WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021/18665 E.  ,  2022/4375 K.(DOĞRUDAN UYUŞTURUCU ILE ILGILI DEĞIL) BOZMA ÖNCESI KARARI YANLIZCA SANIĞIN TEMYIZ ETMESI KARŞISINDA BOZMA SONRASI VERILECEK KARARIN ÖNCEKI KARARDAN AĞIR OLMAYACAĞI, SANIK LEHINE KAZANILMIŞ HAKKIN KORUNMASI GERETIĞINDEN BAHISLE VERILEN BOZMA ILAMIDIR.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık A. Ş. hakkındaki İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/10/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler: 1- Şüpheli A. Ş. hakkında, 19/08/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2009 tarihli ve 2009/86494 soruşturma, 2009/44129 esas, 2009/14548 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, 2- İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin, 19/01/2010 tarihli ve 2009/1267 esas, 2010/51 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2 maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 27/01/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, 3- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirilmesi üzerine, İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin, 09/06/2011 tarihli ve 2011/698 esas, 2011/978 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verildiği, kararın 08/07/2011 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, 4- Sanığın yükümlülüklerine uymaması nedeniyle infaz dosyasının kapatılarak İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce 03/05/2012 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, 5- Dosyanın İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/1148 esasına kaydedildiği, İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/09/2012 tarihli ve 2012/1148 esas, 2012/1594 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1,192/3, 62,50/1-a ve 52. maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı temyiz ettiği, 6- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2015/3648 esas, 2016/1863 sayılı kararı ile, 6545 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler gereğince araştırma yapılması gerekliliği nedeniyle hükmün bozulmasına karar verildiği, 7- Hükmün bozulmasından sonra İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1,192/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 19/09/2016 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği, 8- Sanığın bir yıllık deneme süresi içerisinde 02/11/2016 tarihinde işlediği yaralama suçu nedeniyle Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2018 tarihli ve 2018/368 esas, 2018/918 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine, ./.. İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2019 tarihli ve 2019/701 esas, 2019/743 sayılı kararı ile erteli 6 ay 20 gün hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık A. Ş. hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/01/2010 tarihli ve 2009/1267 esas, 2010/51 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle, 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 192/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/09/2012 tarihli ve 2012/1148 esas, 2012/1594 sayılı kararının, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2015/3648 esas, 2016/1863 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucu sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl denetime tabi tutulmasına dair İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Sanığın erteleme süresinde işlemiş olduğu bir başka suç sebebiyle cezasının aynen infazına dair İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2019 tarihli ve 2019/701 esas, 2019/743 sayılı kararın, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararının bozulması hâlinde, infaz kabiliyeti olmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre, sanık hakkında İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/09/2012 tarihli ve 2012/1148 esas, 2012/1594 sayılı kararı ile 4.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedildiği, anılan kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2015/3648 esas, 2016/1863 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip yeniden yapılan yargılama sonucunda sanığın İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararı ile 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan hükmün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, bu durumda sanık hakkında hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasının, Yargıtay bozma ilamı öncesinde sanığın 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırıldığı ve sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğu anlaşıldığından, hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasının paraya çevrilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi: Sanık A. Ş. hakkında, 19/08/2009 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/01/2010 tarihli ve 2009/1267 esas, 2010/51 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle, İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/09/2012 tarihli ve 2012/1148 esas, 2012/1594 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 192/3, 62/1, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2015/3648 esas, 2016/1863 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasını takiben yeniden yapılan yargılama sonucunda İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanığın denetim süresi içerisinde işlemiş olduğu bir başka suç nedeniyle cezasının aynen infazına dair İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2019 tarihli ve 2019/701 esas, 2019/743 sayılı kararın, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararının bozulması hâlinde, infaz kabiliyeti olmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/09/2012 tarihli ve 2012/1148 esas, 2012/1594 sayılı kararı ile 4.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedildiği, hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2015/3648 esas, 2016/1863 karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben yeniden yapılan yargılama sonucunda İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararı ile sanığın 6 ay 20 gün hapis ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay bozma ilamı öncesinde sanığın 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırıldığı, hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmesi karşısında sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden sanığın 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür. D-) Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/09/2016 tarihli ve 2016/305 esas, 2016/560 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu