WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2023/1953 E.  ,  2023/975 K.HAGB ITIRAZ MERCII AILE BAKANLIĞI LEHINE VEKALET ÜCRETI TAKDIRI ŞAHSI HAKKA ILIŞKINDIR TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN YARALAMA
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.12.2022 tarihli ve 2022/13561 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/165530 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEMYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/165530 sayılı kanun yararına bozma isteminin; “Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/7425 Esas, 2019/8790 Karar sayılı ilamında '...Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı...' ve Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/7458 Esas, 2019/7439 Karar sayılı ilâmında 'Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve Kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne ilişkin bir kamu görevi olması nedeniyle vekalet ücretine yönelik talebin reddine' şeklinde yer alan açıklamalar karşısında, somut olayda, Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2019 tarihli müzekkeresi ile iddianamenin katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına tebliğ edilmesi üzerine Bakanlık vekilinin katılma dilekçesiyle sadece davaya katıldığı, bunun dışında mağdura yönelik herhangi bir hukuki yardımda bulunmadığı, kaldı ki hukuki yardımda bulunsa bile katılan kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği anılan Yargıtay ilamlarından anlaşıldığından, katılan kurum lehine vekalet ücretine karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesi ile aynı Kanun'un 310 uncu maddesinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309 uncu maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan;"(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." Şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır. Bununla birlikte kanun yararına bozma yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık hâlinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun, 26.10.1932 tarihli ve 1932/29 Esas, 1932/12 Karar sayılı kararı esas alınarak verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 07.06.1971 tarihli ve 497-209; 07.02.1972 tarihli ve 447-72; 24.02.1975 tarihli ve 37-32; 14.06.2005 tarihli ve 66-65; 07.02.2006 tarihli ve 172-10; 22.10.2013 tarihli ve 2012/11-1322-2013/421 sayılı kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere, vekâlet ücreti şahsî hakka ilişkin kararlardandır. Olağanüstü kanun yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası kanun yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda şahsî hakka ilişkin kararların denetlenmesine ilişkin başvurular, istinaf ve temyiz yolundan farklı olarak kanun yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.
2. Bu açıklamalar ışığında inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; sanık hakkında Mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itirazı inceleyerek Mahkeme kararının diğer yönleri bakî kalmak kaydıyla sadece vekâlet ücreti yönünden vaki itirazın kabulüne ve katılan Kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik merci kararında kanun yararına bozmaya konu edilen hukuka aykırılığın vekâlet ücreti ile ilgili olması nedeniyle şahsî hakka ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
3. Vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olması şahsî hak olma niteliğini değiştirmeyeceği de dikkate alındığında şahsî hakka ilişkin olarak yapılan hukuka aykırılıkların olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
 III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu