WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 9. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/431 Esas
KARAR NO: 2024/885
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 09/09/2021
KARAR TARİHİ: 06/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Taraflar arasında 15.01.2021 – 31.12.2022 tarihleri arasını kapsayan Parsiyel Dağıtım Hizmeti Sözleşmesi tanzim olunduğunu, sözleşme ile davalının müvekkili şirkete nakliye ve teslimat hizmeti vermeye başladığını, ancak taahhütte bulunduğu azami teslimat sürelerine uyulmadığını, sözleşmeler taahhütlerini yerine getirmediğini, ticari hayatta tahammül edilemeyecek gecikmelere ve müvekkili şirket ile alıcı mağazalar arasındaki ilişkilerin zedelenmesine sebep olduğunu, gecikmeler sebebiyle mağazaların yeni siparişler oluşturduğunu, mükerrer siparişlerin bir arda ve tek seferde ulaştırılması sebebiyle siparişlerin tamamının teslim alınmadığını, müvekkili şirketin işgücü kaybına ve maddi kayba uğradığını, sözleşmenin 2.4.maddesi uyarınca müvekkili şirketin davalı şirkete dilediği miktarda iş tevdi etmekte tek taraflı takdir yetkisi olmasına rağmen davalı şirket yetkililerinin 24.03.2032 tarihli e-posta ile yoğunluklarını gerekçe göstererek bazı iller özelinde ürün alımını durdurmak zorunda olduklarını belirttiklerini, sözleşmenin 4.2.maddesi uyarınca ibraz tarihinden itibaren 28 aylık süre için geçerli 250.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun müvekkili şirkete ibraz edilmesi gerekirken teminat mektubunun müvekkili şirkete ibraz edilmeyerek sözleşmenin ihlal edildiğini, davalı tarafından sevkiyatı yapılan ürünlerin bir kısmının sevkiyata elverişli olmayan açık kasalı araçlarla nakliye edilmeye çalışıldığını, bu nedenle hava koşullarından ötürü hasar gördüğünü ve mağazalara kısmen teslim edilebilecek veya hiç teslim edilemeyecek duruma geldiğini, bunun neticesinde de mağaza stoklarının tükendiğini, müvekkili şirketin zarara uğradığını, sevkiyata uygun olmayan büyüklükteki araçlarla sevkiyatın sağlanmaya çalışılmasından dolayı bazı mağazaların mal kabul alanına girilemediğini ve hiç teslimat yapılamadığını, davalı şirketin diğer birçok yükümlülüğünün yanı sıra nakliyenin hasarsız şekilde gerçekleşmesi için sevkiyata elverişli araçlarla sevkiyatı gerçekleştirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşme uyarınca alıcıya teslim edilen gönderilere ait teslim detay bilgilerini portal üzerinden müvekkiline ulaştırması gerekirken portal uygulamasının davalının bilişimsel altyapıyı hazır hale getirmemesi nedeniyle faaliyete tam olarak geçmediğini, bu nedenle müvekkilinin teslimat bilgileri ve evraklara hiçbir şekilde ulaşamadığını, bunun neticesinde mağazalarla mutabakat sorunları yaşandığını, bu arada müvekkili şirkete gönderdiği 24.03.2021 tarihli elektronik posta ile depo sahasındaki yoğunluğu mazeret göstererek ürün alımını durdurduklarını ve daha fazla ürün indiremeyeceklerini bildirdiklerini, böylece sözleşmedeki taahhütlerini yerine getiremeyeceğini, sözleşmeyi fiiline uygulamayacağını ifade ederek sözleşmeyi fiilen sonlandırmış olduklarını, tüm bu eksik ve hatalı uygulamalar nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin 8.1.maddesine dayanarak müvekkili tarafından davalı şirkete 26.03.2021 tarihli ihtarname gönderilerek sözleşme kapsamındaki sorumlulukların ifa edilmesi ve ihlallerin ortadan kaldırılmasının talep olunduğunu, davalı şirketin ise bu ihtarnameye karşılık 09.04.2021 tarihli ihtarnamesini keşide ederek teslimattaki gecikmelere, teminat mektubunun tesliminin gerçekleştirilmemesine, elverişsiz araçların kullanımı sebebiyle uğranılan zararlara, portalın kullanılmaması sebebiyle yaşanan sorunlara ve ifa etmekten kaçındığı diğer sözleşmesel yükümlülüklerine hiçbir cevap vermediği gibi gerçeğe aykırı birtakım beyan ve iddialarla yürürlükte olan sözleşmedeki fiyatlamanın müvekkili şirket aleyhine olacak şekilde revize edilmesini talep ederek bir kez daha sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, davalıya gönderilen ihtarnamenin üzerinden 15 günlük süre geçmesine rağmen ihlallerin giderilmesine dair hiçbir gelişme yaşanmamış olması nedeniyle 16.04.2021 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiğini, müvekkilinin 