10. Ceza Dairesi 2009/11058 E., 2009/17147 K.
10. Ceza Dairesi 2009/11058 E., 2009/17147 K.
"İçtihat Metni"
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık K... T...’in 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 191/2-6. maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin K.... 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.01.2009 gün ve 2008/90 esas, 2009/31 karar sayılı hükmüne karşı Yüksek Adalet Bakanlığı’nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 27.05.2009 gün ve 5793/29558 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.06.2009 gün ve 2009/153835 sayılı tebliğnamesi ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya ve ekleri incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, «
« 19.12.2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere iki seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkûm olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle mahkemenin bu hususları tartışarak sanığın hukuki durumunu tayin ve takdir etmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.»
» denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 191. maddesi uyarınca, olay tarihinde uyuşturucu madde alarak kullandığını belirten sanık hakkında tedavi tedbirinin uygulanması zorunludur.
Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilebileceği öngörülmüş olup; belirtilen iki seçenekten biri uygulanırken, nedenlerinin tartışılıp, dosya kapsamına uygun, somut, yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi de gerekmektedir.
İncelemeye konu somut olayda; uyuşturucu madde kullanmış olan sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin (2). fıkrası yerine, (6). fıkra yollamasıyla (1) fıkrası uyarınca hapis cezasına hükmedilirken, herhangi bir gerekçe gösterilmediği gibi; denetimli serbestlik tedbiri ile birlikte tedavi tedbirine de hükmedilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; K.... 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.01.2009 gün ve 2008/90 esas, 2009/31 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’ın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, “
“Dosya kapsamına göre sanık hakkında öncelikle tedavi ve tedbir uygulanmasının uygun olacağı kanısına varıldığından;
1- 5237 sayılı TCK’nın 5560 sayılı Kanunla değişik 191. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına,
2- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin gereklerine uygun davranıp davranmaması durumuna göre, aynı maddenin (5) numaralı fıkrası gereğince gerekli hükmün Mahkemesince verilmesine”
”
Dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 05.11.2009 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!