WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 7. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/708 Esas
KARAR NO:2024/825
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 26/01/2022
KARAR TARİHİ: 16/10/2024

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkiline karşı haksız eylemleri nedeniyle oluşan zararın giderilmesi amacıyla müvekkili tarafından davalılara karşı ---- sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalılara tebliğ olduğunu, 08.12.2021 tarihinde davalılar tarafından borca, yetkiye, takibe ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalıların itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin meydana gelen olay ile ilgili suç duyurusunda bulunduğunu, davalılar hakkında ----------sayılı dosya ile yargılama yapıldığı ve haklarında Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçuna vücut vermeleri nedeniyle cezaya hükmolunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalılar ----- sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptalini ve takibin devamını, davalıların %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yeri ------olup kendisinin icra dosyasında da yetkiye itiraz ettiğini, işbu davada yetkisiz yer mahkemesinde açılmış olup yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtiği ve iddiasına dayanak yaptığı ------ sayılı dosya ile yapılan yargılama neticesinde verilen mahkumiyet kararının kesinleşmediğini, verilen hükmün taraflarınca, masumiyetlerini ispatlamak amacıyla üst mahkemeye taşındığını,-------- ifadesinde teslim fişinin kendi evrakları arasında bulunduğunu fakat kömürün gelmediğini beyan ettiğini, şoförün kömürü götürmeksizin----- bürosuna gidip kimseye görünmeden o fişi oraya bırakıp çıkmasının imkansız olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ----- sayılı dosyasının ---- çıktıları, -----sayılı dosyanın-----------------çıktıları, bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalıların haksız eylemleri nedeniyle uğranılan zararın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava ilk olarak;-- Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda, mahkemece yetkisizlik kararının verildiği, davacı vekilinin istinaf etmesi sonucu istinaf karar ilamında; mahkemenin görevi re'sen incelenerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dava dosyasının yasal sürede talep halinde görevli bulunan ---- gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın ------Karar sayılı kararı ile geldiği anlaşılmakla, Mahkememiz esas defterinin ---- sırasına kaydı yapılmıştır. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı taraf 24/11/2021 tarihinde, “Borçluların haksız eylemi nedeniyle satın alınan kömür bedeli” alacağına dayalı olarak Asıl Alacak + İşlemiş Faiz : 23.140,25 TL olmak üzere alacağın tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Somut olayda, davacı firmanın ----- tarafından --------- gönderilen ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak kömürlerin vakıflara taşınması işinin ihalesini aldığı, bu kapsamda ---- gereken 27.500 kilogram kömürün taşınması için ---- plaka sayılı----- sahibi ve sürücüleri olan davalılar -----------isimli şahıslar ile anlaştığı, şahıslara nakliye amacıyla 1784,75 TL'lik ödeme yapıldığı, uyuşmazlığın, 16/11/2019 tarihinde davacı ile aralarındaki anlaşma gereği davalılarca kurumdan teslim alınan kömürler üzerinde tasarrufta bulunup bulunmadığı, ilgili kömürlerde mevcut mühür bozularak başka yere teslim edilip edilmediği, davalılar tarafından kalitesi düşük kömür teslim edilmek istenip istenmediği, davacının 1.784,75 TL nakliye bedeli, 519,78TL nakliye bedeli faiz tutarı, 16.470,03 TL -------alınan kömür bedeli ile 4.365,69 TL faizi talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.Tarafların delilleri toplanarak, mahkememizin 29/05/2024 tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; dosyanın işletme konusunda uzman bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Tüm delillerin münakaşası, işlemiş faiz ile İİK md.67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme`ye ait olmak üzere, dava ve takip dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile tarafların defter kayıtlarıyla müstenitleri üzerinde Sayın Mahkemece tarafıma verilen görev kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının Alacak Talebi Yönünden; Davacının -----sayılı dosyasındaki 18.254,78 TL tutarlı asıl alacak talebine ilişkin yapılan inceleme neticesinde; davalılara nakliye bedeli hizmeti karşılığında davacı tarafından 1.784,75 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacının davalılara teslim etmiş olduğu 27 ton kömürün davacı şirket tarafından dava dışı -----bedel ödenmek suretiyle satın alındığı tespit edilmiştir. 