WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021/5637 E.  ,  2021/10378 K.KADEK KARARININ USULE UYGUN TEBLIĞ EDILMEDIĞINDEN DEĞIŞIK GEREKÇE ILE BOZMA ILAMIDIR. ANCAK ILGINÇ KISIM, KADEK DENETIM SÜRESI IÇERISINDE IŞLENEN SUÇA ILIŞKIN AYRI BIR DEĞERLENDIRME YAPILAMAYACAĞI , IHLAL HALINDE KADEK KARARINA ESAS EYLEMIN DEĞERLENDIRILECEĞINE DEĞINILMIŞ OLMASIDIR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) GEÇİCİ NEDENLER, ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık M. A.Y. hakkındaki Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/03/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-)Konuyla İlgili Bilgiler:1-Şüpheli M. A. Y. hakkında, 23/06/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/22883 soruşturma, 2014/30 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilemediği, 30/09/2014 tarihinde infazı için Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,2-Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 16/01/2016 tarihi itibariyle denetimli serbestlik tedbirinin infaz edildiği,3-İnfaz işlemleri devam ederken şüphelinin 05/01/2016 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalandığı,4-Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 13/06/2016 tarihli, 2014/22883 soruşturma, 2016/6100 esas ve 2016/5037 sayılı iddianame ile, sanığın TCK’nın 191/4-b maddesi delaletiyle TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 kez cezalandırılması talebiyle Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,5-Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/12/2016 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı kararı ile, “sanığın 05/01/2016 tarihli eylemi nedeniyle TCK’ nın 191/1ve 62. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine,Her ne kadar sanık hakkında TCK'nın 191/1. maddesi gereğince 2 kez cezalandırılması talep edilmiş ise de; sanığın eyleminin tek bir suç oluşturduğu, diğer eyleminin önceki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini ihlal niteliğinde olduğu anlaşıldığından sanık hakkında ikinci kez aynı suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verildiği, kararın 20/02/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,6-Sanığın 2 yıllık denetim süresi içerisinde 31/03/2017 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine;
./..
7-Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı ek kararı ile, erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, sanığın karara itiraz ettiği, itirazı inceleyen mercii Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/01/2020 tarihli ve 2020/63 değişik iş sayılı kararı ile, kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,Anlaşılmıştır.B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli M. A. Y. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile gerek görülmesi halinde tedaviye tabi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2014 tarihli ve 2014/22883 soruşturma, 2014/30 sayılı kararını müteakip, erteleme süresi içinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalandığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Anılan kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlemesi sebebiyle yapılan ihbar üzerine, hapis cezasının aynen infazına ilişkin Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı ek kararının asıl hükmün bozulması halinde hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;Dosya kapsamına göre, sanığın 23/06/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yapılan soruşturma sonucunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/09/2014 tarihli kamu davasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmesini takiben, sanığın erteleme süresinde bu kez 05/01/2016 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğunun tespiti üzerine, söz konusu eylemin ihlal olarak kabul edilerek Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/06/2016 tarihli iddianame tanzim edildiği, Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçunu 05/01/2016 tarihinde işlediği anlaşıldığından bu tarihteki eylemi ile ilgili olarak TCK'nın 191/1.maddesi gereğince cezalandırılmasına, sanığın 23/06/2014 tarihindeki eylemi ilgili olarak da cezalandırılması talep edilmiş ise de; sanığın 23/06/2014 tarihindeki eylemi ile ilgili olarak hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uygulanmasına karar verilen denetimli serbestlik tedbirine uyduğu ve tedbir dosyasının 16/01/2016 tarihinde infazen kapatıldığı, 05/01/2016 tarihindeki eylemin bağımsız suç olmayıp hakkında daha önce verilen denetimli serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğu, sanığın tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçunu işlediği anlaşıldığından sanık hakkında aynı suçtan ikinci kez hüküm kurulmasına yer olmadığına" gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de; Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen iddianamenin 23/06/2014 tarihli ilk eyleme ilişkin olduğu, bu suça yönelik belirlenen tedaviye tabi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz kaydının 16/01/2016 tarihinde kapatıldığı, bu kapsamda sanığın denetim süresinde işlediği anlaşılan 05/01/2016 tarihli ikinci suçun ise sadece ihlal olarak nitelendirildiği, Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 23/06/2014 tarihli eyleme ilişkin suç nedeniyle yargılama yapılarak anılan suça yönelik bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlemiş olduğu suça yönelik bir değerlendirme yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet ./.. görülmemiştir.” denilerek Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi: Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı aynen infaza ilişkin ek kararının asıl hükmün bozulması halinde hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;1- Şüpheli hakkında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye tebliğ edilemediği, bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmediği, dolayısıyla 5 yıllık erteleme süresi işlemeye başlamadığından, 05/01/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun erteleme süresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği, bu durumda kamu davasının açılmasına esas teşkil eden TCK’nın 191/4-b maddesinde yer alan kovuşturma şartının gerçekleşmediği,kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “kamu davasının durmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma isteminin bu değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.2-Kabule göre de; Sanığın 23/06/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/09/2014 tarihli kamu davasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmesini takiben, sanığın erteleme süresi içerisinde bu kez 05/01/2016 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğunun tespiti üzerine, söz konusu eylemin ihlal olarak kabul edilerek Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/06/2016 tarihli iddianame düzenlendiği, Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma suçunu 05/01/2016 tarihinde işlediği anlaşıldığından bu tarihteki eylemi ile ilgili olarak TCK'nın 191/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına, sanığın 23/06/2014 tarihindeki eylemi ilgili olarak da cezalandırılması talep edilmiş ise de; sanığın 23/06/2014 tarihindeki eylemi ile ilgili olarak hakkında C.Başsavcılığı tarafından uygulanmasına karar verilen denetimli serbestlik tedbirine uyduğu ve tedbir dosyasının 16/01/2016 tarihinde infazen kapatıldığı, 05/01/2016 tarihindeki eylemin bağımsız suç olmayıp hakkında daha önce verilen denetimli serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğu, sanığın tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçunu işlediği anlaşıldığından sanık hakkında aynı suçtan ikinci kez hüküm kurulmasına yer olmadığına" gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de;Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin 23/06/2014 tarihli ilk eyleme ilişkin olduğu, bu suça yönelik belirlenen denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz kaydının 16/01/2016 tarihinde kapatıldığı, bu kapsamda sanığın erteleme süresi içerisinde işlediği anlaşılan 05/01/2016 tarihli ikinci suçun ise sadece ihlal olarak nitelendirildiği, Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 23/06/2014 tarihli eyleme ilişkin suç nedeniyle yargılama yapılarak anılan suça yönelik bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın erteleme süresi içerisinde işlemiş olduğu suça yönelik bir değerlendirme yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, kanuna aykırıdır.D-)Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün ./.. içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 2016/532 esas, 2016/1201 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,20/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu