WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)


10. Ceza Dairesi 2011/13930 E., 2011/58001 K.

10. Ceza Dairesi 2011/13930 E., 2011/58001 K.
3167 ÇEK- 5271/195 SAVUNMA ALMADAN MAHKUMİYET VERİLEMEZ
"İçtihat Metni"

Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, karşılıksız çek keşide etme suçundan sanık M... Ö... hakkında BURSA 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 05.10.2010 tarihinde 2010/284 esas ve 2010/1196 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün, kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dava dosyasının 28.06.2011 tarihli ihbar yazısı ekinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece sanığın 3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince 1.244 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanunun 16/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile çek hesabı açtırmasının yasaklanmasına hükmolunmuştur.

Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'un 16/b-4. maddesinde yer alan "Bu suçlardan dolayı yapılan yargılamalarda 04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 225 inci maddesi uygulanabilir." şeklindeki düzenlemeye, 20/12/2009 tarihli ve 27438 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu'nda yer verilmemiş olması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesi uyarınca, sanığa gelmese dahi yokluğunda duruşma yapılabileceğine dair açıklamalı davetiye gönderilmesinin yeterli olmayacağı, savunması alınmadan karar verilemeyeceği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.

Aksine bir hüküm öngörülmedikçe, her ceza muhakemesi işlemi, o işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte olan kurallara göre yapılır.

3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'un 16b maddesinin dördüncü fıkrasında, 16. maddede öngörülen suçlardan dolayı yapılan yargılamalarda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 225. maddesinin uygulanabileceği belirtilmiştir. 5320 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince 1412 sayılı Kanun 01.06.2005 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmış ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesinde, 1412 sayılı Kanunun 225. maddesine benzer düzenleme yapılmıştır. Böylece, 3167 sayılı Kanunun 16b maddesinde belirtilen 1412 sayılı Kanun'un 225. maddesinin yerini 5271 sayılı Kanun'un 195. maddesi almıştır.

20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı "Çek Kanunu" ile 3167 sayılı "Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun" yürürlükten kaldırılmış olup, bu kanunda 3167 sayılı Kanun'un 16b maddesinin 4. fıkrasına uygun bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle, 5941 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihinde sonra, karşılıksız çek keşide etme suçları yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'un 195. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Ancak, 20.12.2009 tarihinden önce 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesine uygun olarak tebligat yapılmış olması durumunda, sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması mümkün ve geçerlidir.

Somut olayda, 5941 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 20.12.2009 tarihinden önce, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 195. maddesine uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığı halde, sanığın savunmasının tespiti amacıyla 30.06.2010 tarihinde yapılan istinabe talebinin cevabı beklenmeden, 5941 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra 5271 sayılı Kanun'un 195. maddesi uyarınca yapılan tebligata dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteği bu nedenle yerinde olduğundan; Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.10.2010 tarihli 2010/284 esas ve 2010/1196 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre gereken hükmün verilmesi için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiye karar verildi.

UYAP Entegrasyonu