1. Ceza Dairesi 2023/825 E. , 2023/302 K.EYLEMIN KAST ILE MI OLASI KAST ILE MI IŞLENDIĞININ DEĞERLENDIRILMESI IÇIN GENEL HÜKÜMLERE GÖRE DURUŞMA AÇILMALIDIR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN YARALAMA
"İçtihat Metni"Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2021 tarihli ve 2020/382 Esas, 2021/294 Karar sayılı kararları ile basit yargılama usûlü uygulanmak suretiyle hükümlünün;a) Şikâyetçi H.'i kasten yaralamaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, b) Şikâyetçi Y.'yi kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ilişkin kararların, itiraz edilmeksizin 02.06.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.11.2022 tarihli ve 20212/28225 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KYB-2022/146595 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEMYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KYB-2022/146595 sayılı kanun yararına bozma isteminin;"Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2020 tarihli iddianamesi ile müşteki Y. U.’a yönelik olası kast ile yaralama, müşteki H. U.’a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından dava açılmış olması, müştekinin kolluk ifadesinde '...eşime saldırmaya başladı. Ben ayırmak için araya girdiğim sırada S. eşime doğru elinde bulunan cep telefonunu fırlattı. Bu telefon benim alnıma gelerek kanamaya sebep oldu.' şeklinde beyanda bulunması, mahkemece basit yargılama usulü uygulanarak sanığın müşteki Y.’ye yönelik eyleminin kasten yaralama olarak kabul edilmiş olmasına göre; sanığın müşteki Y.’ye yönelik eyleminin olası kast ile mi kasten mi gerçekleştirdiğinin belirlenmesi yargılanmayı gerektirdiğinden yargılamanın genel yargılama usulüne göre yapılması yerine basit yargılama usulüne göre yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, Kabule göre de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesinin 5. fıkrasında "...Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir.." şeklindeki düzenleme ile sonuç cezanın nasıl belirleneceğinin düzenlendiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'Basit yargılama usulü' başlıklı 251/3. maddesinde "Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenlemede öngörülen ve takdiri olmayan indirim oranının sonuç ceza belirlendikten sonra uygulanması gerektiği anlaşılmakla,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulünün uygulanmasına 13.11.2020 tarihli tensip zaptıyla karar verildiği anlaşılmakla, sanık hakkında hükmedilen sonuç cezalardan dörtte bir oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,İsabet görülmemiştir.”Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE1. Hükümlünün olay tarihinde elinde bulunan cep telefonunu şikâyetçi H.'i hedef alarak fırlattığı ancak telefonun H.'e isabet etmeyip şikâyetçi Y.'ye isabet ederek Y.'nin yaralanmasına neden olduğu iddiası ile hükümlünün şikâyetçi H.e yönelik silahla kasten yaralamaya teşebbüs, şikâyetçi Y.'ye yönelik silahla olası kasten yaralama suçlarından iddianame düzenlendiği belirlenmiştir.
2. Mahkemece 5271 sayılı Kanun'un 251 nci maddesinde düzenlenen basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle yapılan yargılama sonucunda hükümlünün, şikâyetçi Y.ye yönelik yaralama eylemini kasten gerçekleştirmiş olduğunun kabul edildiği ve buna göre uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.
3. Şikâyetçi Y.nin kolluk görevlilerince alınan 03.07.2020 tarihli ifadesinini ilgili bölümlerinde yer alan; “...eşime saldırmaya başladı. Ben ayırmak için araya girdiğim sırada S.eşime doğru elinde bulunan cep telefonunu fırlattı. Bu telefon benim alnıma gelerek kanamaya sebep oldu.” Şeklindeki beyanına göre Mahkemece, genel yargılama hükümleri gereğince duruşma açılmalı ve hükümlünün şikâyetçi Y.’ye yönelik eyleminin kast ile mi yoksa iddia edildiği gibi olası kast ile mi gerçekleştirmiş olduğunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
4. Bununla birlikte basit yargılama usûlü uygulanarak yargılama yapıldığı hâlde, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin inceleme konusu ile ilgili üçüncü fıkrasının ilgili bölümünde yer alan;"(3) ...Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."Şeklindeki düzenleme uyarınca Mahkemece, hükümlünün belirlenen cezalarından basit yargılama usûlü uygulanması sebebine dayalı indirim oranının uygulanmamış olduğu da tespit edilmiştir.
5. Mahkemece yargılamanın genel yargılama usûlüne göre yapılmaması ve basit yargılama usûlü uygulandığı hâlde yasal indirimin uygulanmaması Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR 1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Mustafakemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2021 tarihli ve 2020/382 Esas, 2021/294 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca hükümlünün kazanılmış hakkının korunması suretiyle gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.02.2023 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!