T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2024/114 Esas
KARAR NO: 2024/807
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/02/2024
KARAR TARİHİ: 05/11/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:dava dışı ---------- sevk ve idaresindeki ve müvekkilinin maliki olduğu ---------- plakalı aracın 26/06/2022 tarihinde önüne aniden çıkan -------- ile çarpışmamak için sol taraftaki bariyerlere çarpmak zorunda kaldığını, kaza sonucu araçta maddi zararın meydana geldiğini, müvekkilinin aracı --------- tarafından sigortalı olduğunu, aracın genişletilmiş kasko poliçesi bulunduğundan sürücü ---------- kusurlu olsa da veya olmasa da kaza sonucunda oluşan zararın davalının uhdesinde olduğunu, müvekkiline ait --------- plakalı aracın uğradığı ağır zararın belirlenmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiğini, müvekkile ait aracın kasko poliçesi kapsamında zarara uğradığını, teminat klozu kapsamında olan kaza için davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen hasar bedelinin karşılanmadığını, hasar gören parçanın onarımı mümkün değilse orijinal parça ile değişiminin gerektiğini, yapılacak hesaplamalarda KDV'nin de dahil edilmesi gerektiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL hasar bedeli tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava konusu kazaya karışan ------------ plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sigortalısının kusuru oranında olduğunu, dava konusu olaya ilişkin müvekkili aleyhine ---------sayılı dosyası ile tahkime başvuruda bulunulduğunu, ----------- dava konusu uyuşmazlığın esasına girerek karara bağladığını, kararın kesinleştiğini, kesin hüküm verilen bir konuda yeniden dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirket tarafından temin edilen ekspertiz raporu ile de sabit olduğu üzere araçta meydana gelen hasarlar ile davacı tarafın beyanları arasında çelişki bulunduğunu, bu nedenle hasarın uyumsuz olduğu tespit edildiğini ve talep edilen hasarın haklı gerekçeyle reddedildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dosya kapsamındaki tazminat hesabının kara araçları kasko sigortası genel şartları ve poliçe hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin hasar bedelinin KDV'sine ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının yapılacak tazminat hesabından iskonto uygulanmasını kabul etmediğine ilişkin iddialarının dikkate alınmasının mümkün olmadığını, müvekkilinden hasar tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini savunarak; davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, fahiş olan tazminat talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : ----------, ---------Müdürlüğü, -----------ş.'ye müzekkereler yazıldığı görüldü. 30/07/2024 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, davacının mülkiyetindeki, davalıya ---------- numaralı kasko poliçesi ile sigortalı, dava dışı ---------- sevk ve idaresindeki --------- plakalı aracın karıştığı 26/06/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle hasar bedeli alacağına ilişkin açılan tazminat davasıdır. ----------- Esas sayılı dosyası incelendiğinde talepte bulunanın davacı --------- Şirketi olduğu, karşı tarafın davalı --------- Şirketi olduğu, dava sebebinin ----------- plakalı aracın 26.06.2022 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası olduğu ve talep sonucunun "Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla toplam 20.250,03TL hasar bedelinden ŞİMDİLİK 8.001,00TL hasar bedeli ile 600,01TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 8.601,01TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini saygılarımızla dileriz." şeklinde olduğu, Komisyon'ca başvurunun reddine dair "5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi hükmü gereği sınırlı nitelikte temyiz yolu açık, diğer yönlerden kesin olmak üzere" karar verildiği görülmüştür. Karara karşı tarafların temyiz hakkına başvurmamış ve kararın kesinleşmiş olduğu Komisyon'un "Komisyonumuz dosyaları temyiz yoluna başvuracak tarafların talebi üzerine mahkemeye tevdi edilmekte, tevdi işleminden sonra hakem kararı saklama dosyaları oluşturulmaktadır. Taraflar temyiz başvurularını hakem kararı saklama dosyaları üzerinden yaptıklarından Komisyonumuzca kararın kesinleştiğine ilişkin kesin bilgi verilmesi mümkün olmamaktadır. Ancak Komisyonumuzun belirtilen dosyasında mahkemeye tevdi talebi bulunmadığı, bu sebeple hakem kararı saklama dosyası oluşturulmadığı hususu bilginize sunulur." şeklindeki yazı cevabından anlaşılmıştır. Mahkememizde görülmekte olan davanın taraflarının ve sebebinin aynı olduğu görülmüştür. Davacı taraf ----------- görülen davanın kısmi dava olarak açıldığı, orada talep edilmeyen (hasar bedeline ilişkin) alacak miktarının eldeki davaya konu olduğunu, bu sebeple davaların aynı olmadığını ileri sürmüştür. 'Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmının dava yoluyla ileri sürülmesi hâlinde kısmi dava söz konusudur. Aksi belirtilmedikçe, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez. Kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için gerek kısmi dava karara bağlanmadan önce, gerekse daha sonra ayrı bir dava açılması usulen mümkündür. Uygulamada bu ayrı davaya, ek dava denilmektedir. Her dava, kural olarak tespit ve eda kısımlarından oluşur. Davanın kısmi nitelikte olması hâlinde önceden açılan davada kesinleşen kararın tespit kısmı, kalan kısım için açılan ikinci davanın tespit kısmı için kesin hüküm oluşturur ve kuşkusuz bağlayıcıdır.'' Açılan kısmi davada davacının davalıdan herhangi bir hakkının bulunmadığına dair kesin hüküm daha sonra açılan ek davada kesin delil değil, kesin hüküm oluşturur .Dava öncesi ---------- aynı konu ile ilgili başvuruda bulunulup talebin reddine dair verilen kararın kesin nitelikte olduğu, tahkim kararına yönelik bir iptal davası açılmadığı, bu haliyle dava konusu uyuşmazlık hakkında verilen tahkim komisyonu kararının kesin hüküm teşkil ettiği, davacı tarafça sigorta tahkim komisyonuna başvuru anında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olmasının, kararın içeriği ve hakkın tamamını ilgilendirir şekilde zararın kanıtlanmaması nedeniyle ret kararı verildiği gözetildiğinde görülmekte olan davanın konusunu da içerdiği değerlendirilerek davanın kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir .
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının mülkiyetindeki, davalıya ----------numaralı kasko poliçesi ile sigortalı, dava dışı --------- sevk ve idaresindeki --------- plakalı aracın karıştığı 26/06/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle hasar bedeli alacağına ilişkin açılan tazminat davası olduğu, yukarıda da açıklandığı üzere aynı davanın --------- Esas sayılı dosyasında görüldüğü, anılan davanın kısmi dava niteliğinde olduğu, davacının bu trafik kazasına dayalı olarak hasar bedeli alacağı bulunmadığı tespit edilerek başvurunun esastan reddine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay'da iptal yoluna başvurulmadan kesinleştiği, yukarıda yapılan açıklamalar ve atıf yapılan yargı içtihatları dikkate alındığında bu tespit hükmünün hakem kararında fahiş hata bulunsa dahi, eldeki davada kesin hüküm niteliğinde olduğu ve dava şartı eksikliğinin bulunduğu kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 427,60 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.080,00 TL ıslah harcının hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 60,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının HMK'nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (63.288,75 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 uyarınca hesaplanan 10.126,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 3.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ----------- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/11/2024
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!