WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 9. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2024/22 Esas
KARAR NO: 2024/816
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 09/01/2024
KARAR TARİHİ: 16/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, halihazırda davacı -----------Ş'nin %40 ortağı olduğunu, payları ile ilgili hukuka aykırı ıskat işlemleri yapıldığını, davacı şirket kuruluşundan zorla ayrıldığı güne kadar şirketin genel müdürlüğünü yaptığını, davacı uhdesine hukuka aykırı bir şekilde geçirdiği para söz konusu olmadığını, şirketten aldığı paralar maaş ödemeleri adı altında ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı ve müdürü olduğu için ortağı ve müdürü olduğu şirketten aldığı ödemeler olduğunu, tüm ödemeler resmi şekilde açıklamalı bir şekilde yapıldığını, üstelik davacının halen şirketten maaş alacağı olduğunu, şirketin malvarlığının korunması ve sermayenin korunması hakkındaki emredici hükümlere aykırı olacak şekilde anonim ortaklığın temel yapısını dikkate almayan, bu kapsamda genel kurulun devredilemez yetkilerini yönetim kuruluna devreden bir karar olduğunu, gerekli açıklığı içermeyen ve pay sahibi hakkında hangi yaptırımın uygulanacağını belirginleştirmeyen uyarılar bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, somut olayımızda temerrüt ihtarı olmasına rağmen ıskat ihtarı ve buna dayanak bir yönetim kurulu kararı olmadığını, aylık süre de verilmediğini, Buna rağmen davacının payları fiilen ıskat edildiğini, Iskata konu payların diğer ortak ------------- satışı için de oy çokluğu ile dava konusu 7 nolu genel kurul kararı alındığını, taahhüt edilen sermaye bedelleri ödenmeden sermaye arttırımı acının payı TTK'ya aykırı sermaye arttırımı ile birlikte pay oranı yüzde 40'tan 62'ye Genel kurul görevlerini icra ederken yaptığı işlemlerde sadakat, güven ve doğruluk kuralı ile birlikte eşit işlem ilkesine de uygun hareket etmekle yükümlü olduğunu, Aynı şekilde şirket malvarlığını piyasanın değerinin altında ortaklara veya üçüncü kişilere satıp devreden kararlar da batıl olduğunu, TTK ve ana sözleşmedeki ıskat usulüne uyulmadan davacının ortaklık payının ıskat yoluna gidilmesi, ıskat edilen payının satışı için onay istenmesi TTK'ya aykırı olduğunu, Iskat işlemi Ticaret Kanunu'ndaki hükümler çerçevesinde ve esas sözleşmede öngörülen sınırlar içinde gerçekleştirebileceğini, Iskata konu payların diğer ortağa satışına onay verilmesi ana sözleşme hükümlerine aykırı, ortaklık haklarını bertaraf eden, şirketin malvarlığının korunması ve sermayenin korunması hakkındaki emredicilere aykırı olduğunu bu nedenle de kararın butlanının tespiti veya iptalini talep ve dava etmiştir.Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; Pandemi dönemi ve sonrasında şirket sözleşmelerinde bulunmasa dahi, şirketlerimizin bu dönemde gerçekleştirmeyi planladıkları genel kurul toplantılarını elektronik ortamdan ilerlediğini, davacının toplantıya gelişi, gidişi, başka insanlarla temas edebilme olasılığı gibi faktörler göz önüne alınarak toplandığının bakanlığın şirketlere sunduğu online sistem üzerinden yapılması yerine ısrarla fiziki toplantı çağrısı yapıldığını, davacı her çağrıya online olarak katılmak istediğini defalarca iletmesine rağmen katılamadığını, davacının yönetim kurulu toplantılarına katılım isteği cevapsız bırakılmış ve yokluğunda tüm yönetim kurulu toplantıları yapıldığını, taahhüt edilen sermaye bedelleri ödenmeden sermaye arttırımı yapıldığını, davacının payı TTK'ya aykırı sermaye arttırımı ile birlikte pay oranı yüzde 40'tan %02'ye düşürüldüğünü, gerekli açıklığı içermeyen ve pay sahibi hakkında hangi yaptırımın uygulanacağını belirginleştirmeyen uyarılar bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, Temerrüt ihtarı olmasına rağmen ıskat ihtarı ve buna dayanak bir yönetim kurulu kararı olmadığını, Davacının payları fiilen ıskat edildiğini, Iskata konu payların diğer ortak ----------- satışı için de oy çokluğu ile dava konusu 7 nolu genel kurul kararı alındığını, şirket malvarlığını piyasanın değerinin altında ortaklara veya üçüncü kişilere satıp devreden kararlar da batıl olduğunu, Iskat işlemi Ticaret Kanunu'ndaki hükümler çerçevesinde ve esas sözleşmede öngörülen sınırlar içinde gerçekleştirebileceğini, Iskata konu payların diğer ortağa satışına onay verilmesi ana sözleşme hükümlerine aykırı, ortaklık haklarını bertaraf eden, şirketin malvarlığının korunması ve sermayenin korunması hakkındaki emredici hükümlere aykırılığını, Genel kurul tutanağının gerçeğe aykırı olduğu iddiasını kabul edilemeyeceğini, Zira Eylül 2020 yılında yapılacak genel kurul öncesi yasaya uygun bir şekilde huzur hakkının belirlenmesi ve ödenmesine ilişkin o dönem tüm ortakların imzasının olduğu gündem belirlendiğini, Belirlenen gündem doğrultusunda 27/09/2020 tarihinde davacı şirketin genel merkezinde Genel Kurul Toplantısında alınan kararla şirketin, davacı ...'e 01/09/2020 tarihinden itibaren her ay 32.779,27 TL ödeneceği karar altına alındığını, Belirlenen gündem doğrultusunda yapılan genel kuruldan sonra Eylül 2020'den Ocak 2021 ayına kadar davacıya huzur hakkı, maaş ödemeleri adı altında ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu için davalı şirketten ödemeler aldığını, kararın ortakların genel görüş birliğine uygun bir şekilde alınmış ve hemen uygulandığını, Ocak 2021 ayına kadar düzenli bir şekilde davalı şirket tarafından davacıya "huzur hakkı adı açıklaması veya "ödeme" açıklamalı maaş ödediğini, Davacı davalı diğer ortakların baskı ve tehditleri ile şirkete alınmadığı Nisan 2021'e kadar Genel Müdür pozisyonunda şirketi yönettiğini, Davacı şirketin kuruluşundan zorla ve fiilen şirkete alınmadığı tarihe kadar genel müdür pozisyonunda çalışmış ve her ay kendisine huzur hakkı açıklamasıyla kendisine kararlaştırılan maaş ödemeleri yapıldığını, Davacının bu ödemeleri tek taraflı ve haksız bir şekilde aldığı iddiası kötü niyetli olduğunu, Zira uzun bir süre huzur hakkı, maaş gibi açıklamalarla şirketin hesabından kendisine genel müdür olduğu için maaş ödendiğini, Davacı kendi kurduğu ve ortağı olduğu şirketten diğer ortaklar tarafından ortaklık payının düşürülmesini kabul etmeyince şirketten tehdit ve baskı ile ayrılmak zorunda kaldığını, Yine davalı tarafından dava konusu aynı iddialara ilişkin suç duyurusunda bulunulduğunu, Yapılan suç duyurusunda davacıya yapılan ödemelerin yetkisiz olduğu, genel kurul tutanağının sahte gibi dava konumuzla aynı iddialarda bulunulduğunu,----------- Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildiğini, Davacıya ödenmiş olan maaşların iadesi söz konusu olmayacağı gibi davacıya ödenmeyen Şubat 2021, Mart 2021, kötü niyet iddiasını kabul etmemekle davacı borçlu değil alacaklı olduğunu, Buna rağmen yokluğunda yapılan yönetim kurulu ve genel kurullar ile borçlu hale getirildiğini, Dava konusu somut olayımızda davacı -----------Ş'nin %40 ortağı olduğunu, Davalı tarafın ikrar ettiği üzere payı ıskat edilmiş ve iddiaya göre paylara başka alıcı çıkmayınca diğer ortağa devredildiğini, Payları ile ilgili hukuka aykırı ıskat işlemleri yapıldığını, Davacı şirket kuruluşundan zorla ayrıldığı güne kadar şirketin genel müdürlüğünü yapmış, genel müdür olarak mail yazışmaları yapmış, birçok firma ile görüşmüş, şirketin iştigal konusuna uygun tüm organizasyonunu yaptığını, Davacıya bazen huzur hakkı açıklaması veya maaş açıklamasıyla ödenen ücretler tamamen hakkettiği emek ve mesaisine ilişkin maaş ödemeler