16/11/2019 tarihinde---- gitmesi gereken 27.500 kilogram kömürün taşınması için ------ sayılı ---- sahibi ve sürücüleri olan davalılar-------- şahıslar tarafından üzerlerinde atılı nakliye hizmeti ifasının gereği gibi yerine getirmedikleri, teslim aldıkları mühürlü kömürleri belirlenen adrese teslim etmeleri gerekirken kamyonlarıyla başka bir depoya bıraktıkları, taşıma hizmeti görevini kötüye kullandıkları, bu sebeple-------no.lu kararında ceza aldıkları görülmüştür. Davacıdan teslim aldıkları kömürleri teslim etmeleri gereken adres yerine ------------------ bambaşka bir depoya bıraktıkları, davalılar tarafından gereği gibi ifa edilmeyen nakliye hizmeti ile teslim alınan kömürlerin kalitesi düşük kömürler ile değiştirildiğine/torbaların açıldığına ilişkinde yapılan yargılamadan da anlaşıldığı üzere; davacı alacaklının-----sayılı dosyasındaki 18.254,78 TL tutarlı asıl alacak talebinin kadri maruf olduğu, nihai ve hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmıştır. FAİZ: Kural olarak TBK 117/gereği; “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bugünün geçmesiyle…” temerrüdün başlayacağı kabul edilir. Somut olayda, davacı/alacaklı takip öncesi faiz talebine ilişkin dosya kapsamında ihbar, ihtar vs. somut bir belgenin bulunmadığı, temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, Sayın Mahkemenin davacı lehine hüküm kurmak istemesi halinde aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde toplamda 5.463,03 TL tutarında faiz hesaplandığı, ancak taleple bağlılık kuralı gereği 4.885,47 TL tutarında faizin dikkate alınabileceği, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında yasal faizi talep edebileceği değerlendirilmiştir. Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı şirketin müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, İCRA İNKÂR TAZMİNATI ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerini bildirmiştir. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının kömür nakliyesi için davalılarla anlaştığı,---- gitmesi gereken 27.500 kilogram kömürün taşınması için ---- plaka sayılı dorsenin sahibi ve sürücüleri olan davalılar ------şahıslar tarafından nakliye hizmeti ifasını gereği gibi yerine getirmedikleri, teslim aldıkları mühürlü kömürleri belirlenen adrese teslim etmeleri gerekirken kamyonlarıyla başka bir depoya bıraktıkları, taşıma hizmeti görevini kötüye kullandıkları, bu sebeple ---------ceza aldıkları görülmüştür. Davacının ise, davalılar tarafından kömürün vakfa teslim edilmemesi nedeni ile davalılara ödediği nakliye ücretinin faizi ile birlikte geri iadesi ile teslim edilmesi gerekip edilmeyen kömür bedelinin faizi ile tahsili istemi ile davalılar aleyhine takip başlattığı davalıların takibe itirazı sonrası hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunsa da somut uyuşmazlıkta davalıların kendilerine teslim edilen kömürü başka bir yere bırakmak sureti ile güveni kötüye kullanma suçunu işlemelerinden dolayı davanın esasen haksız fiil hukuksal nedenine dayandığı, haksız fiilin meydana geldiği yer dikkate alındığında HMK 16. madde uyarınca takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığının anlaşıldığı, bu sebeple davalıların yetki itirazının yersiz olduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafça üçüncü kişiden alınmak zorunda kalınan kömür bedelinin kadri maruf olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu aldırıldığı, hazırlanan raporda; davalılara nakliye bedeli hizmeti karşılığında davacı tarafından 1.784,75 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacının davalılara teslim etmiş olduğu 27 ton kömürün davacı şirket tarafından dava dışı----------bedel ödenmek suretiyle satın alındığı, icra takibindeki asıl alacak miktarının kadri maruf olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, davalılar kendilerine nakliye için teslim edilen malları kendilerine söylendiği yere teslim etmediğinden ve kesinleşen mahkeme kararı ile güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri sabit olduğundan davalıların kendilerine ödenen nakliye bedeli ile davacı tarafça üçüncü kişiye kişiye ödenmek zorunda kalınacak davacı zararınını, bilirkişi tarafından kadri maruf bulunan kömür bedelini davacıya ödemekle yükümlü olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Alacağın muaccel hale geldiği tarih haksız fiil tarihi olduğundan herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın ifanın gereği gibi yerine getirilmediği tarihten itibaren davacının avans faizi talebinde bulunabileceği gerekçesi, davacının açtığı davada haklı olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Uyuşmazlığın haksız fiil hukuksal nedenine dayalı olarak açılıp, alacak miktarının likit olmaması nedeni ile davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE, davalıların ----------Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin aynı şartlar ile devamına,
2-Davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.580,71 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 395,18 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 1.185,53 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 395,18 TL peşin harcın toplamı 475,88‬ TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti ile posta/müzekkere masrafı olan 4.262,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan olan 3.200,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 23.140,25 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsiken alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleşmesinden sonra HMK'nun 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar nedeni ile kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 16/10/2024

UYAP Entegrasyonu