WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 5. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/476 Esas
KARAR NO:2024/867
DAVA:Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ:10/10/2016
KARAR TARİHİ:16/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yanın müvekkili şirketten 6 adet kamyon satın aldığını, işbu 6 adet kamyonun davalı tarafından, ------ kullanılarak alındığını, söz konusu kredi şartının ise, müvekkili şirketin dava dışı bankaya -------vermesi olduğunu, bu taahhüde göre, 30 gün içinde kredi verilen kamyonların üzerine banka lehine rehin tesisi sağlanmadığı takdirde, müvekkili şirketin, davalının bankadan kullanmış olduğu kredi bedelini nakten ve defaten bankaya ödemekle yükümlü olduğunu, davalı yanca satın alınan kamyonların üzerlerine damper monte edilmek üzere davalı tarafından gelen talimatla, dava dışı -------tarihinde teslim edildiğini, ancak damper montajının bir aylık süreyi geçmesi nedeniyle müvekkilinin dava dışı bankaya karşı sorumluluğunun doğduğunu, davalının kredi taksitlerini de ödememeye başladığını, bunun üzerine dava dışı bankanın müvekkili şirkete ihtarname keşide ettiğini, müvekkilinin banka icra ve haciz tehdidi altında kalmamak ve kredibilitesinin zedelenmemesi adına söz konusu tutarı bankaya ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle müvekkili şirketin bu tutarın halefi haline geldiğini, davalının ise, bedelini ödemediği malları teslim etmediğini ve faturaların kendisine teslim edilmediği bahsiyle ---- yevmiye numaralı ihtarnamesini müvekkili şirkete keşide ettiğini, işbu ihtarnameye karşı ---- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davalının hali hazırda malların bedelini ödemediğini ve bir ödeme planı sunmadığını, üstelik davalının kamyonların kendilerine ait olduğu bahsiyle ------ esas sayılı dosyası ile temeli olmayan ve kanuna aykırılık teşkil eden bir talepte bulunarak araçların ruhsatlarının çıkarılacağı iddiası ile araç faturalarını talep ettiğini, fakat davalının talebinin TBK 97. maddesine göre bir anlam ifade etmediğini, satış işleminin gerçekleştiği sırada davalı şirketin mali durumunun iflas erteleme talep edecek durumda olduğunu müvekkili şirketten gizlediğini ve böylelikle hile ile bu sözleşmenin kurulmasını sağlamış olduğunu, müvekkili şirkete gönderilen ihtarnameden anlaşıldığı kadarı ile, davalının-------- sayılı dosyası ile iflâs erteleme talebinde bulunduğunu ve 23.02.2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararı aldığını, müvekkili şirketin davalının mali kriz içerisinde olduğunu bilmesi halinde imzalamayacağı bir sözleşmeyi müvekkili şirkete imzalattığını, TBK'nın aldatmayı düzenleyen 36. maddesine göre; taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeye bağlı kalmayacağını, buna ilâveten TBK'nın 98. maddesine göre; karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ya da hakkında haciz işleminin sonuçsuz kalması sebebi ile hakkı tehlikeye düşen tarafın uygun bir zaman içinde istediği güvence verilmez ise sözleşmeden dönebileceğinin düzenlendiğini, özetle müvekkili şirketin 6 adet kamyon satışından dolayı davalıdan 463.500 Euro alacaklı olduğunu, söz konusu kamyonların teslim edilmiş olmasına rağmen malların bedelinin ödenmediğini, malların bedeli ödenmediği için sözleşmenin-----Noterliği'nden gönderilen ihtar uyarınca feshedildiğini, buna rağmen davalı tarafın malları iade etmediğini ve faturaları talep ettiğini, ----- esas sayılı dosyasına söz konusu kamyonları iade için talepte bulunulduğunu, davalı şirketin kayyumunun ------ esas sayılı dosyasında davalı olan -------müvekkili şirkete borçlu olduğunu, kamyonların bedelini ödemediğini ve haksız olarak zenginleşmiş olduğu hususunu tespit ettiğini, bu tespitten sonra dahi, davalı şirketin müvekkili şirkete başvurmadığını ve ödeme planı sunmadığını, protokol yapılması için teklifte bulunmadığını, teminat da önermediğini, davalı şirketin iyi niyetinin olmadığını ve kötü niyet taşıdığını böylelikle ispat etmiş olduğunu, davalı yanın iflas erteleme talebi ile mahkemeye başvurup almış olduğu ihtiyati tedbir uyarınca, müvekkili şirketin alacak hakkının tehlikeye düşmüş olduğunu, diğer bir deyişle, yapılacak protokolün dahi müvekkili şirketin alacağını garanti edecek bir vasfa sahip olmadığını, davalının kamyonları haksız olarak elinde bulundurduğu süre içinde