olduğunu, Davacı uhdesine hukuka aykırı bir şekilde geçirdiği para söz konusu olmadığını, Şirketten aldığı paralar maaş ödemeleri adı altında ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı, ortağı ve genel müdürü olduğu şirketten aldığı ödemeler olduğunu, Tüm ödemeler resmi şekilde açıklamalı bir şekilde yapıldığını, Üstelik davacının halen şirketten maaş alacağı olduğunu, 09/10/2023 tarihli genel kurulda oy çokluğu ile alınan 5 nolu karar; şirketin menfaatleri doğrultusunda alınması mutlak zorunlu olan bir karar olmayıp aksine ana sözleşme hükümlerine aykırı, ortaklık haklarını bertaraf eden, şirketin malvarlığının korunması ve sermayenin korunması hakkındaki emredici hükümlere aykırı olduğunu, Anılan karar şirketin malvarlığının korunması ve sermayenin korunması hakkındaki emredici hükümlere aykırı olacak şekilde anonim ortaklığın temel yapısını dikkate almayan, bu kapsamda genel kurulun devredilemez yetkilerini yönetim kuruluna devreden bir karar olduğunu, Temerrüt ihtarı olmasına rağmen ıskat ihtarı ve buna dayanak bir yönetim kurulu kararı olmadığını, Kanunun ve davacının payları fiilen ıskat edildiğini, Genel kurul görevlerini icra ederken yaptığı işlemlerde sadakat, güven ve doğruluk kuralı ile birlikte eşit işlem ilkesine de uygun hareket etmekle yükümlü olduğunu, aynı şekilde şirket malvarlığını piyasanın değerinin altında ortaklara veya üçüncü kişilere satıp devreden kararlar da batıl olduğunu, anılan karar şirketin malvarlığının korunması ve sermayenin korunması hakkındaki emredici hükümlere aykırı olup, anonim ortaklığının temel yapısını dikkate almayan bir karar olduğunu, yönetim kurulu olduğu ve pandemi dönemine denk gelen toplantılara online katılmak istemesine rağmen bu talebi karşılanmadığı gibi aleyhine yorumlandığını, Davacı hakkında sermaye borcunun ödenmesine dair usule uygun çağrılar yapılmamış ve payı fiilen ıskat edildiğini, Kaldı ki bu aşamalarda ticari faaliyetleri kesintiye uğranıldığı iddia edilen aynı zamanda bilançolarda zarar ettiği görülen davalı şirket sermaye artışına gittiğini bildirmişlerdir.Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde özetle; Davacı, davalı şirketin yönetim kurulu üyesiyken yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını, Davacı yönetim kurulu toplantılarına katılmadığı için yönetim kurulu toplantısı yeter sayısı sağlanamadığını, Davacı bu eylemlerine uzun süre devam ederek davalı şirketin ticari faaliyetlerinin sürdüremez hale getirdiğini, Davalı şirket tarafından davacının yönetim kurulu toplantılarına katılması gerektiği hususu defaaten davacıya ihtar edildiğini, ancak davacı bu ihtarlara rağmen yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını, Yönetim kurulu toplanamadığından davalı şirketin 2020 yılı genel kurulunu toplantısı çağrısı yapılması için gerekli yönetim kurulu kararı alınamadığını, Ayrıca yönetim kurulu toplantısı yapılamadığından şirketin yönetimi için gerekli kararlar da alınamadığını, Davacı bu eylemleri ile kasten davalı şirketin ticari faaliyetlerini durdurmayı amaçladığını, Davacı tüm ihtarlara rağmen yönetim kurulu toplantısına katılmadığı için mahkemeye başvurularak davalı şirket genel kurul toplantısına çağrı yetkisi dava dışı şirket yetkilisi ------------ verilmesi talep edildiğini, Davalı şirketin 21.08.2020 tarihli genel kurulunda sermaye artırımına karar verildiğini, Artırılan sermayenin 1/4'ü peşin geri kalanı 24 ay içinde ödeneceği pay sahipleri tarafından taahhüt edildiğini, Söz konusu genel kurul kararı 27.08.2020 tarihli ---------- yayınlanmış olup takip eden 24 sonunda pay sahiplerinin 27.08.2022 tarihinde sermaye koyma borçlarını ödemeleri gerektiğini, Davacı sermaye koyma borcunu yerine getirmeyen tek pay sahibi olduğu için yönetim kurulunun 16.09.2022 tarihli ----------- nolu kararı alındığını, Bu karar gereğince sadece ödemeye çağrı ilanı yapıldığını, Ancak davacı tarafından ödemeye çağrı ilanına rağmen davacı sermaye borcunu ödemediğini, Davalı şirketin Ortaklar Pay Defterinin incelenmesinde, ortaklarının ---------- ve ... oldukları tespit edildiğini, ayrıca, mali bilirkişi tarafından yapılan incelemede, Davalı şirkete ait ticari defterlerinin incelenmesinde, dava dışı şirket ortağı ---------- sermaye ödemelerini yapmış olduğu, bakiyenin 0,00 TL olduğu görüldüğünü, Davalı şirkete ait ticari defterlerinin incelenmesinde, davalı şirket ortağı ...'in 285.000,00 tl ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğu görüldüğünü, davacının davalı şirkete karşı sermaye borcunu ödemediği mahkeme kararı ile ispatlandığını, Davacı tarafından sermaye borcu ödenmediği için payları ıskat edildiğini, Davacının paylarını alacak kimse olmadığı için davalı şirketin ticari işleyişinin devamı için ıskata konu paylar dava dışı ----------- tarafından alınmak zorunda kalındığını, Davalı şirket tarafından mahkemeniz dosyasında iptali talep edilen genel kurul kararı bildirilen mahkemeye sunulduğunu, Ancak davacı tarafından iddia ettiği ödemeleri veyahut şirket için harcama yapılmasına dair hiçbir evrak ilgili mahkemeye sunulmadığını, dava davacının açıkça davalı şirketi zarara uğratmak saikiyle gerçekleştirmiş olduğu eylemler neticesinde ikame edildiğini, genel kurul kararı şirketin ticari faaliyetini gerçekleştirmesi için zorunlu olarak alındığını, Davacı tarafından sermaye koyma borcu yerine getirilmediği için şirket mali açıdan zorlandığını, Şirketin devamlılığın sağlanması için davalı şirket yöneticisi basiretli bir tacir olarak gereği işlemleri yaptığını, Davacının kötü niyetli olarak sermaye borcunu ödememesi nedeniyle davalı şirket finansal olarak zor durumda kaldığını, Davalı şirketin tek yönetim kurulu üyesi ---------- olması nedeniyle davalı şirket yöneticisinin işlem yapmasının yasaklanması halinde şirketin devamlılığında sorunlara neden olacağını, Davacı sermaye koyma borcuna aykırı davrandığı gibi genel kurulda alınan bu kararı da kötüniyetli olarak dava etmekle şirketin faaliyetlerinin durmasını istediğini, Sermaye borcunu ödemeyen ve kötü niyetli olarak uhdesine para geçiren davacı alenen kötü niyetli şekilde davalı şirketi zarara uğrattığını, davacıya sermaye borcunu ödeme çağrısı yapıldığını, Ancak davacı tarafından sermaye borcu ödenmediğini, Davacı ödeme çağrısına rağmen sermaye borcunu ödemediğini, paylar için hiçbir alıcı çıkmadığı ve şirketin devamlılığı için gerekli olduğu için hissedar olarak davalı şirket yönetici ıskata konu payları satın almak zorunluluğu içinde kaldığını, ıskata konu payların beyanda bulunan tarafa satışına onay verilmesine ilişkin alınan genel kurul kararı usul ve yasaya uygun olduğunu bildirmişlerdir.Davalı Vekili İkinci Cevap Dilekçesinde; Davacı şirketin yöneticisi olduğu dönemde yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını, Yönetim kurulu toplantısı için yeter sayı oluşmadığı için davalı şirket uzun süre şirket faaliyetleri için önem arz eden yönetim kurulu toplantılarını gerçekleştiremediğini, Davacı eylemleri neticesinde davalı şirket yönetim kurulu toplanamadığını, Yönetim kurulu toplanamadığından davalı şirketin 2020 yılı genel kurulunu toplantısı çağrısı yapılması için gerekli yönetim kurulu kararı alınamadığını, Ayrıca yönetim kurulu toplantısı yapılamadığından şirketin yönetimi için gerekli kararlar da alınamadığını, Davacı bu eylemleri ile kasten davalı şirketin ticari faaliyetlerini durdurmayı amaçladığını, Davacı tüm ihtarlara rağmen yönetim kurulu toplantısına katılmadığı için mahkemeye başvurularak