10. Ceza Dairesi 2021/1473 E. , 2021/5744 K.KAMU DAVASININ AÇILMASININ ERTELENMESİNE İLİŞKİN KARARIN USULSÜZ OLDUĞUNDA BAHİSLE VERİLEN DURMA KARARI SONRASINDA, ŞÜHPELİ HAKKINDA AYNI SUÇLA BAŞKA MAHKEMELERE DAVA AÇILDIĞINDAN BAHİSLE VERİLEN KYOK KARARI SONRASINDA VERİLEN DÜŞME KARARI HAKKINDA , CUMHURİYET SAVCISININ KYOK KARARINI ANCAK SORUŞTURMA AŞAMASINDA VEREBİLECEĞİ, DOSYANIN KOVUŞTURMA AŞAMASINDA OLDUĞU , CUMHURİYET SAVCISININ DURMA KARARI İLE İLGİİ ARAŞTIRMA YAPMASI GEREKTİĞİNDEN BAHİSLE KYB BAŞVURUSU KABULÜNE DAİR İLAM. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) GEÇİCİ NEDENLER, ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMATÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık M. E. D. hakkındaki Samsun 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/700 esas, 2019/656 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 28/12/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler: 1- Şüpheli M. E. D. hakkında, 06/11/2015 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 01/12/2015 tarihli, 2015/30028 soruşturma, 2015/961 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 14/12/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, 03/12/2015 tarihinde infazı için Samsun Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, 2-Samsun Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 03/12/2015 tarihli ve 2015/2969 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 07/12/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine gore tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 17/12/2015 tarihinde uyulması gereken kurallar formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin raporunda tedaviye uyumlu olduğunun bildirildiği,tedavisi tamamlanan şüpheliye yeniden çağrı yazısı gönderildiği, 18/02/2016 tarihli çağrı yazısının 25/02/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 17/03/2016 tarihli uyarı yazısının 21/03/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine gore tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle, İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 05/04/2016 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, 3-Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 12/04/2016 tarihli ve 2015/30028 soruşturma, 2016/3902 esas,2016/3384 sayılı iddianame ile sanığın 06/11/2015 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Samsun 2.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, ./.. 4-Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/428 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesinleştirilmeden Samsun Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince durmasına ve erteleme ve denetimli serbestlik kararı kesinleştirildikten sonra denetime devam edilmek üzere dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar verildiği, kararın 05/05/2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, 5-Kamu davasının durmasına karar verilmesinden sonra, Samsun C.Başsavcılığının 23/02/2018 tarihli ve 2017/15364 soruşturma, 2018/4399 sayılı kararı ile, 06/11/2015 tarihli eylem nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, 6-Bunun üzerine Samsun 2.Asliye Ceza Mahkemesince dosya ele alınarak tensiple birlikte, kanun yararına bozma istemine konu 09/12/2019 tarihli ve 2019/700 esas, 2019/656 sayılı karar ile, sanık hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinden kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, kararın 20/01/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği, Anlaşılmıştır. B-) Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli M. E. D. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/12/2015 tarihli ve 2015/30028 soruşturma, 2015/961 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce, şüphelinin ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar ettiğinden bahisle, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2019 tarihli ve 2015/30028 soruşturma, 2016/3902 esas, 2016/3384 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesinleştirilmeden dosyanın denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/428 sayılı kararı sonrasında, adı geçen şüpheli hakkında aynı suçtan başka mahkemelere dava açıldığından bahisle Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 23/02/2018 tarihli ve 2017/15364 soruşturma, 2018/4399 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar üzerine, sanık hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği gerekçesiyle davanın düşürülmesine dair Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/700 esas, 2019/656 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 27/03/2019 tarihli ve 2018/4898 esas, 2019/1915 karar sayılı ilâmında, "....28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. Maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, incelemeye konu dosyada ise, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca ./..verilen "Kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin karar, şüpheliye tebliğ edilmeden önce, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderildiği ve 23/02/2017 tarihinde düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdı ile tedbirin infazı için işlemlere başlandığı anlaşıldığından, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı dikkate alındığında durma kararının yerinde olduğu...", şeklinde, yine anılan Dairenin 04/04/2019 tarihli ve 2018/4688 esas, 2019/2124 karar sayılı ilâmında; "..."Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı..." şeklinde yer alan açıklamalar karşısında, Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararları ile ilgili olarak, bu kararların kesin nitelikte verilmesi veya itiraza tabi olarak verilmesine rağmen şüpheliye çıkartılan tebligatın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesine rağmen tebliğden itibaren kanuni itiraz süresinin dolması beklenmeksizin verilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olması durumlarında, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik itiraz hakkının bulunduğu, dolayısıyla bahse konu karar kendisine hiç tebliğ edilemeyen yahut usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, Somut olayda, şüpheli hakkında Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/428 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesinleştirilmeden dosyanın denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiğinden bahisle durma kararı verilmesini müteakip, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/02/2018 tarihli ve 2017/15364 soruşturma, 2018/4399 sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği şeklinde düzenlemelerinin yer aldığı, dosyanın soruşturma aşamasından çıkıp kovuşturma aşamasına geçtiği, Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı ancak soruşturma aşamasında verebileceği, Cumhuriyet Başsavcılığının anılan Mahkemenin durma kararında belirttiği gerekçe ile ilgili araştırma ve işlem yaptıktan sonra, karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmesine dayanılarak yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/700 esas ve 2019/656 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi: Şüpheli M. E. D. hakkında 06/11/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma yapılan soruşturma sonucunda, Samsun Cumhuriyet ./..Başsavcılığınca 01/12/2015 tarihli ve 2015/30028 soruşturma, 2015/961 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, denetimli serbestlik müdürlüğünce, infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2019 tarihli ve 2015/30028 soruşturma, 2016/3902 esas, 2016/3384 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/428 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesinleştirilmeden dosyanın denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/02/2018 tarihli ve 2017/15364 soruşturma, 2018/4399 sayılı kararı ile, şüpheli hakkında aynı suçtan başka mahkemelere dava açıldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine, Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/700 esas, 2019/656 sayılı kararı ile, sanık hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verildiği, anlaşılmıştır. 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden ve itiraz süresinin dolması beklenmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, İncelenen dosyada; şüpheli hakkında Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/428 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın kesinleştirilmeden dosyanın denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği gerekçesiyle durma kararı verilmesini takiben, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/02/2018 tarihli ve 2017/15364 soruşturma, 2018/4399 sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği şeklinde düzenlemelerinin yer aldığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca, mahkemenin durma kararında belirttiği gerekçe doğrultusunda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararı usulüne uygun şekilde kesinleştirdikten sonra denetimli serbestlik tedbirinin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmesi ve infazın sonucuna göre işlem yapıldıktan sonra, karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmesine dayanılarak yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
./..D-)Karar: Açıklanan nedenlere göre kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/700 esas ve 2019/656 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 20 /05 /2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!