ise, kamyonların davalı tarafından kullanılacağını ve daha da değer kaybına uğrayacağını, müvekkili şirketin zararının katlanarak artacağını, dava konusu kamyonların davalı tarafından 3. kişilere devredilmesi riskinin bulunduğunu, kamyonlara hasar ve zarar verme ve dolayısı ile müvekkili şirketin zararının büyüme riskinin olduğunu, böyle bir durumun meydana gelmesi halinde müvekkillerinin alacaklarını tahsil edebilme ihtimalinin ortadan kalkacağını ve müvekkilinin açıkça zarar göreceğini beyan ederek, dava konusu kamyonların 3. kişilere devrinin engellenmesi için teminatsız olarak tedbir konulmasına ve yed-i emin olarak müvekkili şirkete teslimine, bu olmaz ise müvekkili şirket tarafından ödenmiş olan 435.500 Euro'nun faizi ile birlikte tahsiline, kamyonlardaki hasar ve zararların tespit ve tahsiline, kamyonların 2. el vasfına dönüşmüş olduğundan dolayı değer kaybının tespit ve tahsiline, müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesinden dolayı 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, dava dışı bankaya ödenen miktarın müvekkilinin uhdesinden haksız olarak çıkmasından kaynaklanan zarar ve ziyanların tespit ve tahsiline, talep edilen miktarların 25.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek (TL için ticari avans faizi, Euro için en yüksek banka mevduat faizi) faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili, bila tarihli cevap dilekçesinde; davacı iddialarının tamamen çelişkilerle dolu olduğunu, davacı yanın davaya konu taşınır satış sözleşmesini dosyaya sunmadığını, buna ilişkin beyanlarını saklı tuttuklarını, davacı şirket ile 29.12.2015 tarihinde 6 adet kamyonun alımı konusunda anlaştıklarını, söz konusu taşınır satış sözleşmesi ile davacı tarafın müvekkiline karşı dava konusu kamyonları devir borcu altına girerken, müvekkilinin de işbu kamyonların bedellerini ödeme borcu altına girdiğini, müvekkili şirketin ---------- çekmiş olduğu kredi ile davacıya ait olan 6 adet kamyonun bedelini ödeme borcunu ifa ettiğini, davacı şirketin 29.12.2015 tarihli faturaları müvekkiline gönderdiğini, söz konusu faturaların ticari defterlere kaydedildiğini, ancak bu faturaların davacı yanca hileli bir şekilde ruhsat çıkarma bahanesiyle muhasebeciden alındığını, ancak ruhsatların çıkarılmadığını, davacı yanın müvekkili şirketten talep edebileceği bir alacağının olmadığını, satış bedelinin ---- kullanılan kredi ile davacıya ödendiğini, yani davacının satış bedelini tam ve eksiksiz olarak aldığını, müvekkili şirketin kullandığı kredi borcuna karşılık olarak-------- taksiti ödediğini, müvekkili şirketin iflas erteleme talebinde bulunmasının mali sıkıntılardan kaynakladığını, müvekkilinin her ticari ilişki içerinde olduğu tüm firmalara mali durumu hakkında bilgi vermek zorunda olmadığını, bu nedenle müvekkilinin davacı yanı aldatmasının söz konusu olmadığını beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;Dava, davacının davalıya satmış olduğu kamyonların satış bedelinin ödenmesine ilişkin olarak davalının çektiği krediye vermiş olduğu kredi garanti taahhüdüne istinaden, davalının kredi borcunun ödenmesinde temerrüdü nedeniyle davacının kredi garanti taahüdü kapsamında dava dışı bankaya yapmak zorunda kaldığı ödeme nedeniyle; kamyonların davalıdan alınarak davacıya teslimi, bu olmaz ise davacının yapmak zorunda kaldığı ödemenin kredi borçlusu davalıdan tahsili, kamyonlarda var olan zararların tespit ve tahsili, oluşan değer kaybının tahsili, vaki ödeme nedeniyle oluşan zararın tespit ve tahsili ile ticari itibar zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat istemlerinden ibarettir.Davacı vekili 09.10.2024 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldü.Davacı vekili 16.10.2024 tarihli duruşmada; "Feragat dilekçemiz ve dosyada yer alan protokol doğrultusunda karar verilmesini talep ederiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 16.10.2024 tarihli duruşmada; "Feragat doğrultusunda karar verilsin, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur." şeklinde beyanda bulunmuştur.HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar harcı 427,60-TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29.612,83 TL harcın mahsubu ile artan 29.185,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ------ Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2024

UYAP Entegrasyonu