WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021/18654 E.  ,  2022/4008 K.HAGB'NIN AÇIKLANMASI IÇIN IHBARDA BULUNULAN KARARIN DA HAGB OLMASI DURUMUNDA HÜKÜM AÇIKLANAMAZ . ÇÜNKÜ IHBARA KONU KARARI DA ASKIDA BIR HÜKÜM DURUMUNDADIR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
"İçtihat Metni"TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLENYARGITAY KARARI
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık E.K. hakkındaki Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2020/340 esas, 2021/41 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/09/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler: 1- Şüpheli E. K. hakkında, 28/10/2009 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2010 tarihli ve 2009/136168 soruşturma, 2010/13860 esas, 2010/8412 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,2- Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2010 tarihli ve 2010/859 esas, 2010/1295 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 24/12/2010 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,3- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 08/10/2012 tarihli ve 2012/2191 DS sayılı yazısı ile, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/03/2013 tarihli ve 2010/859 esas, 2010/1295 sayılı ek kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, karar verildiği, kararın 22/03/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,4- Sanığın denetim süresi içerisinde 12/10/2014 tarihinde işlediği değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/190 esas, 2020/216 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/8-a maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın 04/09/2020 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,5- İhbar üzerine, Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 26/01/2021 tarihli ve 2020/340 esas, 2021/41 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 5271 sayılı CMK’nın 251/3 ve TCK’nın 62.maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın TCK’nın 51/1.maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, kararın 08/02/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,Anlaşılmıştır.
./..
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık E. K.’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2010 tarihli ve 2010/859 esas, 2010/1295 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce şüphelinin süresinde başvurmadığından bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine yapılan yargılama neticesinde sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/03/2013 tarihli ve 2010/859 esas, 2010/1295 sayılı ek kararının 22/03/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 12/10/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2020/340 esas, 2021/41 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu olan Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/190 esas, 2020/216 sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, kurulan hükümlerin sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” olmadığı, bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmayıp, bu kararların kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak kabul edilme imkanı bulunmadığı gözetilmeden, 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak hükmün açıklanmasında isabet görülmemiştir.” denilerek Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2020/340 esas, 2021/41 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi:Sanık E. K.’ın, 28/10/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2010 tarihli ve 2010/859 esas, 2010/1295 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, denetimli serbestlik müdürlüğünce şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/03/2013 tarihli ve 2010/859 esas, 2010/1295 sayılı ek kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ek kararın 22/03/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içerisinde 12/10/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2020/340 esas, 2021/41 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına ve sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
./..
Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/03/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de;İhbara konu olan Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2020/190 esas, 2020/216 sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, kurulan hükümlerin sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” olmadığı, bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmayıp, hükmün hukuken varlık kazanmaması nedeniyle sanık hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyetten ve dolayısıyla kasten işlenmiş bir suçtan söz edilemeyeceği, denetim sürecinde işlenen 2. suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın "kesinleşmiş kasıtlı suçtan bir mahkûmiyet kararı" niteliğinde olmadığı, bu nedenle de ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının şartı olan “denetim süresinde kasıtlı bir suçtan mahkumiyet kararının” bulunmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.D-)Karar:Açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2021 tarihli ve 2020/340 esas, 2021/41 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu