WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 4. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/965 Esas
KARAR NO: 2024/782
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 28/12/2023
KARAR TARİHİ: 23/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili 28/12/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının %10 pay sahibi, muhatap şirket yönetim kurulu başkanı dava dışı----------- %80 pay sahibi, halen muhatap şirketin temsil yetkilisi olan diğer ortak, dava dışı ------------- %10 pay sahibi olduğu, toplam 3 ortaktan oluşan muhatap anonim şirketin 2022 faaliyet dönemi olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirmediğini, davacının ikame ettiği dava neticesinde ------------- numaralı ilamıyla 2022 yılına ilişkin Olağanüstü Genel Kurul toplantısının yapılması amacıyla --------Noterliği'nin 10.04.2023 tarihli---------- yevmiye sayılı ihtarnamesinde bildirdiği ---------- No'lu gündemin 2022 yılı faaliyet yılında gündem maddesi olamayacağı, ---------- No'lu gündemin bilgi alma kapsamında kaldığı anlaşıldığı gerekçesiyle olağanüstü genel kurulda gündem olamayacağına karar vermiş bu iki madde olmaksızın diğer gündem maddeleri doğrultusunda olağanüstü genel kurul toplantısı düzenlenmesi amaçlı şirkete kayyım tayin edildiğini, toplantı tarihinin 25.08.2023 olarak belirlendiğini, finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular TTK 420 md. istemi ile ertelenen, gündemle ilgili 28.09.2023 tarihinde gerçekleştirilen ikinci toplantıda gündemin Türk Ticaret Kanunun 446 1/b bendine aykırı gereği gibi ilan edilmediğini, iki maddeye ilaveten 8, 9 ve 10. gündem maddelerinin de gündeme eklenmediğini, gündem maddelerinden çıkartılan 8 ve 9. maddelerin, olağan genel kurul toplantılarında, zorunlu gündem olup, ayrıca TTK 408 m. 2/b ve 2/d bendleri uyarınca genel kurulun devredilemez yetkileri olduğunu, gündemin 10.maddesinde belirtilen hususların ---------- Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ilave genel kurul gündemi taleplerimden kısmen kabulüne karar verilen maddeler olduğunu, ilgili husular nedeniyle tüm gündem maddelerinin iptale kabil olduğunu, gündemin altıncı maddesi yapılan anlaşma ve sözleşmeler neticesinde adi ortaklıktan doğan kazanç paylarının dağıtımı ve takvimi olduğunu, davacı ile muhatap şirketin diğer ortakları arasında her ortağın 1/3 sahip olduğu adi şirket ortaklığı mevcut olduğunu, davacı ile muhatap şirketin diğer ortakları arasında her ortağın 1/3 paya sahip olduğu ve tüm ortakların tacir olduğu adi şirket ortaklığı mevcut olduğu ve sözleşmede el ürünü imzası olduğu halde ortak ------------ Dürüstlük kuralına aykırı herhangi bir adi ortaklık kurulumu olmadığını beyan ettiğini, tarafların iradelerinin açık, karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarına rağmen maddeye ilişkin hususta yapılan müzakere sonucun da diğer ortakla birlikte 6 . madde içerik yönünden reddedildiğini, Borçlar Kanunu 27. Maddesinde yer alan Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı genel kurul kararının hükümsülüğe karar verilmesi gerektiğini, ----------- da "Anonim şirket genel kurul kararları da bir hukukî işlem olması nedeniyle, genel olarak Borçlar Kanunu’ndaki sözleşme serbestîsi sınırlarına tabidir. Borçlar Yasasına göre butlan, bir hukukî işlemin, hukuk düzeni tarafından öngörülen geçerlilik şartlarını içermemesi nedeniyle başlangıçtan itibaren hüküm ve sonuç doğurmamasıdır. Geçersiz bir sözleşme veya karar, kurucu unsurları içermekle birlikte, geçerlilik unsurlarından kamu düzenini ilgilendirecek derecede önemli olanları içermemektedir. Geçersizlik halleri bir genel kural olan 6098 sayılı TBK m. 27 (818 sayılı BK'nun 19-20) maddelerinde düzenlenmiştir. Bir ---------- kararı şekil ve usul bakımından geçerli olmakla beraber, konusu itibariyle BK m. 19 ve 20 hükümlerine aykırı ise, geçersizdir, yani hukuken hiç bir hüküm ifade etmez. Buna göre bir genel kurul kararı konusu bakımından, kamu düzenine, emredici hükümlere, ahlâk ve adaba, kişilik haklarına aykırı veya konusu bakımından imkânsız ise, geçersizdir. Diğer bir ifade ile, bu durumda ----------- kararı mevcut olmakla beraber, ölü doğmuştur. Belirtmek gerekir ki, yok sayılan karar veya geçersiz (batıl) bir karar arasında hukukî sonuç bakımından hiç bir fark yoktur; hukukî açıdan her ikisinin de baştan itibaren hiç bir etkisi ve hükmü yoktur. Fark sadece teoriktir; yoklukla malûl ---------- kararı “kurucu unsurları içermemesi” nedeniyle mevcut değildir; geçersiz --------- kararı ise, mevcut olmakla birlikte “geçerlilik unsurlarını içermemesinden” dolayı ölü doğmuştur. Bu durumda, yok hükmündeki --------- kararlarında olduğu gibi, geçersiz bir ----------- kararına karşı da, TTK m. 445'deki 3 aylık hak düşürücü süreye tâbi olmaksızın her zaman geçersizliğin tespiti davası açılabilir. Yargıç, ----------- kararının geçersiz olduğunu re’sen dikkate alır. Bu itibarla, teknik olarak geçersizliğin ileri sürülmesi bir def’i değil, itirazdır.". 25.08.2023 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda, davacının talebi ile finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların bir ay ertelendiğini, finansal tabloların itiraza uğrayan noktalarının tutanağa geçirtilmişse de Finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında TTK 420/2 md. uyarınca dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmediğini, davacının ikinci erteleme talebinin "incelenemeyen tablolar üzerine bir genel kurul gerçekleştirilemez" itirazlarına rağmen toplantıya devam edildiğini, davacı ---------- aracılığı ile polisi aradığını ve kolluk gücü istemişse de genel kurul tamamlanana kadar polis gelmediğinden yasal ikinci erteleme istemi gerçekleşmediğini, ilk ertelemenin prosedürü yerine getirilmek için gerçekleştirildiğini, davacı finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konularla ilgili 3, 4 ve 5. madde görüşmelerinde muhalefetini tutanağa geçirtip ayrıca olumsuz oy kullanmış olması sebebiyle ilgili maddelerin iptale kabil olduğunu, İhtiyati Tedbir talebi talebi, Türk Medeni Kanunun Dürüst davranma kenar başlıklı 2. maddesi - "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." hükmüne haiz olduğunu, az yukarıda bahsedildiği gibi ortakların açık irade beyanlarına rağmen davacının adi ortaklıktan kaynaklı hakkını vermemek amacıyla açık suiniyet ile 6. madde içerik yönünden reddedildiğini, davacının açık bir mağduriyet içerisinde olması sebebiyle Mahkemeden dava sonuna kadar düzenleme amaçlı ihtiyati tedbir ile ---------- numaralı karara bağlı sözleşmenin dava sonuna kadar geçerliliğine karar verilmesini talep ettiklerinden bahisle davalarının kabulüne, 28.09.2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı kararların geri bırakılması,---------- numaralı gündem maddesinde yer alan adi ortaklık sözleşmenin düzenleme amaçlı ihtiyati tedbir ile dava sonuna kadar geçerliliğine karar verilmesini, --------- numaralı gündem maddesinin butlanına veya iptaline, --------- numaralı - ----------- numaralı ve ------------ numaralı kararın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet, keşif, bilirkişi ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili 21/02/2024 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Usule İlişkin Açıklamaları: Davacı tarafça yargılamaya konu edilen huzurdaki ihtilafın, yine davacı tarafça sayısız kez ikame olunan hukuka, hakkaniyete ve ahlaka aykırı diğer davalar gibi, müvekkili şirket ---------- Şirketi'nin 28/09/2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların geri bırakılması, ---------- numaralı kararların iptali talepli olduğunun görüldüğünü, Anonim şirketlerde genel kurul kararlarının iptali müessesesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 445. Maddesinde düzenlenmiş olup, kanun hükmü gereğince ''kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde'' iptal davası açılabildiğini, iptal davasının, genel kurul kararının aleyhine alındığı tarihten itibaren üç ay içinde açılabileceğini, bu sürenin, hak düşürücü niteliğinde olduğunu, süreye ilişkin kuralın emredici nitelikte olduğundan aksine bir düzenleme esas sözleşmeye konulsa dahi mutlak butlanla batıl olduğunu, eş söylemle üç aylık süre içerisinde iptal davası açılmaması halinde genel kurul kararı kanuna, esas sözleşme hükümlerine veya dürüstlük kuralına aykırı dahi olsa genel kurul kararının iptaline hükmedilemez . Yani genel kurul karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde alınan kararın iptali ileri sürülmezse, alınan genel kurul kararı geçerli hale gelir. Kanunda üç ay gibi kısa bir süre belirlenmesi, somut olayda olduğu gibi ortaklıkta cüzi miktarda payı bulunan ve ortaklıktan payıyla orantısız seviyede talepleri olan, istediği kazanımı elde edemeyen kişilerce sonradan kötü niyetli iddia ve taleplerle bu durumun tekrar tekrar ortaya atılamamasına ve hukuki durumunun en kısa süre içerisinde kesinleşmesi amacına hizmet etmektedir. Buna göre, bu süre içinde iptal davası açılmazsa, dava hakkı düşer ve şirketin onayı ile de olsa iptal davası yoluna başvurulamayacağı, süreye uyulup uyulmadığı hususunun taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese de hâkim tarafından re'sen dikkate alınması gerektiğini, sürenin başlangıcı, genel kurul kararının alındığı tarih olduğunu, davacı tarafça iptali talep edilen genel kurul kararının 13/06/2022 tarihli olup, huzurdaki iptal davasının açıldığı tarihin ise 28/12/2023 olduğunu, davanın yasal süresi içinde açılmamış olup, kanun koyucunun tanıdığı 3 aylık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın esasa ilişkin incelemeye dahi girilmeksizin usulden reddine karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir. Esasa İlişkin Açıklamaları: Ortaklıkta % 10 pay sahipli davacı asilin şirketin finansal durumunun iyileştirilmesini hedef alan genel kurul gündem maddelerinin iptali talebi ve aynı asılsız iddialarla açtığı önceki davaları, huzurdaki davanın diğerlerinden farksız olmadığını ve davacı asilin iddialarının hukuki anlamda bir dayanak bulamadığının göstergesi olduğunu, davacının, gündemin altıncı maddesinin yapılan anlaşma ve sözleşmeler çerçevesinde adi ortaklıktan doğan kazanç paylarının dağıtımına ilişkin olduğunu ve kendisi ile müvekkili şirketin diğer ortakları arasında adi ortaklık olduğunu ve bu ortaklıkta 1/3 paya sahip olduğunu iddia ettiğini, ancak davacı asil ile böyle bir adi ortaklık ilişkisinin kurulmuş olması ticari hayatın akışına aykırı olduğunu, zira davacının da belirttiği gibi, müvekkili şirketin tüm ortaklarının tacir olup, adi ortaklığın sorumluluklarının ve ortaklar arası ilişkilerin mahiyetinin farkında olduklarını, dolayısıyla, Türk Ticaret Kanunu'nun tacirleri tabi kıldığı ağırlaştırılmış özen yükümlülüğü anlamına gelen basiretli tacir kavramına uygun davranan, müvekkili şirket ortaklığı, yönetim ve idaresi ile alakalı alınan kararlarda genel olarak hiçbir sorun yaşamayan diğer ortakların, ortaklığı yalnızca para ve menfaat olarak gören davacı asille adi ortaklık ilişkisi kurmuş olması ticari hayatın olağan akışına aykırı ve mesnetsiz olacağını, davacının soyut iddiaları dayanak göstererek iptalini talep ettiği talep konusu genel kurul usul ve yasaya uygun şekilde yapılmış olup yeterli nisapla toplandığını, davacı, genel kurul kararı iptalini üç aylık yasal süre içerisinde talep edememesine dayanak olarak, genel kurul toplantısında alınan kararların TBK md. 19 ve 20. Maddesine aykırılığına atıf yaparak yoklukla malul olduğunu öne sürmüş ve hak düşürücü süreye tabi olmadığını iddia etmişse de, tamamen hukuka aykırı bulunan bu iddianın da reddi gerektiğini, nitekim davacının talebine konu ettiği genel kurul kararının muvazaalı olduğunu ispata ilişkin hiçbir done bulunmadığını, TTK m. 447 uyarınca genel kurulunun özellikle (i) pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, (ii) pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, ve (iii) anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararları batıldır. Somut olayda müvekkili şirketin hem söz konusu genel kurul toplantısını hem de bu genel kurulun dayanak olduğu yönetim kurulu toplantısını Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak çağrı prosedürü yerine getirilerek yeterli nisapla toplanmış, kararlar yeterli çoğunlukla alındığını, TTK md.447 hükmü ile belirtilen batıl olma sebeplerinin hiçbiri gerçekleşmediğini, ortada emredici hükümlere, ahlak ve iyiniyete aykırı hiçbir durum bulunmamakta olup davacı tarafça ortaya atılan asılsız iddiaların ancak iptal sebebi olarak ileri sürülebilir nitelikte olduğunu, ancak bu durumda da, Mahkemece yapılacak incelemelerle bu durumun sabit olacak olup, davacı asilin talep ve iddialarında ne kadar kötü niyetli olduğunun da ortaya çıkacağını,--------- Sayılı ilamı; “Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yokluk ve butlan sebebi olarak ileri sürdüğü eksikliklerin yokluk ve butlan sebebi olmayıp, iptal sebebi olduğu ve davanın genel kurul tarihlerinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. …pay sahiplerinin de davayı Kanun’un 445.maddesi uyarınca karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde açması gerekmesine göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.”, Bir genel kurul kararının butlanının tespiti veya yürütülmesinin geri bırakılması telafi edilemez sonuçlara yol açabilir. Davacı asil her ne kadar diğer ortakları suçlayıcı iddialar ile çıkarları uğruna sayısız kez dava açarak amacına ulaşmaya çalışmışsa da, aslolanın %10 oranla olsa da ortağı bulunduğu şirketin kazanç ve gelirlerinin artması ve gelişmesi uğrunda ortak fikir birliği içerisinde yol alınması gerektiğini gözden kaçırmaktadır. Bu doğrultuda huzurdaki butlan ve iptal davasını tamamen kötü niyetli olarak, salt dava açılması yoluyla şirketin fiilen bazı işlemleri yapamamasını sağlamak gibi meşru olmayan amaçları uğruna açtığı izahtan varestedir. TTK m. 451 düzenlemesi, bu hususta bir sorumluluk rejimi öngörür. Madde uyarınca, genel kurulun kararına karşı kötü niyetle butlan davası açılması halinde, davacı/davacılar şirketin bu nedenle uğradığı zararlardan müteselsilen sorumlu olacaklardır. Bu kapsamda davacının ihtiyati tedbir talebi ve TTK 451 hükmü doğrultusunda sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, toplantı sonucu genel kurul gündem maddeleriyle alınan kararların iptalini gerektiren hiçbir husus bulunmadığını, ayriyeten davacının müvekkili şirket üzerindeki ihtiyati tedbir talebi ve ----------- numaralı maddenin dava sonuna kadar geçerliliğine karar verilmesi talebinin, Mahkemenin 16/02/2024 tarihli ara kararı ile reddedildiğini, nitekim bu red kararı ilk red kararı olmayıp, davacı asilin daha önce açtığı yine genel kurul kararının iptali konulu ----------- E. sayılı dosyasının 22/12/2022 tarihli ara kararıyla ''Davacının genel kurul toplantısı kararlarının yürütmesinin geri bırakılmasına ilişkin tedbir talebinin reddine,'' ve ------------ Esas sayılı dosyasının 28/12/2023 tarihli ara kararıyla da ''Davacının davalı şirkete 13/06/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar ile 15/06/2022 tarihli ----------- sayılı yönetim kurulu kararlarının yürütmesinin tedbiren geri bırakılması talepleri ile dava sonuna kadar davalı şirkete kayyım atanması yönündeki tedbir taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,'' karar verildiğini, 28/12/2023 tarihli ara kararda da belirtildiği gibi, ilgili dosya kapsamında mevcut beyanları ve davacının asılsız iddia ve taleplerini kanıtlayabileceği delillerin bulunmaması doğrultusunda, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden bahsedilmesini gerektirecek bir kanaatin oluşmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, ayrıca dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı tarafın haklılığının yaklaşık olarak ispatının sağlanmamış olduğu, taraf menfaatleri de gözetildiğinde ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı hasebiyle davacının genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının yürütmesinin tedbiren durdurulması yönündeki talebinin reddine dair karar verildiğini, tüm bu sebeplerle şirket işleyişi sekteye uğratmaya yönelik açılmış kötüniyetli davanın öncelikle dava hak düşürücü süre yönünden usulden, dosya içeriği incelendiğinde ise esastan reddini talep etme zarureti hasıl olduğundan bahisle hiçbir hukuki temele dayanmayan kötüniyetli davanın öncelikle yasal süresi içinde açılmadığından usulden reddine, tamamen suiniyetle ikame olunmuş hukuki dayanaktan yoksun mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın konusunda uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı, mali müşavir ve turizm organizasyon konusunda uzman bilirkişilere tevdi ile rapor hazırlamalarının istenmesine karar verilmiştir. Bilirkişiler Akademisyen --------- , Sektör Uzmanı ---------- ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ---------- tarafından sunulan 11/06/2024 tarihli raporda özetle; "III.SONUÇ VE KANAAT Sayın Mahkeme'nin kararı doğrultusunda tarafımıza verilen görev çerçevesinde dosya kapsamında yer alan tüm belgelerin üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Yukarıda arz ve izah olunan açıklamalar çerçevesinde, 28.09.2023 Tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında İptali İstenen Maddeler Yönünden; Takdiri tamamen Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; > Gündemin 3. Maddesi Yönünden; ilgili gündem maddesinde alınan kararın, dürüstlük ve eşitlik işlem ilkesine aykırı sayılabilecek nitelikte somut bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı ve 3.gündem maddesinin iptali şartlarının oluşmadığı, > Gündemin 4 ve 5 Maddesi Yönünden; finansal tablolar, gelir tablolarının gerçeği yansıtmaması ve şirket yöneticilerinin yurt dışına bilinçli bir şekilde para kaçırdıklarına ve şirketin finansal tabloların, gelir tablolarının ve diğer finansal göstergelerin gerçeği yansıtmadığına yönelik bir bulguya rastlanmadığından iptal koşullarının oluşmadığı, > Gündemin 6.maddesi yönünden, ilgili maddenin adi ortaklıktan kaynaklı kazanç paylarının dağıtımı ve takvimin düzenlenmesi ile ilgili olduğu, genel kurul çağrı usulünün prosedüre uygun yapıldığı, çağrının yetkili organ tarafından yapıldığı, toplantı yeter sayısının oluştuğu, gündem dışı karar alınmadığı ve söz konusu genel kurul usullerine uygun olmayan bir bilgiye rastlanmadığından ilgili maddenin butlanı şartlarının gerçekleşmediği, Sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup; davacı ve davalının diğer sair taleplerinin Takdirinin Sayın Mahkeme'ye ait olduğunu bildirir, Hukuki nitelendirme ve değerlendirme ile Nihai Takdir Sayın Mahkeme'ye ait olmak üzere; görüş ve kanaatimizi belirten işbu rapor takdir ve tensiplerinize saygı ile arz edilmektedir." sonuç ve kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.

DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ :Dava, davalı --------- Şirketi'nin 28.09.2023 Tarihinde Yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantı'sında alınan 6 numaralı gündem maddesinin butlanına veya iptaline, 3, 4 ve 5 numaralı kararların iptali istemine ilişkindir.Davacı taraf, davalı şirkette %10 oranında pay sahibi olduğunu, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu ve kendi payının verilmediğinden bahisle genel kurulda alınan bir kısım kararların butlan ve iptalini talep etmiştir.Davalı taraf, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını, açılan davanın hukuka, hakkaniyete ve ahlaka aykırı olduğundan bahisle reddini talep etmiştir.Toplantının (3) nolu gündem maddesinin; şirketin yönetim kurulu raporu okunmuş, müzakere edilmiş, davacı ---------- muhalefeti ve 50 adet olumsuz oyuna karşılık 450 olumlu oyla kabul edildiği görülmüştür. Toplantının (4) nolu gündem maddesinin; şirketin 2022 yılına ait bilanço ve gelir tablosu okunup müzakere edildiği görülmüştür. Toplantının (5) nolu gündem maddesinin; şirketin 2022 yılına ait bilanço ve gelir tablosunun yapılan oylama sonucunda 450 olumlu oya karşılık davacı ----------- muhalefeti ve 50 Adet olumsuz oyuna karşılık (oyçokluğu ile) tasdik edildiği görülmüştür. Toplantının (6) nolu gündem maddesinin; yapılan anlaşma ve sözleşmeler neticesinde adi ortaklıktan doğan kazanç paylarının dağıtımı ve takvimi konusunun görüşüldüğü, yapılan oylamada 450 adet olumsuz oya karşılık davacı ----------- 50 adet olumlu oyuyla maddenin reddine karar verildiği görülmüştür.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun D) Temel ilkeler I - Eşit işlem ilkesi başlıklı 357 nci maddesi "(1) Pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulur.", Genel kurul kararlarının iptali İptal sebepleri başlıklı 445 nci maddesi "(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.", İptal davası açabilecek kişiler başlıklı 446 ncı maddesi "(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir." ve H) Butlan başlıklı 447 nci maddesi "(1) Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır." hükmünü düzenlemiştir. Davacı taraf pay sahibi olup toplantıda hazır bulunduğu, olumsuz oy kullandığı ve muhalefetini de tutanağa geçirttiğinden genel kurulda alınan kararların iptalini talep edebilecektir. Toplantının 3 üncü maddesinde, şirketin yönetim kurulu raporunun okunup müzakere edildiği ve oy çokluğuyla kabulüne karar verildiği, TTK md. 357'de yer alan eşitlik ilkesi pay sahipliğinden bağımsız talep hakkı veren bireysel bir hak olmadığı, eşitlik ilkesinin pay sahipliğine bağlı olarak anonim şirkete ve organlarına tüm pay sahiplerine eşit davranma yükümlülüğü getirdiğini, pay sahiplerine eşit şartlarda eşit davranılması emri, pay sahiplerinin haklı bir gerekçe olmaksızın keyfi olarak farklı muameleye tâbi tutulması yasağı anlamına geldiği göz önünde bulundurulduğunda 3 nolu gündem maddesinde dürüstlük ve eşitlik işlem ilkesine aykırı sayılabilecek nitelikte somut bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı anlaşıldığından iptali talebinin reddine karar verilmiştir.Toplantının 4 üncü maddesinde, şirketin 2022 yılına ait bilanço ve gelir tablosunun okunup müzakere edildiği ancak oylama yapılmadığı, oylama yapılmaması sebebiyle alınan bir karardan bahsedilemeyeceği, genel kurulca alınan bir karar bulunmadığından iptalinin de talep edilemeyeceği, bu sebeple davacı tarafın toplantının 4 üncü maddesinin iptaline yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Toplantının 5 inci maddesinde, şirketin 2022 yılına ait bilanço ve gelir tablosunun oy çokluğuyla kabulüne karar verildiği, TTK m. 515 uyarınca anonim şirketlerin finansal tablolarının, ---------- göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak, gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılması gerektiği, somut dosya kapsamında finansal tabloların dürüst resim ilkesine aykırı olduğu davacı tarafından ispatlanamadığı, hazırlanan finansal tabloların, gelir tablolarının ve diğer tüm bilanço kalemlerinin esas sözleşmeye, kanuna veya dürüstlük kuralına aykırı olduğu da tespit edilemediği, genel kurul kararının 5 nolu gündem maddesi bakımından finansal tabloların, gelir tablolarının ve diğer finansal göstergelerin gerçeği yansıtmadığına ilişkin herhangi bir veriye rastlanmadığından TTK m. 445 uyarınca iptal şartlarının gerçekleşmediği anlaşıldığından iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Toplantının 6 ncı maddesinde, yapılan anlaşma ve sözleşmeler neticesinde adi ortaklıktan doğan kazanç paylarının dağıtımı ve takvimi konusunun görüşüldüğü, oy çokluğuyla reddine karar verildiği, genel kurul çağrı usulünün prosedüre uygun yapıldığı, çağrının yetkili organ tarafından yapıldığı, toplantı yeter sayısının oluştuğu, gündem dışı karar alınmadığı ve söz konusu genel kurul usullerine uygun olmayan bir bilgiye rastlanmadığından ilgili maddenin butlanı veya iptali şartlarının gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 427,60 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 269,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 157,75‬ TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 30.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının re'sen yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ----------- Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2024

UYAP Entegrasyonu