T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2024/119 Esas
KARAR NO:2024/819
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/02/2024
KARAR TARİHİ:16/10/2024
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin boya işiyle iştigal eden kendi alanında ----- en büyük ve tanınmış firmalarından birisi olduğunu, davacı ile davalı firma arasında faturaya dayalı açık hesap ilişkisinin bulunduğunu, davacı, davalı firmaya boya vb malzemeler sattığını, davalı ile davacı arasında var olan açık hesap ilişkisi gereği cari olarak davacı şirketin davalıdan 148.361,00 TL alacağının bulunduğunu, davalı şirketin cari hesap borcunu ödemekten bu zamana kadar kaçındığını, davacı adına ayrıca arabuluculuk görüşmesine katılmış olup bir anlaşma ile de netice alınamadığını, bu sebeple davacının bakiye cari hesap alacağını tahsili amacıyla tarafınca ---- ile icra takibinin başladığını, bunun üzerine davalı taraf ise icra takibine haksız ve sebepsiz yere itiraz ettiğini, Bu bakımdan haksız ve kötü niyetli olarak davacıyı tamamen oyalama
niteliği taşıyan bu itirazın iptaline karar verilmesi maksadıyla iş bu davayı açmak zarureti hasıl olduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile davacı alacağının takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalının alacağın % 20’ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi ekli tensip zaptı davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:Dava dilekçesi, icra dosyasının Uyap çıktıları, müzekkere cevabı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağı nedeni ile icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafın 21/12/2023 tarihinde, cari hesap bakiye alacağı 148,361,90 TL asıl alacağa ilişkin olarak ----- dosyası ile başlattığı takibe davalının yaptığı itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptaline ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu görüldü. Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup, Tutulmadığı Yönünden: Sayın Mahkemenin
vermiş olduğu görev ve yetki ile, davacı -----defterleri usul yönünden incelendiğinde; 2022 ve 2023 yıllarında fiziki ortamda tutulan Envanter defterlerinin noter açılış ve kapanış onayları ile aynı yıllara ilişkin elektronik ortamda tutulan GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının süresinde yapıldığı, ticari defterlerin T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kendi defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı görülmüştür. Davacının Alacak Talebi, Teslim Tesellüm Yönünden: Davacı ----- raporun 4.b. bölümünde incelenen kendi ticari defter kayıtlarında; davalı açık hesabında 21.12.2023 takip tarihi itibariyle 148.361,90 TL tutarında borç bakiyesinin
bulunduğu, Eş deyişle davacının kendi ticari defter kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalı açık
hesabından 148.361,90 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, davalı ------ kaleminde yapılan defter incelemesine katılmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır. Raporun 4.c. bölümünde detaylı olarak incelenen ------ bildirim formlarında davalı şirketin ----yılında davacı -----tutarında BA formu ile “alım” yaptığına ilişkin bildirimdebulunduğu, aynı şekilde davacı şirketinde davalı----- adet fatura karşılığı KDV HARİÇ 255.013,79 TL tutarında --- formu ile “satış” yaptığına ilişkin bildirimde bulunduğu, her iki tarafın --- bildirimlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu, bahse konu ----- bildirimine konu edilen faturaların takip dayanağı açık hesap bakiyesini oluşturan faturalardan ibaret olduğu görülmüştür. Hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu fatura içeriği malların davalı tarafa teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Tüm bu inceleme ve tespitler neticesinde; davacının ---------- dosyasındaki 148.361,90 TL tutarlı asıl alacak talebine ilişkin ispat karinelerin oluştuğu, nihai ve hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır. FAİZ: Raporun 5.bölümünde detaylı olarak irdelendiği üzere; davacı/alacaklının takip öncesi için faiz talebinin bulunmadığı, taleple bağlılık kuralı gereği bu hususta ilave bir değerlendirme yapılmamıştır. Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir, işin ticari iş olması, temerrüt faizinin taraflarca önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 3095 s.k m.2/2 kapsamında yasal faiz talep edebileceği değerlendirilmiştir. Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerini bildirmiştir. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının takibe itirazı nedeni ile eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine yönelik mahkememizce ara karar kurulmuş, verilen kesin süreye rağmen davalı tarafça defterler mahkememize ibraz edilmemiştir. Bu noktada davacı defterlerinin usule uygun tutulması kaydı ile uyuşmazlığın çözümünde delil olarak hükme esas alınacağı hususunda tartışmabulunmamaktadır. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonunda: "... 2022 ve 2023 yıllarında fiziki ortamda tutulan Envanter defterlerinin noter açılış ve kapanış onayları ile aynı yıllara ilişkin elektronik ortamda tutulan GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının süresinde yapıldığı, ticari defterlerin T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kendi defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı görülmüştür. Davacının Alacak Talebi, Teslim Tesellüm Yönünden: Davacı ----ölümünde incelenen kendi ticari defter kayıtlarında; davalı açık hesabında 21.12.2023 takip tarihi itibariyle 148.361,90 TL tutarında borç bakiyesinin bulunduğu, Eş deyişle davacının kendi ticari defter kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalı açık hesabından 148.361,90 TL tutarında alacaklı gözüktüğü, davalı ----- kaleminde yapılan defter incelemesine katılmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamamıştır. Raporun 4.c. bölümünde detaylı olarak incelenen -----bildirim formlarında davalı şirketin ---yılında davacı ----- adet fatura karşılığı KDV HARİÇ 255.013,79 TL tutarında BA formu ile “alım” yaptığına ilişkin bildirimde bulunduğu, aynı şekilde davacı şirketinde davalı -----yaptığına ilişkin bildirimde bulunduğu, her iki tarafın ----- bildirimlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu, bahse konu -----bildirimine konu edilen faturaların takip dayanağı açık hesap bakiyesini oluşturan faturalardan ibaret olduğu..." tespiti yapılmıştır. Belirtmek gerekir ki, hiç kimse başkasına ait faturayı sebepsiz yere alım olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu fatura içeriği malların davalı tarafa teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği, ancak davalı tarafça bu hususun ispat edilemediği gerekçesi, açıklanan nedenlerle davacının açtığı davada haklı olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bununla birlikte; alacak likit ve borçlu tarafından yapılan itiraz haksız olduğundan davacı lehine asıl alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının-------------- dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Asıl alacak olan 148.361,90 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 10.134,60 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 1.791,83 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.342,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 427,60 TL başvurma harcı ve 1.791,83 TL peşin harcın toplamı olan 2.219,43 TL'nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderleri olan 5.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 468,00 TL posta/müzekkere masraflarının toplamı olan 5.468,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanacak olan 3.600,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 30.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra HMK'nun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ---- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 16/10/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!