1. Ceza Dairesi 2021/11602 E. , 2021/13600 K.KATILAN AILE, Ç ALIŞMA VE SOSYAL POLITIKALAR BAKANLIĞI VEKILI LEHINE AVUKATLIK ÜCERTINE HÜKMEDILMEI DOĞRUTÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN YARALAMA
"İçtihat Metni"Basit yaralama suçundan sanık A. Ç. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2019 tarihli ve 2018/588 Esas, 2019/323 Karar sayılı kararına karşı katılan kurum vekilince hem esas yönünden hem de vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın vekalet ücreti yönünden kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına dair İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2019/647 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 08.06.2021 tarihli ve 2021/10794 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2021 tarihli ve 2021/78090 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, 1) İtiraz mercii İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesince katılan kurum lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bu yönden itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; sadece vekalet ücreti yönünden itirazın kabul edilmesi durumunda, tespit edilen hukuka aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılmaksızın mercii Mahkemesince katılan lehine vekalet ücretine hükmedilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,2) Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/7425 Esas, 2019/8790 Karar sayılı ilamında "...Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı.." ve Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/7458 esas, 2019/7439 karar sayılı ilâmında "Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve Kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne ilişkin bir kamu görevi olması nedeniyle vekalet ücretine yönelik talebin reddine" şeklinde yer alan açıklamalar karşısında, somut olayda, Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli birinci oturumunda Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan olarak davaya kabulüne karar verilmesi üzerine Bakanlık vekilinin davaya katıldığı, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu ve katılan Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) (2) numaralı kanun yararın bozma talebinin incelenmesinde; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinin "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı lehine, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar veren mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (2) numaralı düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, 2) (1) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nin 271/2. maddesine göre itirazı yerinde gören mercii itiraz konusu hakkında da karar vereceğinden Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (1) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2019/647 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!