T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2024/632 Esas
KARAR NO: 2024/810
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 05/09/2024
KARAR TARİHİ: 06/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili 05/09/2024 tarihli dava dilekçesinde özetle; davanın, ----------Ş.'nin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca ihyası istemiyle ikame edildiğini, müvekkili ...'in ----------Ş.'den alacağı bulunmakta olup işbu alacağın tahsili amacıyla ---------- İcra Dairesi'nin ----------- Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin kesinleşmesi üzerine taraflarınca takip borçlusu -----------Ş.'nin ---------- hissesine sahip olduğu -------- İli, ---------- İlçesi, --------- Mah., ---------- Mevki, --------- Ada, ------- Parsel sayılı taşınmaza dosyadan haciz şerhi işlenerek satış işlemlerine başlandığını, işbu satış işlemleri kapsamında ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyasından 22/01/2024 tarihinde ---------- İcra Dairesi'nin --------- Talimat sayılı dosyasına borçlu adına kayıtlı taşınmazın satılarak paraya çevrilmesine yönelik satış talimatı yazıldığını,------- İcra Dairesi'nin --------- Talimat sayılı dosyasından 23/01/2024 tarihinde; "İlgi sayılı talimatınızda belirtilen borçlunun GİB/MERSİS sorgusu yapıldığında yazımız ekine de eklenen rapordan anlaşılacağa üzere faaliyet durumunun 'Terkin' olarak göründüğü anlaşılmıştır. Borçlu firmanın ilgi sayılı talimatınızda belirtilen adresine hazırlanacak olan satış ilanının tebliğ edilip edilmeyeceğinin dosyamıza bildirilmesine, Yukarıda belirtilen konu hakkında dosyamıza bilgi verilmesi ve yeniden talimat gönderilmesine müteakip aşağıda belirtilen hesabımıza 20.000,00 TL avans yatırılması halinde talimatınızın infaz edilmesine karar verilmiştir." şeklinde cevap verildiğini, bunun üzerine ---------- İcra Dairesi'nin -------- Esas sayılı dosyasından 29/01/2024 tarihinde ------- İcra Dairesi'nin ---------- Talimat sayılı dosyasına; "22/01/2024 tarihli talimat ile ----------, --------- İlçesi, ---------- Mah. --------- Ada, ---------- Parsel sayılı taşınmazdaki borçlunun ----------- hissesinin satışının yapılması belirtilmişse de bu aşamada talimatın yerine getirilmemesi, bir sonraki talimat yazımızın beklenmesi hususu bilgilerinize rica olunur." şeklinde cevap verildiğini, görüleceği üzere takip borçlusu ----------Ş., ekte sundukları 12/08/2013 tarihli ------------- ----------- numaralı ilanı ile Türk Ticaret Kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca 31/07/2013 tarihinde ticaret sicilden resen terkin edildiğini, işbu sicilden terkin işlemi sebebiyle taraflarınca icrai işlemlere devam edilemediğini ve müvekkilinin alacağının halen tahsil edilemediğini,--------- İli, --------- İlçesi, --------- Mah., ---------- Mevki,--------- Ada, --------- Parsel sayılı taşınmazın halen takip borçlusu --------Ş. adına kayıtlı olup müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla taşınmazın icra dairesi tarafından satışının yapılması ve diğer icrai işlemlere devam edilmesi gerektiğini, buna göre esasen bahsi geçen taşınmazın satılması ve diğer icrai işlemler kapsamında müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi için şirketin ihyası kaçınılmaz olup Yargıtayın müstakar içtihatlarına ve doktrindeki görüşlere göre de, şirket adına kayıtlı mal varlığı bulunmasının ihya davalarında haklı neden olarak kabul gördüğünü, Türk Ticaret Kanunu Geçici 7/15 Maddesi Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak (…)106 mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Şirketin adına kayıtlı otomobil bulunmasının Şirketin ihyasını talep etmek için haklı sebep olarak kabulü ile malvarlığının tasfiyesiyle sınırlı olmak üzere şirketin ihyası gerekmektedir. -----------, 12/12/2016 T. İhtarın şirket yetkilisi olan davacıya tebliğ yönü araştırılmaksızın eksik inceleme ile şirketin ticaret siciline kaydını ve ihyasına ilişkin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacı şirket, mal varlığı bulunduğunu belirterek ihya talep ettiğinden, TTK'nun geçici 7/15. maddesi kapsamında davacının şirketin ihyasını talep etmek için haklı sebep değerlendirilerek şirket mal varlığının tasfiyesi ile sınırlı olarak şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği…, netice olarak işbu taşınmazın satışı ve diğer icrai işlemlerin yapılarak müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi amacıyla ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmesine ilişkin huzurdaki davayı ikame etme gerekliliği hasıl olduğunu, bu bağlamda, ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmesini talep ettiklerini, bununla birlikte, ihya davalarının basit yargılama usulüne tâbi olduğu nazara alınarak, mahkemece de tensip buyrulması halinde HMK. m. 320'nin "Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir." şeklindeki amir hükmünün tatbik edilmesini, karşı taraftan bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz de olmadığından, usul ekonomisi ilkesi uyarınca dosya üzerinden davalarının kabulünü talep ettiklerinden ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere dava dışı borçlu ---------Ş.