2021 yılının Ocak ayında hem davalı şirketten hem de dava dışı --------- Şti.’den ilgili ürünlerin nakliyesinin sağlanması için fiyat teklifleri aldığını, davalı şirketin teklifini kabul ettiğini, davalı şirketin sözleşmeyi ihlali ve işi bırakması neticesinde müvekkili şirketin 2021 yılı Ocak ayında 5.648.396 TL tutarında teklif aldığı ------------ Şti.’den Mart ayında bu kez 7.203.888,00 TL tutarında teklif aldığını, dolayısıyla müvekkili şirketin Ocak ayında davalı şirket ile taşıma sözleşmesi imzalayarak 2 ayda 1.555.492,00 TL tutarında menfi zarara uğradığını, Yargıtay içtihatları gereği bu zararın davalı şirket tarafından giderilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesi uyarınca sözleşmeyi sona erdirmek isteyen davalının en az 3 ay önceden müvekkili şirkete yazılı bildirimde bulunması gerektiğini, sözleşmenin bu ihbar süresine uyulmaksızın feshedilmesi veya herhangi bir ihtarda bulunmaksızın işin bırakılması halinde 250.000,00 TL değerinde cezai şart ödemeye tabi tutulacağını, davalı şirket yetkilisinin 24.03.2021 tarihli elektronik posta ile depo sahasındaki yoğunluğu mazeret göstererek ürün alımını durdurduğunu, ihbar öneli süresine uyumaksızın işi bırakarak sözleşmeyi fiilen uygulanmaz hale getirdiğini ve ihlali ile sözleşmenin fiilen sonlanmasına sebebiyet verdiğini, dolayısıyla ilgili cezai şartın davalıdan tahsili gerektiğini, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 3.8.maddesi uyarınca alıcının teslimatı kabul etmemesi durumunda ürünlerin müvekkili şirkete iade süreci, bu sürecin performans kriteri ve %99’un altındaki her %1 için aylık nakliye bedelinin %5’inin davalı şirkete gecikme bedeli olarak fatura edileceğinin düzenlendiğini, davalı şirketin Şubat ve Mart ayları toplam nakliye bedelinin 363.924,32 TL olduğunu, bunun %5'i olan 18.196,21 TL’nin gecikme bedeli olarak ortaya çıktığını, bu madde uyarınca davalı şirketin müvekkili şirkete 18.196,21 TL tutarında borcunun bulunduğunu ve bu bordun davalıdan tahsiline karar vermek gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250.000,00 TL cezai şart, 1.555.492,00 TL menfi zarar ve 18.196,21 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 1.823.688,21 TL tutarın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 15.01.2021 tarihli sözleşme öncesinde taraflar arasında yapılan görüşmelerde davacı tarafından 20.09.2020 tarihinde müvekkili şirket ile paylaşılan 2020 yılına ait parsiyel sevk datalarına ve 2021 yılında davacı tarafından yapılacak operasyonel işlemlere yönelik datalar ışında müvekkili şirket tarafından davacı tarafa fiyat teklifinde bulunulduğunu, yapılan sözleşme gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini ve edimlerini yerine getirmek amacıyla yeni depolar ve özel araçlar kiraladığını ve bu şekilde davacıya ait malların alıcı/müşterilere teslimatının sağlandığını, davacı tarafa daha iyi hizmet verebilmek için sözleşmesel yükümlülüğü bulunmamasına rağmen operasyonel sıkıntılar yaşanmaması adına yeni depolar ve araçlar kiralandığını, bu işlere yönelik davacı tarafa herhangi bir ek masraf ve maliyet yansıtılmadığını, sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından 16.02.2021 tarihinde “deneme sevkiyatlarına” başlandığını, yapılan deneme sevkiyatlarının ve iş akışının davacı tarafından uygun görülmesiyle birlikte 01.03.2021 tarihinde asıl iş başlangıcı yapıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşme sonucunda davacı tarafından talep edilen hizmet talebiyle sözleşmede belirtilen ve anlaşma sağlanan çok müşterili, dağıtım hizmet bedellerinin farklı olduğunun müvekkili şirket tarafından tespit edildiğini, taraflar arasında kurulan iş birliğinin daha başında olunması nedeniyle müvekkili şirket tarafından sevkiyatlarda oluşan fiyat farklarına ve ilave maliyetlere katlanıldığını ve müvekkili tarafından davacıya herhangi bir ek masraf yansıtılmadığını, söz konusu teslimatların belirtildiği ve taahhüt edildiği gibi belirtilen sürelerde gerçekleştirildiğini, yapılan bu tespitlere istinaden davacı tarafa mevcut sevkiyat talepleriyle sözleşmede belirtilen sevkiyat taleplerinin farklı olmasından kaynaklı fiyat farklarının oluştuğu ve bu fiyat