T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/90 Esas
KARAR NO:2024/843
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2023
KARAR TARİHİ:17/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan(Ticari Alım Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili, taraflar arasında 11/05/2022 tarihli sözleşme ile alım satım ilişkisi kurulduğunu; müvekkilinin ---------satmayı taahhüt ettiğini, emtianın hazırlanarak davalıya teslim edildiğini, satın alımlara ilişkin faturaların düzenlendiğini fakat dava dilekçesinin--------- arasındaki 6 adet faturanın davalıya irsaliye faturaları ile birlikte tebliğ edilmesine rağmen ödenmediğini; durumun portal görüntüleri ile sabit olduğu, bu nedenle alacaklı olduklarını iddia ederek------ dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili, mahkememizin yetkisine itiraz ederek müvekkili şirketin adresinin ------ olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin ----- Mahkemesi olduğunu bildirmiş, ayrıca icra takibinin dayanağının belirsiz olduğunu, borçlu olup olmadıklarını ancak ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, davacı tarafça 6 adet fatura alacağı, işlemiş ticari faiz ve 2 adet vade farkı alacağı ile birlikte toplam 903.154,15 TL alacak üzerinden icra takibi başlatılmış,
Davalı taraf bu takibe ''Borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ediyoruz'' şeklinde yapılan bir itirazla takip durdurulmuş; iş bu davada 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.Davalı taraf icra takibine yetki itirazında bulunmamış olup mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. İcra takibine itiraz etmeyen mahkemenin yetkisine bağımsız olarak itiraz edebilir. Bu nedenle mahkememizce önce yetki itirazı ele alınmış, 30/11/2023 tarihli ilk celsede taraflar arasındaki akdi ilişki ihtilafsız olduğundan TBK 89 madde gereğince davacının ikamet yeri mahkemesi olan mahkememizin yetkili olduğu kabul edilerek yetki itirazı nihai kararla birlikte istinafı kabil olarak reddedilmiştir.
Taraflar arasındaki akdi ilişki her iki tarafında kabulü olduğundan mahkememizce davalı şirketin, dava konusu olan faturaların tarihindeki BA kayıtları getirtilmiş, davalı şirketin kayıtları talimatla -----davacı şirketin kayıtları da İstanbul'da inceletilmiştir. Talimatla alınan bilirkişi raporu ve davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişinin mahkememize doğrudan ibraz ettiği ticari kayıtlarda;5 adet fatura ve 1 adet vade farkı faturası olmak üzere davacının 6 adet fatura kestiği, bu 6 adet faturanın da hem davacının hemde davalının kayıtlarında yer almakta olduğu; her ne kadar vade farkının istenebilmesi için sözleşme ya da taraflar arasında teamülün bulunması gerekiyorsa da; vade farkı faturasının davalı kayıtlarına işlenmiş olması artık bunun davalıca kabul edildiği ve geçerli olacağı anlaşılmış; davacının kendi kayıtlarına göre alacağının 819.640,65 TL olduğu, ama bunun içinde 1.770,00 TL lik faturanın da bulunduğu, fakat bu faturanın dava konusu yapılan 6 adet faturanın içinde olmadığı, böylece bu miktar çıkarıldığında davacının kendi kayıtlarına göre alacağının 817.870,65 TL olduğu, davalı kayıtlarında ise bu 6 faturadan dolayı borcun 815.381,76 TL olarak yer aldığı, farkın 2021 yılının devrinden kaynaklandığı ancak fatura tarihlerine nazaran mahkememizce 2022 ve 2023 yılı kayıtlarının incelenmesine karar verildiğinden 2021 kayıtlarının incelenemediği ve taraf kayıtları arasındaki fark için kimi haklı olduğunun belirlenemediği belirlenmiş; mahkememizce -------tarafından hazırlanan bilirkişi raporu incelenmiş ve denetlenmiş olup raporun içinde 1 nolu fatura olarak 76.338,85 TL ye yer verildiği fakat bu faturanın esasen 145.992,33 TL olduğu; söz konusu bu faturanın davalı kayıtlarında da aynen 145.992,33 TL olarak yer aldığı, böyle olunca bilirkişi ---------raporuna nazaran 815.381,76 TL 5 faturadan kaynaklı alacak ve 14.168,76 TL alınan vade farkı toplamı 829.549,87 TL asıl alacaktan 76.338,85 TL olarak alınan 1.fatura bedelinin çıkarılıp onun yerine doğru olan 145.992,33 TL gerçek bedeli katıldığında takibin 899.203,35 TL asıl alacak yönünden devamı gerektiği; bunun davalı kayıtlarıyla da aynen doğrulandığı ve bu hesaba davalının kayıtlarına göre ulaşıldığı; işlemiş faizin ise 1.461,91 TL olacağı kabul edilerek mahkememizce hüküm oluşturulmuş,Alım satım akdinden doğan alacakların likit olduğu, davalının haksız olduğu kabul edilen miktar yönünden inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kabul edilerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının ------ dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 899.203,35 TL asıl alacak, 1.461,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 900.665,26 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Asıl alacak olan 899.203,35 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 61.524,45 TL karar harcından dava açılırken karşılanan 15.423,62 TL nin mahsubu ile eksik 46.100,83 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 15.601,52 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 7.000,00 TL bilirkişilerin ücretleri toplamı ve 807,75 TL posta giderinin kabul ve ret oranı gereğince 7.781,80 TL lik kısmının toplamı 22.843,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Dava açılmadan önce gidilen zorunlu arabuluculuk 3.200,00 TL nin kabul ve ret oranları gereğince 3.189,00 TL sinin davalıdan alınarak kalan 11,00 TL sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu nedenle harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 138.093,10 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretin maktunun altında kaldığından ve esasen vekalet ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden reddedilen kısımda 2.489,00 TL olduğundan 2.489,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, reddedilen kısım miktarı yönünden davacı için kesin, davalı yönünden karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde-----Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.17/10/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!