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ... vekili 11/09/2024 tarihli cevap dilekçesinde özetle, 29/05/2024 tarihli ----------- yayımlanarak yürürlüğe giren 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16. maddesine göre, müvekkili Müdürlüğün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması mümkün olmadığını, mahkemece, davanın kabulüne kanaat getirilmesi halinde; Yargıtay içtihatları gereğince, sermaye artırım yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden re'sen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; dava konusu şirketin taraf olduğu --------- İcra Dairesinin ---------- Esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilebileceğini ve tasfiye memuru atanması gerektiği hususlarını mahkemenin takdir ve tensiplerine sunduklarını, Ticaret Sicili Müdürlüğü'nün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7'nci Maddenin 15'nci fıkrası, "Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuk menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak ... mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir." hükmünü haizdir. Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmamaktadır. Söz konusu şirketin ihyası istenmekte ise; “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan “Bu Tebliğ hükümlerine göre, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatiflerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak ... mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü gereğince, bu işlemin madde hükmünde de belirtildiği üzere ancak bu hususta mahkemeye başvurulmak suretiyle gerçekleştirileceğinin açık olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, Yargıtay içtihatları gereğince sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; taleple bağlı kalınarak sınırlı olarak dava konusu şirketin ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilebileceği ve tasfiye memuru atanması gerektiği hususunu mahkemenin takdirlerine sunduklarını, 29.05.2024 tarihinde ---------- yayımlanıp yürürlüğe giren 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un konuyla ilgili 16. maddesi gereğince de, müvekkili müdürlüğün yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeceğinin belirtildiğinden bahisle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI --------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklısının ..., borçlusunun ... olduğu, ortak cari alacağına dayalı İlamsız Takiplerde Ödeme Emri düzenlendiği ve borçlu şirketin faaliyet durumunun 'Terkin' olarak göründüğü anlaşılmıştır. ---------- sicil nolu ...'nin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. Maddesine göre 31.07.2013 tarihinde resen terkin edildiği bildirilmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ : Dava, ticaret sicilinden TTK'nın geçici 7. maddesine göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ihyası istemine ilişkindir. TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi ile 30.12.2012 tarih ---------- sayılı ---------- yayımlanan "Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. Maddesinin 4.bendine göre resen terkin kapsamına alınarak, ihtar ve ilan prosedürlerinin tamamlanmasının ardından, sicil kaydının 31.07.2013 tarihinde resen terkin edildiği bildirilmiştir. Dava konusu şirket hakkında TTK. Geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin işlemi yapılmış ise de, dava konusu şirketi borçlu olduğu derdest ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere ihyasında zorunluluk bulunduğu, ayrıca aynı maddenin 15/son cümlesi "Bu maddede öngörülen usule uygun olarak kaydı silinen şirket veya kooperatifin ihyasına ilişkin yapılacak yargılamada ilgili ticaret sicili müdürlüğü aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunamaz." hükmünü düzenlediğinden davalı ... sicil müdürlüğünün yargılama giderlerinden (davada yapılan giderler, vekalet ücreti, yargılama harçları, HMK.m.323) sorumlu tutulamayacağı, 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin ihyası için yasal koşulların oluştuğu, davacı tarafın ihya talep etmekte hukuken korunmaya değer haklı menfaatinin bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin icra dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına ve ticaret siciline tesciline, şirketin son yönetim kurulu başkanının tasfiye memuru atanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-...'nün ----------- numarasında sicile kayıtlı iken sicilden resen terkin edilen ...'nin ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı dosyasına münhasıran, icra ve infaz işlemleri tamamlanana kadar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547 nci maddesi uyarınca ŞİRKETİN EK TASFİYE İÇİN YENİDEN TESCİLİNE,
2- Şirketin son yönetim kurulu başkanı ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru eski yönetici olduğundan ücret takdirine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 427,60 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının re'sen yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/11/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!