farklarının uzun süreçte her iki tarafa da zarar vereceğinden dolayı taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda davacı şirket tarafından müvekkili şirketten yeniden fiyatlandırma yapılması yönünde talepte bulunulduğunu ve özel dağıtım hizmeti sonucunda oluşan fiyatların davacı tarafa iletildiğini, yapılan sözleşmede taraflar arasında kararlaştırılan taşıma ve dağıtım hizmetinin dışında davacı tarafça talepte bulunulduğunu, sözleşmede belirtilen yükümlülüklere müvekkili şirketin aksine davacının riayet etmediğini, ticari ilişkinin korunması amacıyla müvekkili şirketin oluşan ek masraflara katlanmış olmasına rağmen davacı tarafından müvekkilinin yapıcı ve iyimser tutumunun suiistimal edildiğini, sözleşme gereğince davacı tarafa verilecek olan teminat mektubuna yönelik olarak Covid-19 şartlarından kaynaklı olarak gecikme yaşandığını, söz konusu durumun müvekkili tarafından ihtarname ile davacı şirkete bildirildiğini, yaşanan gecikmeden kaynaklı olarak davacı tarafa teminat miktarının nakit olarak şirket hesabına ödeme yapılacağının ihtar edildiğini, ticari ilişkiyi devam ettirmek adına müvekkili şirketin bütün şartları iyileştirmeye çalışmasına rağmen davacı tarafından sözleşmenin fesh edildiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu yatırımlardan kaynaklı olarak zarara uğradığını, davacı tarafın sözleşmeyi fesh etmek için haklı sebep bulmak amacıyla asılsız iddia ve ithamlarda bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte her ne kadar davacı tarafından dava dışı ----------- Şti. ile yapılan sözleşme gereğince 2 ayda 1.555.492 TL tutarında menfi zarara uğramış olduğu iddia edilmiş olsa bile taraflar arasındaki sözleşmenin “Fiyat ve Ödeme Koşulları” başlıklı maddesi uyarınca müvekkili şirketin sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğunu, davacı tarafından bu maddeye herhangi bir çekinge konulmadan kabul edilmiş olduğundan dolayı ispata muhtaç şekilde talep edilen bu alacak tutarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş olsa da yetki itirazı, davaya cevap verme süresi geçtikten sonra yapıldığı için yok hükmünde olduğunu, davada ------------ Mahkemeleri yetkili olduğunu, davalının yetki itirazının reddedilmesi gerektiğini, depo sahasındaki yoğunluğu mazeret göstererek ürün alımını durdurduklarını ve daha fazla ürün indiremeyeceklerini bildirmiş ve ihbar süresine uymaksızın işi bıraktıklarını, davalının sözleşme süresi içinde sözleşmeyi ihlal eden ve aslında sözleşmeyi fiilen sonra erdiren işbu faaliyetleri müvekkil şirket tarafından tespit edildiğini ve söz konusu ihlallerin sona erdirilmesi ve ifanın gereği gibi yapılması için davalı şirkete noter aracılığıyla gerekli ihtarat yapıldığını, taraflar arasında akdedilen Parsiyel Dağıtım Hizmeti Sözleşmesinde davalı tarafça yerine getirilmesi gereken taşıma faaliyetine ilişkin fiyatlandırma koşulları belirlenmiş olduğunu, nakliye fiyatlarının hangi esasa ve formüle göre hesaplanacağı açık bir şekilde belirlendiğini, davalı taraf esaslı sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmediği ve sözleşmeyi fiilen sonra erdirdiği gibi, bir de sözleşmenin daha ilk ayında sözleşmede belirtilen fiyatların müvekkil şirketin aleyhine olacak şekilde revize edilmesini talep ederek sözleşmeyi ihlal ve sonra erdirdiğini beyan ettiğini söylendiğini, talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin ikinci cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle davacı tarafından yanlış hesaplama sonucunda cevap süresinin süresinde olmadığına yönelik beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini, davanın sözleşmede belirtilen yetki şartı nedeniyle ve davalı şirketin bağlı olduğu yetkili mahkemede açılmamış olması nedeniyle "yetki yönünden" usulden reddine, usulden reddedilmemesi halinde davacının haksız iddia ve tasarrufları sonucunda ikame edilen mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasında düzenlenen Parsiyel Dağıtım Hizmetleri Sözleşmesinin ihlalinden dolayı davacı şirketin uğradığı zararların ve sözleşmenin ihlali nedeniyle sözleşme şartları gereğince hak kazanılan cezai şart ve gecikme bedeli alacaklarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında 15.01.2021 tarihli “Parsiyel Dağıtım Hizmeti Sözleşmesi” yapıldığı sabit olmakla dava dilekçesinde ayrıntılı yazılı nedenlerden dolayı davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, aykırı davranmış ise davacının davalıdan talep edebileceği cezai şart, menfi zarar tazminatı, gecikme bedeli adı altında tazminat talep edip edemeyeceği edebilecek ise miktarlarının uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, dava dışı -----------Şti.’den 2021 yılı Ocak ayında 5.648.396 TL tutarında teklif aldığı --------- Şti.’den Mart ayında bu kez 7.203.888,00 TL tutarında teklif aldığını, dolayısıyla müvekkili şirketin Ocak ayında davalı şirket ile taşıma sözleşmesi imzalayarak 2 ayda 1.555.492,00 TL tutarında menfi zarara uğradığını beyan etmektedir.Müspet zarar, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Bilindiği üzere müspet zarar, sözleşmeden cayılmasında kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türüdür. Müspet zarar, sözleşmeden kusurlu olarak dönen taraftan da istenebilir. Bu konuda davacı satıcının TBK'nın 123. maddesi gereğince seçimlik hakkı söz konusudur. Somut olayda, davacı sözleşmenin fesih nedeniyle daha yüksek bir fiyatla bir başka bir firma ile yapılan taşıma sözleşmesi ile aradaki fark zararını istemiş ise de dava dışı şirketin beyanına göre aradaki fark zararı oluşmayacağı, dava dışı şirketten gelen listede on milyona yakın ödeme yapıldığı, iki sözleşme süresi arasında çok uzun süre olmadığı anlaşılmakla, Bu konuda ispat külfeti TMK 6. maddesi gereğince davacı üzerinde olup bu talebin ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı şirketin 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin --------- onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin ---------- onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu anlaşılmaktadır. Davacının, sözleşmenin 3.8.maddesi uyarınca davalı tarafından davacı şirkete 363.924,31 TL tutarında fatura kesildiği, bu bedelin %5’inin 18.196,22 TL olarak hesaplandığı, anlaşma kapsamında davacının talep edebileceği 18.196,22 TL talep edebileceği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından feshedilmediği için sözleşmenin 8.2’de belirtilen cezai şartı talep etme şartının gerçekleşmediği, davalı tarafından gönderdiği mail kapsamında taşıma işlemi yapmaması borca aykırılık oluşturduğu, davacının Sözleşmenin 8.2. maddesinde düzenlenen cezai şartı talep etme şartlarının mevcut olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin cezai şart talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Yukarıda açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ ile ; 18.196,21 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 1.242,98 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 31.144,04 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 29.901,06 TL'nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama sırasında davacı tarafın yapmış olduğu 1.242,98 TL karar harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 6.800,00 TL bilirkişi masrafı, 471,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere bakiye toplam 8.573,28 TL yargılama giderinden davının kabul-red oranına göre hesaplanan 171,46 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yargılama sırasında davalı tarafın yapmış olduğu 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 140,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere bakiye toplam 3.140,00 TL'nin davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 3.108,67 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Yargılama sırasında davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 18.196,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama sırasında davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 18.196,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa' nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL'nin davanın red-kabul oranına göre hesaplanan 13,17 TL'sinin davalıdan tahsili ile bakiye kalan 1.306,83 TL'sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca, artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dilekçe ile başvurulacak İSTİNAF yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/11/2024

UYAP Entegrasyonu