T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/729 Esas
KARAR NO:2024/822
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/07/2019
KARAR TARİHİ:16/10/2024
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----davacı sigorta şirketinin sağlık sigortası güvencesi kapsamında bulunduğunu, ------ tarihinde nefes darlığı, 2 aydır yemek sonrası gaz, şişkinlik ve şiddetli nefes darlığı sebebiyle tedavi gördüğünü, tedavi giderlerinin
davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, ----- davalı sigorta şirketi nezdinde de aynı süre için teminat sağlayan geçerli bir sigorta poliçesi bulunduğunu, ----müşterek sigortalı olduğu hususunun ---- yazı ile davalı sigorta şirketine bildirildiğini, söz konusu yazı ile davacı sigorta şirketi tarafından karşılanan 45.986,54 TL’ lik tutarın davalı sigorta şirketinin poliçesinin aynı limitli olması durumunda %50’ sinin, limit ve teminatların farklı olması halinde ise davalı sigorta şirketinin poliçesinde isabet edecek tutarın davacının hesabına ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz
konusu rücu alacağının tahsili için davacı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhinde-------- sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazı sonrasında duran takibin devamını sağlamak amacıyla işbu davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, Sağlık Sigortası Genel Şartları’ nın 12.maddesi ile TTK’ nın 1466.maddesi uyarınca tamamı davacı sigorta şirketi tarafından karşılanan tedavi masraflarının her iki sigortacı tarafından sigorta edilen bedel oranında karşılanması gerektiğini, bu nedenle davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ve teminatı kapsamında ve sigorta edilen bedel oranında davacı şirketinin zararını tazmin etmesi gerektiğini, dava konusu talep edilen tutarın likit ve belirlenebilir olduğunu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin takip tutarının %20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyan ile davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu beyan edilen----- sağlık sigortası poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketi nezdinde de sigortalı bulunduğunu, söz konusu poliçe şartları uyarınca sigortalının poliçe teminatları kapsamında olduğu tespit edilecek mahiyetteki bir rahatsızlığına ilişkin olması halinde yatarak tedavi ve ameliyatları için yurt içi kurumlardaki tedavileri bakımından istisnalar eklenerek %100 oranında teminat verildiğini, ameliyat ve tedavi gideri dışındaki tetkik, fizik tedavi ve sarf malzemeleri giderleri için farklı mahiyette teminatlar tanımlandığını, somut olayda çifte sigortanın söz konusu olduğunu, müşterek sigorta hükümlerinin
uygulanmasının mümkün olmadığını, müşterek sigorta hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınsa dahi TTK 1466/2 maddesinde sigorta sözleşmesinde yazılı olarak müteselsil sorumluluk esası kabul
edilmediğinden davacı kendi payından fazla ödeme yapmış olsa dahi davalı sigorta şirketine karşı rücu hakkı bulunmadığını, bir an için sorumluluk halinin söz konusu olduğu varsayılsa dahi davalı sigorta
şirketinin poliçe limitinin ve katılım payının nazara alınması gerektiğini, sigortalının poliçe başlangıç tarihi öncesinde başlayan rahatsızlıklarının kapsam dışı olduğunu, somut olayda alacağın mahiyeti karşısında icra inkar tazminatı şartlarının bulunmadığını beyan ile; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Memorıal hastanesi tedavi evrakları, sağlık sigorta poliçesi, ------dosya aslı, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı sigortacının sigortalısı için ödediği tedavi giderinden 1/2'sinin davalı sigorta şirketinden tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı sigortacının dava dışı sigortasının tedavi gideri olarak 45.986,54 TL ödemede bulunduğu ve sigortalının davalı sigortacı nezdinde de sağlık sigortalısı olduğu gerekçesiyle ödenen bedelin 1/2'sinin davalıdan tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itiraz ettiği, bir yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali ve takibin devamı için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Dava dışı sigortalının davacı sigortacı nezdinde ---------, davalı sigortacı nezdinde 05/01/2016-2017 tarihinde sağlık sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, sigortalının 2016 yılı haziran ayında yapılan tedavi masrafının davacı sigortacı tarafından ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; sigortalının, davacı ve davalı tarafından düzenlenmiş sağlık sigortası bulunması karşısında, davacının ödediği tedavi giderinden davalı sigortacının sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.TTK'nın 1446/1 fıkrası; "Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur" hükmünü içermektedir. Müşterek sigortanın önemli bir özelliği sigortacıların birlikte hareket etmesidir. Zira TTK m. 1466/1'de geçen "aynı zamanda" ifadesi bu hususa işaret etmektedir. Bu bağlamda sigortacıların müşterek hareket etmek suretiyle rizikoyu birlikte taşıma niyetlerinin müşterek sigortanın varlığı için şart olduğu ifade edilmiştir.-----------Somut olayda, tarafların rizikoyu beraber taşıma niyetleri olmadan sağlık poliçeleri düzenledikleri ve her iki poliçenin vade ve limitleri gözetildiğinde müşterek sigorta şartlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim ilk derece mahkemesi kararında belirtilen emsal Yargıtay kararı da benzer bir olaya ilişkin olup, olayda müşterek sigorta koşullarının bulunmadığına karar verilmiştir.Öte yandan TTK'nın 1467. maddesinde ise çifte sigorta düzenlenmiştir. Anılan maddenin ilk fıkrasının ilk cümlesine göre değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat, sonradan aynı veya farklı kişiler tarafından, aynı rizikolara karşı, aynı süreler için sigorta ettirilemez. Çifte sigortanın geçersiz kabul edilmesinin nedeni sebebsiz zenginleşme yasağıdır. Somut olayda, davalı sigortacı tarafından sigortalının aynı menfaati aynı rizikolara karşı sigorta ettirilmiş olup, sonradan yapılan sigorta çifte sigorta olması nedeniyle geçersizdir. Çifte sigortanın geçerli olabilmesi için maddede belirtilen diğer koşullarda somut olayda bulunmamaktadır.Buna göre, bilirkişi raporunda her ne kadar davacının ödediği bedelin yarısını davalıdan talep edebileceği yönünde tespit yapılmış ise de, benzer mahiyette olan------ ilamında da belirtildiği üzere, uyuşmazlıkta müşterek sigorta şartları bulunmayıp, davalı sigortacı nezdinde yapılan sigortanın çifte sigorta olması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş, davacının takibi başlatmasında kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2- Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 296,05 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 131,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 24.514,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı ------ yüzlerine karşı, miktar nedeni ile kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 16/10/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!