1. Ceza Dairesi 2022/298 E. , 2022/1304 K.SUÇ TARIHINDEN ÖNCESINE AIT ANTISOSYAL KIŞIKIL BOZUKLUĞU RAPORU VARSA AKIL SAĞLIĞI RAPORU ALINAN CMK 311 DEĞERLENDIRILMESI ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER HAKKINDA KANUN (6136) Madde 13
"İçtihat Metni"6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet ve kasten yaralama suçlarından sanık M. Ş. 6136 sayılı Kanun'un 13/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/3 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis, 1.200,00 Türk lirası adlî para ve 4 yıl 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2015/417 Esas, 2017/244 Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu müteakip, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, kasten yaralama suçu bakımından ise anılan kararın kaldırılmasına, kasten yaralama suçundan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e ve 87/3. maddeleri gereğince 6 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırmasına ilişkin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 12.12.2017 tarihli ve 2017/2248 Esas, 2017/2882 Karar sayılı kararını takiben, bu defa istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 02.11.2020 tarihli ve 2020/14862 Esas, 2020/15177 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesinin ardından, hükümlü tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2021 tarihli ve 2015/417 Esas, 2017/244 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2021/224 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 09.11.2021 tarihli ve 2021/19456 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2021 tarihli ve 2021/138185 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21.12.2020 tarihli ve 2020/24371 Esas, 2020/19540 Karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ..... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün
kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından tanzim edilen 07.02.2012 tarihli raporda hükümlünün "antisosyal kişilikte uyum bozukluğu" tanısı ile iki ay hava değişimi aldığının bildirildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesine göre; kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, “Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa” hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür.
İncelenen dosyada; sanık M. Ş. 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6136 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi gereğince 1 yıl 6 ay hapis, 1.200,00 Türk lirası adlî para cezası; kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e ve 87/3. maddeleri gereğince 6 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.Yargılamanın yenilenmesi istemi akıl hastalığı yönünden araştırma yapılması gerektiğine ilişkindir. Yerel Mahkeme tarafından askerlik açısından antisosyal kişilik ile uyum bozukluğunun akıl hastalığı olmadığı, askerliğe elverişlilik değerlendirilmesi olduğu gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebi reddedilmiş, bu karara yapılan itiraz da Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yerinde görülmemiştir.Dosya kapsamına göre; yargılamanın yenilenmesine yönelik istemde ileri sürülen yeni delil iddiasının, yerel mahkemece ve bu kararı denetleyen Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesince, yargılamanın yenilenmesini gerektirecek nitelik ve ciddiyette görülmemiş ise de; sanığın akıl hastalığı nedeniyle yargılamaya konu eylem yönünden 5237 sayılı TCK'nin 32/1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda, tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi sağlık kurulundan, üniversite hastanelerinin ruh sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalı başkanlıklarında usulüne göre teşkil edilmiş heyetten ya da Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir.Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2021/224 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!