 soruşturma, 2021/5591 sayılı kararı ile, 19.06.2014 ve 01.01.2015 tarihli eylemlere ilişkin olarak yeni bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, Anlaşılmıştır.D. 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin ikinci fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, dördüncü fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin altıncı fıkrasında ise "Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez." hükmüne yer verilmiştir.5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında ise; "Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü yer almaktadır.Somut olayda, şüpheli hakkında 19.06.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yürütülen soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 11.08.2014 tarihli ve 2014/68679 soruşturma, 2014/386 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve sanık hakkında 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 01.01.2015 tarihinde yeniden aynı nev'iden suç işlediği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararında itiraz yolunun gösterilmemesi nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesince 20.10.2021 tarihli ve 2021/186 Esas, 2021/497 Karar sayılı durma kararının verilmiş olduğu, dolayısıyla inceleme konusu dosyada da 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca doğrudan kamu davası açılması şartının gerçekleşmediği, durma kararının kesinleşmesinden sonra, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2021 tarihli ve 2021/142882 soruşturma, 2021/5591 sayılı kararı ile, 19.06.2014 ve 01.01.2015 tarihli eylemlere ilişkin olarak yeni bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, inceleme konusu dosyadaki suç tarihinin 06.05.2016 olup 04.11.2021 tarihli erteleme kararından önce olduğu dikkate alındığında, bu durumda artık 06.05.2016 tarihli eylemin 04.11.2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının içinde eriyeceği, erteleme kararının kesinleşmesinden önce işlenen tüm eylemlerin tek suç olarak kabul edilmesi gerektiği, 06.05.2016 tarihli eylemin, ileride ihlal nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açılması halinde mahkemesince, cezanın belirlenmesinde alt sınırdan ayrılma hususunda takdir hakkının kullanılması ile teşdit sebebi yapılabileceği anlaşıldığından, kovuşturma şartının geçekleşmemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca "kamu davasının düşmesine" karar verilerek karardan bir örneğinin, bilgi için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/142882 sayılı soruşturma dosyasına gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,2. İzmir 34.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.01.2017 tarihli ve 2016/679 Esas, 2017/85 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2023 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!