davalı şirket genel kurul toplantısına çağrı yetkisi dava dışı şirket yetkilisi ----------- verilmesi talep edilmiş ve bu taleplerin kabulü neticesinde genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, Davacı şirket yöneticisi olduğu dönemde genel kurul kararı olmaksızın uhdesine para geçirdiğini, Davacı davalı şirketin eski yönetim kurulu üyesi olduğunu, Davacı tarafından davalı şirketin hesaplarından hukuka aykırı olarak kendi hesabına para geçirildiğini, Davacı bu olayın üstü mek için davalı şirket yönetim kurulu başkanı ve üyesinin kararı olmaksızın Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı adı altında şirket karar defterine, dosyaya işbu dilekçe ekinde sunulmuş gerçeğe aykırı olan kararı yazdığını Davacı sermaye koyma taahhüdüne uymadığını, Davalı şirketin 21.08.2020 tarihli genel kurulunda sermaye artırımına karar verildiğini, Artırılan sermayenin 1/4'ü peşin geri kalanı 24 ay içinde ödeneceği pay sahipleri tarafından taahhüt edildiğini, Söz konusu genel kurul kararı 27.08.2020 tarihli ------------ yayınlanmış olup takip eden 24 sonunda pay sahiplerinin 27.08.2022 tarihinde sermaye koyma borçlarını ödemeleri gerektiğini, Davacı sermaye koyma borcunu yerine getirmeyen tek pay sahibi olduğu için yönetim kurulunun 16.09.2022 tarihli ----------- nolu kararı alındığını, Bu karar gereğince sadece ödemeye çağrı ilanı yapıldığını, Ancak davacı tarafından ödemeye çağrı ilanına rağmen davacı sermaye borcunu ödemediğini, İşbu iddialar ---------- Sayılı Mahkeme kararı ile ispatlandığını, Davacı şirket sermaye borcunu ödemediği gibi ödeme çağrısına ilişkin alınan genel kurul kararına da kötü niyetli olarak itiraz etmiş genel kurul kararının iptalini talep ettiğini, Davacı gerçeğe aykırı kötü niyetli iddialarını ispatlayamadığını, Davalı şirket ödenmeyen sermaye borçları için ödeme çağrısı yapmasına karşın davacı sermaye borcunu ödemediğini, Bu nedenle davacı payları iskata konu olmuş ve paylar için hiçbir alıcı çıkmadığı için şirketin devamlılığı gerekli olduğundan hissedar olarak davadışı şirket yöneticisi ---------- ıskata konu payları satın almak zorunda kaldığını, Davacının tüm bu eylemleri bir bütün halinde dikkate alındığında davacı tarafından yaklaşık 4 yıldır davalı şirketin ticari faaliyetlerine ilişkin kötü niyetli iş ve işlemlerde bulunduğunu, Tüm bu hususlar dikkate alındığında iptali talep edilen genel kurul kararlarının davalı şirketin ticari faaliyetlerini yürütmek zorunluluğu ile alınmış olduğunu, Zira yönetim kurulu toplantılarına katılmayan, sermaye borcunu ödemeyen bir de uhdesine para geçiren bir pay sahibinin mensubu olduğu şirketin menfaatleri koruyabileceğinin kabulü hakkaniyete aykırı olduğunu, Davacı tüm bu eylemleri neticesi ile dürüstlük kuralarına aykırı ve kötü niyetli olarak huzurdaki davayı ikame ettiklerini bildirmişlerdir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının butlanı olmadığı takdirde iptali istemine ilişkindir. Davacının ortağı olduğu davalı şirketin 09.10.2023 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların öncelikle butlanla batıl olup olmadığı, değil ise iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmaktadır.İptal sebepleri başlıklı TTK'nın 445. Maddesinde "(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler." denilmektedir. İptal davası açabilecek kişiler başlıklı TTK'nın 446. Maddesinde "(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir." denilmektedir. Genel kurul toplantısına hazır bulunan pay sahibinin kararların yasa, esas sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle iptalini talep edebilmesi; 6102 sayılı TTK'nın 446/1-a maddesi ile olumsuz oy kullanılması ve muhalefetin toplantı tutanağına geçirtilmesi şartına bağlanmıştır. Özel dava şartı olan bu husus yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen incelenmeli ve kanun yolu dahil yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Mahkememiz taraflar arasındaki tespit edilen tüm uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak sulh olmaya teşvik etmiş, ancak taraflar sulh da olmamışlardır. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir. Tarafların rapora yönelik itiraz ve beyanları alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Madde 5 bakımından inceleme yapıldığında ise; dosya münderecatı kapsamında anılan genel kurul kararının tarafları aynı olan --------- E. sayılı dosya tahtında verilen ara kararın yerine getirilmesi amacıyla alındığı görülmektedir. Söz konusu karar davalı şirketin “şirket menfaati” gereği ---------- E. sayılı dosyasındaki yargılamaya devam edebilmesi için zorunlu olması ve alınan kararın da TTK’nın emredici hükümlerine herhangi bir aykırılık taşımaması karşısında (5) no.lu gündem maddesi ile ilgili olarak ortada iptali talep edilebilecek bir genel kurul kararı bulunmadığından davacının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Madde 6 bakımından inceleme yapıldığında ise ; davaya konu uyuşmazlığa ilişkin genel kurul toplantı tutanağında şirkette aynı zamanda pay sahibi de olan yönetim kurulu üyesi ------------ (6) numaralı genel kurul kararında oy kullandığı ve kararın alınmasında da ----------- kullanmış olduğu oyun etkili olduğu anlaşılmaktadır. Emredici nitelikteki hükme aykırılık taşıyan yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapmasına ilişkin (6) numaralı genel kurul kararının, herhangi bir dava açma süresi ile sınırlı olmaksızın, TTK m.447 hükmü uyarınca mutlak butlanla hükümsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Madde 7 bakımından inceleme yapıldığında ise ; Dava dışı ortak ve yönetim kurulu üyesi ----------- (7) numaralı genel kurul kararında da oy kullandığı ve kararın alınmasında da ----------- kullanmış olduğu oyun etkili olduğu anlaşılmakla birlikte TTK m.436’da“Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.” hükmü birlikte değerlendirildiğinde emredici nitelikteki hükme aykırılık taşıyan (7) numaralı genel kurul kararının, herhangi bir dava açma süresi ile sınırlı olmaksızın, TTK m.447 hükmü uyarınca mutlak butlanla hükümsüz olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar tarafından yapılan itirazların soyut nitelikte ve iptal iddialarını ispatlayacak nitelikte bulunmadığından tarafların itirazların reddi gerekmiştir Dosya kapsamına göre alınan rapor dosyadaki verilere uygun, gerekçeli ve denetime uygun olduğu görülmekle hükme esas alınmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Yukarıda açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklanan sebeplerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı şirketin 09.10.2023 tarihinde yapılan 2022 Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan dava konusu 6 ve 7 nolu kararların mutlak butlan sebebiyle hükümsüz olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 427,60 TL harç başlangıçta peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3.Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 427,60 TL, peşin harç 427,60TL, posta ve tebligat gideri 367,50 TL, bilirkişi ücreti 18.000,00 TL olmak üzere toplam 19.222,70 TL yargılama masrafından kabul ve red oranına göre (kabul oranı 2/3) 12.814,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 30.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 30.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde dilekçe ile başvurulacak İSTİNAF yolu açık olmak üzere OY BİRLİĞİ ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 17/10/2024

UYAP Entegrasyonu